"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2022/386 E., 2023/642 K.
KARAR : Davanın kısmen kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 20.10.2008 tarihinden 09.12.2016 tarihine kadar aralıksız olarak davalı işyerinde mekanik bakım mühendisi olarak çalıştığını, yıllık izin kullandırılmaksızın genel tatil günleri dâhil sürekli fazla çalışma yapmak suretiyle çalışan müvekkilinin taleplerine rağmen fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil çalışmaları karşılığı ek ücretlerinin ödenmediğini, bunun üzerine müvekkilinin iş sözleşmesini 09.12.2016 tarihi itibarıyla haklı olarak feshettiğini, sözleşmenin feshinden sonra da işçilikten doğan alacaklarının ödenmediğini iddia ederek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile fazla çalışma ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın belirsiz alacak olarak açılamayacağını, davacının başka bir işyerinde çalışmak üzere iş sözleşmesini istifa ile sona erdirdiğini, davacının işe giriş çıkış saatlerinin parmak izi kayıt sistemi ile belirli olduğunu, yazılı deliller varken tanık beyanlarına itibar edilemeyeceğini, yapmış olduğu fazla çalışma veya ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışması var ise bunların karşılığında kendisine serbest zaman kullandırıldığını, zamlı sürelerle izin kullandığından taleplerinin yerinde olmadığını, yıllık izin ücreti alacağının da bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 22.04.2019 tarihli kararı ile; dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya kapsamında davacının, iş sözleşmesini fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle haklı olarak feshettiğinden kıdem tazminatı alacaklısı olduğu, davalı işveren tarafından sunulan ücret bordrolarında fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil çalışmasına dayalı ek ücret tahakkuku görülmediği, davalı tarafından sunulan ve giriş-çıkış saatlerini gösteren, davacı imzasını taşımayan kayıtlarda fazla çalışma kaydı görülmemekle birlikte bir kısım ulusal bayram ve genel tatil günlerinde davacının fiilen çalıştığı, davacının tanık beyanlarına göre haftada 9,5 saat fazla çalışma yaptığı, davalı işveren tarafından ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmalarına karşılık ayrıca izin verildiği belirtilmiş ise de genel tatiller için denkleştirme yapılacağına ilişkin yasal bir düzenlemenin bulunmadığı, yıllık izin kullanma belgelerinin sunulduğu ve iş sözleşmesinin feshinden sonra davacıya kullanmadığı yıllık izinlerinin ücretinin ödendiği gerekçeleri ile yıllık izin ücretinin reddi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 14.12.2021 tarihli kararı ile; davacının davalıya ait olan işyerinde mekanik bakım sorumlusu olarak çalıştığı, üst düzey yönetici konumunda olmadığı, işyeri giriş çıkış kayıtlarında davacının imzasının bulunmadığı, davacının tanık beyanları ile haftalık 9,5 saat fazla çalışma yaptığını, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını ispat ettiği, karşılıklarının ödendiğinin ise işveren tarafından ispat edilemediği, iş sözleşmeninin işçi tarafından ücret alacaklarının ödenmemesi nedeni ile haklı nedenle feshedildiği, davacının kıdem tazminatına hak kazandığı, davacı tarafından yapılan ıslah işleminde usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı, bu itibarla İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğu gerekçeleriyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 24.05.2022 tarihli ilâmı ile; davalının sair temyiz itirazları yerinde görülmeyerek dosya içerisine sunulan puantaj kayıtları dikkate alınmadan tanık beyanlarına göre hesaplama yapılmasının ve fazla çalışma karşılığı serbest zaman kullanmaya dair belgeler değerlendirilmeden fazla çalışma hesabı yapılmasının hatalı olduğu ve faiz başlangıç tarihlerinde de hata bulunduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmına uyulduğu belirtilerek puantaj kayıtlarına göre fazla çalışma süreleri tespit edilerek ve fazla çalışma karşılığı kullanıldığı anlaşılan serbest zamanlarla ilgili davacı asılın beyanı da alındıktan sonra serbest zaman olarak kullanılan sürelerin mahsubu sureti ile fazla çalışma alacağı yeniden hesaplanmış ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; davalı tarafından sunulmuş olan imzasız puantaj kayıtları esas alınarak hazırlanan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi raporunun esas aldığı puantaj kayıtlarının davalı işveren tarafından iddianın ve savunmanın genişletilmesi yasağından sonra dosyaya sunulduğunu, yazılı delillerin imzasız olduğu dönemlerde tanık beyanlarının esas alınması gerektiğini, davacı asılın bozma sonrasındaki beyanı da dikkate alınarak kayıt olmayan dönemler bakımından tanık beyanlarına göre fazla çalışma hesaplaması yapılması gerekirken eksik inceleme ile karar tesis edilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; kararın gerekçesiz olduğunu, davacı iddialarının somutlaştırılmadığını, zamanaşımı def'inin dikkate alınmadığını, belirsiz alacak veya kısmi dava açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığını, davacı istifa ettiğinden kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, davacının tüm alacaklarının kendisine ödendiğini, tanık beyanları ve puantajlara göre haftalık çalışmanın 45 saati aşmadığını, dosyada bulunan tüm deliller incelenmeden hüküm kurulmasının adil yargılanma hakkının ihlaline sebebiyet verdiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık; fazla çalışmanın ispatı ve hesaplanması ile faize ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 41 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Taraf vekillerinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalı tarafa yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.