"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çanakkale İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; seramik ve bordür fabrikası olarak faaliyet gösteren müvekkili davacı Şirkette davalı Bakanlık iş müfettişleri tarafından 08 ve 09 Ekim 2019 ile 18.11.2019 tarihlerinde gerçekleştirilen teftiş neticesinde bir kısım işçilik ücret alacaklarının ödenmediği tespitine yönelik 13.01.2020 tarihli ve 7933-İNC-02 sayılı teftiş raporunun düzenlendiğini ve söz konusu rapor dayanak gösterilerek 31826069-588 sayılı idari para cezası tutanağının gönderildiğini, söz konusu idari para cezasına Çanakkale 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 2020/1352 Esas sayılı davası ile itiraz edilmekle birlikte 13.01.2020 tarihli ve 7933-İNC-02 sayılı iş müfettişi raporunda yapılan tespitlere de itiraz etme gereği bulunduğunu, davacı Şirketin işçi ücretlerinin geç ödenmesinde ve ödenmemesinde kasıtlı hareket etmediğini, Şirketin içine düştüğü mali sıkıntı neticesinde konkordato başvurusunda bulunduğunu ve bunun üzerine geçici mühlet kararı verildiğini, davacı Şirket tarafından konkordato sürecinde olunmasına rağmen işçilik alacaklarına öncelik tanınarak tüm işçilik alacaklarının konkordato komiser heyeti denetiminde nakden ödenerek de kapatıldığını; bu nedenlerle yapılan tespitlerin haksız ve hatalı olduğunu ileri sürerek 13.01.2020 tarihli ve 7933-İNC-02 sayılı iş müfettişi raporunun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu inceleme raporuna esas işyerinin 4904 sayılı Kanun ile kurulan ve müvekkili Bakanlığın ilgili kurumu olan Türkiye İş Kurumuna bağlı Çanakkale Çalışma ve İş Müdürlükleri hizmet alanı içinde faaliyet gösterdiğini, bu nedenle davanın yetkisizlikten reddine karar verilmesi gerektiğini, yanı sıra 08.10.2019-18.11.2019 tarihleri arasında gerçekleştirilen teftişte ... Rehberlik ve ... Başkanlığının 04.10.2019/1320, 04.10.2019/1321, 11.11.2019/1517, 25.11.2019/1591 ve 12.12.2019/1668 tarih/sayılı görev yazıları gereğince, "... Köyü, .., Çanakkale" adresinde bulunan ve ... Sanayi Ticaret Anonim Şirketi tarafından işletilen ... Seramik ünvanlı işyeri hakkında 08 ve 09 Ekim 2019 tarihlerinde yapılan teftişte; işçi ücretlerinin ücretin gününde ödenmediği ve fazla çalışma ücretlerinin eksik ödendiği yönünde tespitlerde bulunulduğunu, işveren vekilinin anılan noksanlıkları gidereceğini beyan etmesi üzerinde davacı Şirkete süre verildiğini, verilen sürenin dolmasından sonra yapılan incelemede ise noksanlıkların işverenlikçe giderilemediğinin belirlendiğini, davacı işverenin maddi olaylara dayalı tespit içeren teftiş raporunun iptali talebinde hukuki yararının bulunmadığını belirterek Bakanlık aleyhine açılan davanın öncelikle usulden, taleplerin kabul görmemesi hâlinde ise esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
2. Dâhili davalılar ... ve ... davaya cevap vermemişlerdir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın, davacı Şirkette çalışan bazı işçiler tarafından CİMER'e ve Alo 170 hattına davacı işveren Şirket hakkında yapılan şikâyet başvuruları üzerine ... Rehberlik ve ... Başkanlığı tarafından düzenlenen 13.01.2020 tarihli ve 7933-İNC-02 sayılı inceleme raporunun iptali talebine ilişkin olduğu, 4857 sayılı İş Kanunu’nun (4857 sayılı Kanun) 92 nci maddesinin üçüncü fıkrasında, "Çalışma hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili iş müfettişleri ile işçi şikayetlerini incelemekle görevli bölge müdürlüğü memurları tarafından tutulan tutanaklar aksi kanıtlanıncaya kadar geçerlidir. İş müfettişleri tarafından düzenlenen raporların ve tutulan tutanakların işçi alacaklarına ilişkin kısımlarına karşı taraflarca otuz gün içerisinde yetkili iş mahkemesine itiraz edilebilir. İş mahkemesinin kararına karşı taraflarca 5521 sayılı Kanun'un 8. maddesine göre kanun yoluna başvurulabilir. Kanun yoluna başvurulması iş mahkemesince hüküm altına alınan işçi alacağının tahsiline engel teşkil etmez." hükmüne yer verildiği, işveren tarafından, iş müfettişi raporlarında yer alan belirlemelerin hatalı olduğunun