"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 10. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalıya ait Türkmenistan'da çeşitli projelerde ambar görevlisi olarak çalıştığını, Türkiye'deki çalışmalarının 07.02.2009-08.09.2012 tarihleri arasında geçtiğini, yurt dışında çalışırken 05.10.2014 tarihinde hiçbir haklı neden olmaksızın işten çıkarıldığını, son ücretinin net 2.250,00 USD olduğunu, normal çalışma saatleri 08.00-18.00 saatleri arasında olmasına rağmen devamlı şekilde fazla çalışma yapıldığını ancak karşılığının ödenmediğini, işin zamanında yetiştirilmesi için fazla çalışmanın olağan hâle geldiğini, ülkemizin ve Türkmenistan'ın millî bayramlarında çalıştığını, dinî bayramlarda ise ilk gün hariç diğer günler çalıştığını, hafta tatili günlerinde de çalışıldığını, davacının yıllık izin kullanmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, asgari geçim indirimi, fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararın bulunmadığını, davacının Türkmenistan'daki projelerde ambar sorumlusu olarak görev yaptığını, iş sözleşmesini istifa etmek suretiyle 03.10.2014 tarihinde sonlandırdığını, davacının istifası haklı gerekçeye dayanmadığından alelade istifa sayılacağını, istifa doğrultusunda davacı tarafça ibraname imzalandığını, davacının ücretinin bordroda yazılı ücret olduğunu, ücretinin her ay düzenli ve eksiksiz şekilde ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda davacının 07.12.2009-03.10.2014 tarihleri arasında toplam 4 yıl 9 ay 26 gün süreyle davalı Şirketin Türkmenistan ülkesindeki otelinde ve çeşitli diğer projelerinde ambar görevlisi olarak çalıştığı, aylık ücretinin bodroya göre net 2.250,00 USD olduğu, davacının iş sözleşmesi davalı tarafından haksız ve ihbarsız feshedildiğinden davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, davalı işverenlik davacının istifa ettiğini savunmuş ise de dosyada istifa dilekçesinin bulunmadığından bu savunmaya itibar edilmediği, davacının fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını tanık beyanları ile ispatladığı, davalının ise bu çalışma ücretlerinin ödendiğini ispat edemediği, davalı tarafından 26.05.2015 tarihinde davacıya 17.285,99 USD ödendiği, davacının ücret alacaklarının daha önce ödendiği ispatlanmadığından öncelikle bu alacaktan yapılan mahsubun yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığını, davacının iş sözleşmeesinin kendi iradesiyle istifa etmesi suretiyle son bulduğunu, hesaplamalara esas alınan ücretin hatalı olduğunu, davacının işe başladığı tarihin hatalı belirlendiğini, davacının ödenmeyen fazla çalışma alacağı bulunmadığını, davacının çalışmasının zaten 45 saati aşmadığını, hafta tatili ücreti hesaplanmasının hatalı olduğunu, davacının işten ayrılmasından sonra 26.05.2015 tarihinde 17.285,99 USD tutarında yapılan ödemenin dava konusu tüm alacak kalemlerine mahsuben yapıldığını belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın reddine karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin sürpriz karar yasağı yönündeki görüşleri, davanın açılış tarihi ve ücretin eki niteliğindeki sosyal haklar konusunda taraflar arasında ihtilaf da dikkate alındığında uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirdiği, davacının davasını belirsiz alacak davası olarak açmakta hukuki yararı bulunduğu, davalı tarafından sunulan özlük dosyası içerisinde bulunan 05.12.2009 tarihli taahhütname ve davalı Şirket tarafından düzenlenen 04.12.2009 tarihli görevlendirme yazısı birlikte değerlendirildiğinde taleple bağlı kalınarak davacının çalışma süresinin 07.12.2009-03.10.2014 tarihleri arasında toplam 4 yıl 9 ay 26 gün olarak kabul edilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, davacının yaptığı iş, görev tanımı, yurt dışı şantiyesinde işyeri çalışma koşulları, emsal dosyalarda kabul edilen temel ücret ve giydirilmiş ücretler dikkate alındığında, davacının kabul edilen ücretinin dosya kapsamı ve oluşa uygun bulunduğu, dosya kapsamından istifa dilekçesi bulunmadığı, Sosyal Güvenlik Kurumu işten ayrılış bildirgesinde ayrılış nedeninin işveren tarafından haklı bir neden bildirilmeksizin fesih olarak bildirildiği, davacının kabul edilen fazla çalışma süresi ve hafta tatili çalışması ile hesaplanan ücretin dosya kapsamına uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeleri tekrar ederek ve resen dikkate alınacak nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar olup olmadığı, hizmet süresi ve aylık ücret miktarının tespiti, davacının kıdem ve ihbar tazminatı, fazla çalışma ve hafta tatili ücreti alacaklarının ispatı ve hesaplanması, ödemelerin mahsup edilmesi noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 107 nci maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 24 ve 27 nci maddeleri.
3. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 17, 25, 32, 41, 46, 63 ve 68 inci maddeleri ile 120 nci maddesi atfıyla mülga 1475 sayılı İş Kanunu'nun hâlen yürürlükte bulunan 14 üncü maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 101 ve 102 nci maddeleri.
4. Dairemizin belirsiz alacak davasına ilişkin ilkelerinin açıklandığı 27.12.2022 tarihli ve 2022/6872 Esas, 2022/17896 Karar sayılı kararı.
5. Dairemizin belirsiz alacak davalarında sürpriz karar yasağına ilişkin 14.09.2020 tarihli ve 2016/26476 Esas, 2020/7547 Karar sayılı; 31.05.2022 tarihli ve 2022/5909 Esas, 2022/6892 Karar sayılı; 09.02.2022 tarihli ve 2022/829 Esas, 2022/1542 Karar sayılı kararları.
6. Dairemizin 06.12.2023 tarihli ve 2023/13773 Esas, 2023/18952 Karar sayılı; 06.12.2023 tarihli ve 2023/13870 Esas, 2023/18955 Karar sayılı kararları.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
23.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.