"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
SAYISI : 2023/48 E., 2024/117 K.
KARAR : Davanın kabulü
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen toplu iş sözleşmesinin hükümsüzlüğü davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiş bu kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece İlk Derece Mahkemesi kararının tekrar bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davalı ... İş Sendikası vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Bakanlık vekili dava dilekçesinde; müvekkili Kurumun davalı Sendika ile Gaziantep Baro Başkanlığı arasında Uluslararası Çalışma Örgütünün (ILO) 98 sayılı Sözleşmesinin 4 üncü maddesinde yer alan ... ve gönüllü toplu pazarlık ilkesi çerçevesinde yapılan ve 01.10.2020 tarihinde imzalanan 01.09.2020 - 31.12.2022 yürürlük süreli toplu iş sözleşmesinin davalı Sendika tarafından 19.10.2020 tarihinde kayda alınan 12.20.2020 tarihli ve TS.D.205/23-1271 sayılı dilekçe ile Gaziantep Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğüne bildirdiğini, İl Müdürlüğü tarafından kayda alınan toplu iş sözleşmesinin 20.10.2020 tarihli ve 6978202 sayılı üst yazı ile Bakanlığa intikal ettirildiğini, yapılan inceleme sonucu 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 41 ve 42 nci maddelerine aykırı olduğu, yetki için başvuruda bulunulmadığı, yetki belgesi almadan imzalanmış olduğunun tespit edildiğini iddia ederek davalı Sendika ile ... arasında düzenlenen 01.09.2020 - 31.12.2022 tarihleri arasında geçerli 01.10.2020 tarihli toplu iş sözleşmesinin, Bakanlıktan yetki belgesi almadan düzenlenmiş olması nedeniyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... İş Sendikası vekili cevap dilekçesinde; 2009 Temmuz ayı işkolu istatistiklerine göre 17 numaralı ticaret büro eğitim ve güzel sanatlar işkolunda faaliyet gösteren Sosyal İş Sendikasının üye sayısı, işkolunda çalışanların %10,05'ini oluştururken 6356 sayılı Kanun ile toplu iş sözleşmesi ehliyet ve yetkisine sahip sendikaların tespit esas ve usullerinin değiştirildiğini, 26.01.2013 tarihli 6356 sayılı Kanun gereğince işkollarındaki işçi sayıları ve sendikaların üye sayılarına ilişkin "2013 Yılı Ocak Ayı İstatistikleri Hakkındaki Tebliğ" adı ile yayımlanan Tebliğ'e göre müvekkili Sendikanın faaliyet gösterdiği 10 numaralı ticaret, büro, egitim ve güzel sanatlar işkolunda toplam işçi sayısının %0,34 olarak ilan edilmiş bulunduğunu, üye sayısını %10,05'ten % 1'in altına indiren bu Tebliğ'e karşı Ankara 2. İş Mahkemesinde açılan davanın devam ettiğini, 12.06.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7176 sayılı torba Kanun ile bir yıl süreli muafiyet getirildiğini, bu sürenin 12.06.2020 tarihinde sona erdiğini, yüzde birlik ülke barajı altında kaldığı için müvekkili Sendikanın örgütlendiği, çoğunluk sağladığı işyerlerinde 6356 sayılı Kanun'a göre toplu iş sözleşmesi yapamadığını, Gaziantep Baro Başkanlığında çalışan 19 işçiden 17'sini üye kaydettiğini ve çoğunluğu sağladığını savunarak 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) 90 ıncı maddesinin son fıkrası ile ILO 98 No.lu Örgütlenme ve Toplu Pazarlık ... Sözleşmesi'nin 4 üncü maddesi uyarınca ... ve gönüllü pazarlık ilkesi çerçevesinde davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Bozmadan sonra davaya dâhil edilen davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 15.03.2021 tarihli ve 2020/341 Esas, 2021/235 Karar sayılı kararı ile; toplu iş sözleşmesinin 20.10.2020 tarihinde Bakanlığa intikal ettirildiği, yine Sendikaya ait 17 adet üye kayıt fişinin Bakanlık tarafından bakılan ve sağlanan elektronik başvuru ile e-Devlet üzerinden yapıldığı ve böylelikle sendika üyeliklerinin kanuna uygun olarak teşekkül ettirildiği, öte yandan yalnızca yetki belgesi olmadan bir toplu iş sözleşmesinin imzalanması hâlinde işbu durumun tek başına toplu iş sözleşmesinin iptaline sebep olmadığı, bilirkişi tarafından yapılan inceleme neticesinde sunulan denetime açık 16.02.2021 tarihli rapor ile de sabit olduğu üzere dava dışı Gaziantep Barosu Başkanlığına ait 3496.027 Sosyal Güvenlik Kurumu sicil sayılı işyerinde işveren ... ile davalı ... İş Sendikası arasında yapılan 01.09.2020-31.12.2022 tarihleri arasında geçerli toplu iş sözleşmesinin imzalandığı, 01.10.2020 tarihi itibarıyla 19 işçinin çalıştığı ve iş sözleşmelerinin devam ettiği, bunlardan 2 işçinin sendikasız olduğu, 17 işçinin davalı ... İş Sendikasının geçerli üyesi olduğu, toplu iş sözleşmesi için 6356 sayılı Kanun'un 41 inci maddesinde öngörülen 19 x %50 + 1 = 10,5 nisabını davalı ... İş Sendikasının sağlamış bulunduğu ve gerekli çoğunluğu haiz olduğundan toplu iş sözleşmesinin tarafları yetki ve sözleşme ifa şartlarını haiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 16.12.2021 tarihli ve 2021/1455 Esas, 2021/1725 Karar sayılı kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 20.04.2022 tarihli ve 2022/4213 Esas, 2022/4946 Karar sayılı ilâmı ile; iptali talep edilen toplu iş sözleşmesinin tarafları davalı Sendika ile dava dışı Gaziantep Baro Başkanlığı olmasına karşın yargılamanın sadece davalı Sendikaya karşı yürütülüp toplu iş sözleşmesinin taraflarından olan Gaziantep Baro Başkanlığının davaya dâhil edilmediği, bu nedenle Mahkemenin usulünce taraf teşkili sağlamadan karar vermesinin hatalı olduğu gerekçesiyle lk Derece Mahkemesi kararının ve bu karara karşı istinaf başvurusunu esastan reddeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.