tespitinin istenmesi durumunda işverenin bu davayı açmakta, kanunun ifadesiyle "hukuken korunmaya değer güncel bir yararı" bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği, somut dosyada her ne kadar davacı vekili tarafından sadece Bakanlık davalı olarak gösterilmişse de işyerinde denetim yapılmasına ve inceleme raporu hazırlanmasına sebep olan CİMER başvurusunda bulunan işçilerin de davaya dâhil edilmesi gerektiği, isimsiz başvurularla ilgili başvuru sahiplerinin ise tespit edilemediği, CİMER ve Alo 170 hattı üzerinden yapılan şikâyetler üzerine davalı Bakanlığın ... Rehberlik ve ... Başkanlığının muhtelif tarihli görev yazıları üzerine 08-09 Ekim 2019 tarihlerinde davalıya ait ... ilçesi, ... Köyünde bulunan işyerinde Bakanlık müfettişlerince teftiş yapıldığı, neticede işçilerin ücret ve fazla çalışma ücretlerinin gününde ve tam ödenmesi hususunda noksanlık tespit edildiği, işveren vekilinin noksanlıkları gidereceğini beyan etmesi üzerine davalı Şirkete uygun bir süre verildiği, verilen sürenin dolmasından sonra müfettişlerce işyerinde ve kayıtlarda yeniden yapılan incelemede işçilerin 2019 Ağustos ayı ücretlerinin 11.10.2019 ve 01.11.2019 tarihlerinde işçilerin banka hesaplarına ödenmiş olmasına karşın 2019 Eylül ve Ekim ayı ücretleri ile 5 yöneticinin 2019 Mayıs ayı ücretlerinin hâlen ödenmediği, yine idari birimde çalışan 32 kişi ile diğer işçiler toplamı 90 işçinin de fazla çalışma ücretleri tahakkuk ettirildiği hâlde hâlen ödenmeyerek verilen sürede de noksanlığın giderilmediğinin saptanmış olduğu, şikâyet dilekçesi veren işçilerden ismi tespit edilebilen ... ve ...'un alacaklarının tespit edildiği, gerekli işlemlerin yapılabilmesi için rapor ve eklerinin Çanakkale Çalışma ve İş Kurumu Müdürlüğüne intikal ettirilmesine şeklinde rapor hazırlandığı rapor akabinde Çanakkale Çalışma ve İş Kurumu Müdürlüğünce davalı hakkında Sosyal Güvenlik Kurumu ve Vergi Dairesine bildirimlerde bulunulduğunun görüldüğü, davaya dâhil edilen ... ve ... isimli işçiler tarafından cevap dilekçesi verilmediği ve delil sunulmadığı, davacı vekilince müvekkili işveren Şirketin ekonomik sıkıntıya düştüğü ve konkordato sürecinde olması nedeniyle tahakkuk ettirilen ücretlerinin ödenemediğinin belirtildiği, dava konusu müfettiş raporunda, sunulan işyeri kayıtlarında ve dâhili davalıların şikâyet beyanlarında ve ifadelerinde işçilerin ücretlerinin ve/veya fazla çalışma ücretlerinin eksik tahakkuk ettirildiğinin iddia edilmediği, şikâyet konusunun; davacı işverence tahakkuk ettirilen ücretlerin zamanında ve hâlen ödenmediği olduğu, ücretin geç ödendiği veya ödenemediği olgusunun davacı Şirketin de kabulünde bulunduğu, buna göre dava konusu iş teftiş raporunda tespit edilen olguların uyuşmazlık konusu olmadığı, dosyadan alınan 20.12.2021 tarihli bilirkişi raporunda da iş teftiş raporunda tespit edilen hususların kayıt ve belgelere uygun olduğu, tespit edilen hususların şikâyetçi işçilerin şikâyetlerini doğruladığı, gerçek dışı bir tespitin söz konusu olmadığının belirlendiği, dolayısıyla iş teftiş raporunda sadece durum tespitinin yapıldığı, icrai bir işlem yapılmadığı, işçilerin ödenmeyen ücret alacakları için arabulucuya başvurabileceği ve yetkili iş mahkemesinde dava açabileceklerinin belirtilmiş olduğu, işçilerin ücret alacaklarının, davacının ücret bordrosuna yansıttığı miktarlarla tablo hâlinde çıkarılmakla yetinilmiş olduğu, buna göre bir inceleme raporu olan dava konusu iş teftiş raporunun iptalini gerektirir bir durum olmadığı, davacı Şirketin ekonomik sıkıntı içine düşerek konkordato sürecine girmiş olmasının işyerinde müfettiş incelemesi yapılmasına ve iş teftiş raporu ile aykırılıkların tespit edilmesine engel olmayacağı, iş teftiş raporuna istinaden düzenlenen idari para cezasının iptali için dava açılmış olmasının iş teftiş raporunun iptalini gerektirecek somut bir sebep teşkil etmediği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; borçların ödenmesinde yaşanan aksamaların müvekkili Şirketi 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 377 nci ve 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 185 inci maddelerine dayanarak konkordato talep etmeye sevk ettiğini, Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/146 Esas sayılı dosyasıyla konkordato talebinde bulunulduğunu; 18.02.2020 tarihinde geçici mühlet süresinin başladığını, Kovid 19 pandemisi nedeniyle mühlet süresinin 12.10.2020 tarihine kadar uzadığını. 12.10.2020 tarihinde başlamak üzere 1 yıllık kesin mühlet kararı verildiğini, 07.09.2021 tarihli ara karar ile 1 yıllık kesin mühletin 12.10.2021 tarihinden başlamak üzere 3 ay süre ile uzatılmasına karar verildiğini ve 13.01.2022 tarihinde konkordato projesinin tasdikine karar verildiğini, 25.06.2020 tarihinde davacı Şirkete Bakanlık iş müfettişi tarafından 08-09 Ekim 2019, 18.11.2019 tarihlerinde yapılan teftiş neticesinde düzenlenen 13.01.2020 tarihli ve 7933-İNC-02 sayılı raporda bir kısım işçi alacaklarının ödenmediğinden bahsedilerek ve rapor dayanak gösterilerek 31826069-588 sayılı idari para cezası tutanağı gönderildiğini, idari para cezasına tarafımızca Çanakkale 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 2020/1352 Esas sayılı davası ile itiraz edildiğini ve raporda yapılan tespitlere karşı bu davanın açılarak itiraz edildiğini, davacı Şirketin ücretlerin geç ödenmesinde ve ödenmemesinde kasten hareket etmediğini, mali olarak zora girmesi ve işçi ücretlerini karşılayacak nakdi kalmaması sebebiyle böyle bir durum yaşandığını, konkordato başvurusu yapması ve başvuru hakkında geçici mühlet kararı verilmesinin bu hususu doğruladığını, davacı Şirketin kasten hareket ettiğinin söylenemeyeceğini, davaya konu raporda 4857 sayılı Kanun'un 102 nci maddesine dayanılarak idari para cezası verilmesi gerektiğinin belirtildiğini, madde hükmünde yer alan kasıt durumunun somut olayda söz konusu olmadığını, suçta ve cezada kanunilik ilkesinin idari para cezası hükümlerinde de uygulanacağını, davacı Şirketin kasten hareket ettiği söylenemeyeceğinden davaya konu söz konusu idari para cezası kararının haksız olduğunu, konkordato sürecinde olmasına rağmen işçilik alacaklarına öncelik tanınarak tüm işçilik alacaklarının komiser heyeti denetiminde nakden ödenerek kapatıldığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı vekilince dava dilekçesinde ve aşamalarda verilen beyanlarda davacı Şirketin ekonomik sıkıntıya düştüğü ve konkordato sürecinde olması nedeniyle tahakkuk ettirilen ücretlerinin ödenemediği, ödememenin kasti olmadığının iddia edildiği, dava konusu inceleme raporunda, sunulan işyeri kayıtlarında, davacının ve dâhili davalıların şikâyet beyanlarında işçilerin ücretleri ile fazla çalışma ücretlerinin eksik tahakkuk ettirildiğine dair bir iddianın bulunmadığı, iddianın tahakkuk ettirilen ücretlerin zamanında ödenmediği şeklinde olduğu, ücretin geç ödendiği veya ödenemediği olgusunun davacı Şirketin de kabulünde olduğu, dava konusu iş teftiş raporunda tespit edilen olguların uyuşmazlık konusu olmadığı; alınan 20.12.2021 tarihli bilirkişi raporunda da dava konusu iş teftiş raporunda tespit edilen hususların kayıt ve belgelere uygun olduğu, tespit edilen hususların şikâyetçi işçilerin şikâyetlerini doğruladığı, gerçek dışı bir tespitin söz konusu olmadığının belirtildiği, dolayısıyla dava konusu iş teftiş raporuyla tespit edilen hususların dosya kapsamına ve davalı işyeri kayıtlarına uygun olduğu; buna göre ise Mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı Bakanlık iş müfettişleri tarafından hazırlanan 13.01.2020 tarihli ve 7933-İNC-02 sayılı inceleme raporunun iptalinin gerekip gerekmediğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 4857 sayılı Kanun'un 41 ve 63 üncü maddesi ile 92 nci maddesinin üçüncü fıkrası.
3. 31.10.2012 tarihli ve 28543 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Yönetmeliği'nin (Yönetmelik) 43, 44, 45, 46 ve 47 nci maddeleri, İş Teftişi Hakkında Yönetmelik'in 5, 11 ve 12 nci maddeleri.
4. Dairemizin 16.04.2024 tarihli ve 2024/2947 Esas, 2024/6831 Karar sayılı kararı.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.