B. İlk Derece Mahkemesince Birinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 16.12.2021 tarihli ve 2021/1455 Esas, 2021/1725 karar sayılı ilâmı kapsamı dışında bırakılmakla taraflar lehine oluşan usuli müktesep haklar nazara alınarak ortadan kaldırma kararında belirtilen taraf teşkili sağlanmakla, usuli eksiklik tamamlanmak suretiyle ve önemle önceki hükmün sınırlarına dokunulmaksızın hüküm kurulduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir .
C. İkinci Bozma Kararı
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 08.02.2023 tarihli ve 2023/1816 Esas, 2023/1678 Karar sayılı ilâmı ile; toplu iş sözleşmesinin yetki belgesi olmadan imzalanmasının behemehâl sözleşmenin hükümsüz olduğu sonucunu doğurmayacağı, toplu iş sözleşmesinin taraflarının yetki şartlarına sahip olup olmadığı hususunun tespiti gerektiği, İlk Derece Mahkemesince öncelikle sözleşmenin imza tarihi itibarıyla tarafların yetki şartlarına sahip olup olmadığı, bu kapsamda bilhassa davalı Sendikanın kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartını (işkolu baraj şartı) sağlayıp sağlamadığı ve imza tarihi itibarıyla işyeri/işletme çalışan sayısı ile sendika üye sayısı gözetilerek karar verilmesi gerektiğinden bahisle tekrar bozma kararı verilmiştir.
D. İlk Derece Mahkemesince İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilâmında belirtilen davalı Sendikanın kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartını (işkolu baraj şartını) taşıyıp taşımadığı yönünde yapılan incelemede, davacı tarafça dosyaya sunulan İşkollarındaki İşçi Sayılarıve Sendikaların Üye Sayılarına İlişkin 2020 Temmuz Ayı İstatistikleri Hakkında Tebliğ'e göre davalı Sendikanın işkolu baraj şartını taşımadığı, üye sayısının yüzde birin altında kaldığı, ayrıca davalı Sendikanın 6356 sayılı Kanun'un geçici 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasındaki düzenlemeden de süresi itibarıyla yararlanamadığı anlaşıldığından davalı Sendikanın yetki şartlarına sahip olmadığı gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Sendika vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Sendika vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi hükmünün mevzuattaki toplu sözleşme düzeni ile Anayasa'ya aykırı olduğunu, 6356 sayılı Kanun’un 45 inci maddesinde yetki belgesi bulunmaksızın yapılan toplu iş sözleşmesinin hangi durumda hükümsüz sayılacağına ilişkin bir düzenleme bulunmadığını, bir sözleşmenin toplu iş sözleşmesi olup olmadığının yetki şartlarına uyulup uyulmadığı ve yetki belgesinin olup olmadığına göre değil 6356 sayılı Kanun’un 2 nci maddesindeki tanıma göre tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili Sendika tarafından daha önce de farklı işverenlerle Anayasa’nın 90 ıncı maddesine dayanılarak, 98 sayılı ILO Sözleşmesi'nin 4 üncü maddesinde yer alan ... ve gönüllü toplu pazarlık ilkesi çerçevesinde toplu iş sözleşmeleri imzalandığını ancak davacı Bakanlık tarafından bu sözleşmelerin hükümsüzlüğü için dava açılmadığını, ülke barajına bağlı olarak değerlendirilme şartı ile ilgili düzenlemelerin örgütlenme, toplu pazarlık ve grev haklarını ağır bir biçimde sınırlandırdığını ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, toplu iş sözleşmesinin hükümsüzlüğünün tespitine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Anayasa’nın “Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme ...” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası da şöyledir:
“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi ise şöyledir:
“(1) Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.
(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir.
(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.
(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.
(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”
4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki İtirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi de şöyledir:
“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir.
(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı iş günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
5. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki Belgesi” başlıklı 44 üncü maddesi de şöyledir:
“Tespit yazısına süresi içinde itiraz edilmemişse sürenin bitimini takip eden altı iş günü içinde; yapılan itiraz reddedilmişse ya da kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen sendikanın itirazı sonucunda yetki şartlarına sahip olduğunu tespit eden kesinleşmiş mahkeme kararının tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde; ilgili sendikaya, Bakanlıkça bir yetki belgesi verilir.”
6. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki belgesi bulunmaksızın yapılan toplu iş sözleşmesi
” kenar başlıklı 45 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:
“Yetki belgesi bulunmaksızın yapılan bir toplu iş sözleşmesinde taraflardan birinin veya ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı ve bu nedenle sözleşmenin hükümsüzlüğü, Bakanlıkça durumun tespitinden itibaren kırk beş gün içinde, ilgililerce veya Bakanlıkça mahkemede dava yolu ile ileri sürülebilir.”
7. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı ... İş Sendikası vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
01.07.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.