"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
TALEP EDEN : Davacı vekili
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 36. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (6) ncı alt bendi uyarınca kaldırılmasına ve dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine İlk Derece Mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; Dairemizin 14.12.2024 tarihli ve 2023/19686 Esas, 2024/2180 Karar sayılı ilâmı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili maddi hatanın düzeltilmesi talepli dilekçesinde; müvekkilinin 25. Dönem Toplu İş Sözleşmesi'nin 21 inci maddesi gereğince hukuka uygun şekilde işe başlatılmış olsaydı 5. ücret derecesinden işe başlayacağından davcının fark alacakları bulunduğunu belirterek Daire kararının kaldırılmasını ve dilekçede belirtilen sebeplerden kararın düzeltilmesini talep etmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.02.1988 tarihli ve 1987/2-520 Esas, 1988/89 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, Yargıtayca temyiz incelemesinin yapıldığı sırada dosyada bulunan bir belgenin gözden kaçırılması, maddi hata sebebi olarak açıklanmıştır. Ayrıca belirtmek gerekir ki Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 tarihli ve 1957/13 Esas, 1959/5 Karar sayılı kararı ile 09.05.1960 tarihli ve 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı kararlarında açıklandığı üzere Yargıtayca maddi hata sonucu verilen bir karara Mahkemece uyulmasına karar verilmesi hâlinde dahi usuli kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtayın hatalı bozma kararından dönülmesi mümkündür.
Dosyanın değerlendirilmesinde; Dairemizce, davacının başlangıç ücretinin tespitinde dikkate alınacak toplu iş sözleşmesinin hatalı belirlendiği anlaşılmıştır.
Açıklanan sebeple; Dairemizin 14.12.2024 tarihli ve 2023/19686 Esas, 2024/2180 Karar sayılı kararının maddi hataya dayanması sebebiyle ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı Millî Savunma Bakanlığının 26.04.2010 tarihli sınavını kazandığını; ancak güvenlik gerekçesiyle işe başlatılmadığını, idare mahkemesinde dava açtığını, açılan davanın kabul edilerek 27.04.2011 tarihinin işe başlangıç tarihi olarak belirlenip parasal hakların ödenmesine karar verildiğini, 15.01.2016 tarihinde 21. Ana İkmal Merkezi Komutanlığı işyerinde marangoz olarak işe başlatıldığını, geçmiş tüm maddi kayıplarının 1. derece kabul edilerek ödendiğini, 23. Dönem Toplu İş Sözleşmesi'nin 36 ncı maddesine göre 5. derecede işe başlatılarak alacaklarının buna göre ödenmesi gerektiğini, 21.02.2012 tarihli ptorokol ile toplu iş sözleşmesinin işe başlatma ücret derecelerinde bazı değişiklikler yapıldığını ancak davacının işe giriş tarihi 27.04.2011 olduğundan bu değişiklikten etkilenmemesi gerektiğini ileri sürerek davacının işe başlangıç derecesinin 5. derece olması gerektiğinin tespiti ile fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının idare mahkemesi kararı gereğince 15.01.2016 tarihinde işe başlatıldığını, 27.04.2011-14.01.2016 tarihleri arasındaki tüm haklarının ödendiğini, gerekli bildirimlerin yapılıp primlerinin de ödendiğini, işbaşı yaptığı tarihteki toplu iş sözleşmesi hükümlerine uygun şekilde 1. dereceden işe başlatıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının fiilen işe başlatıldığı 15.01.2016 tarihinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre derecesinin doğru belirlendiği ve buna göre başlatılması gereken ücretle işe başlatıldığı, ödenmeyen fark alacağının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; taleplerinin İlk Derece Mahkemesince yanlış anlaşıldığını, müvekkilinin 25. Dönem Toplu İş Sözleşmesi'nin 21 inci maddesi gereğince eğer hukuka uygun şekilde işe başlatılmış olsaydı 5. ücret derecesinden işe başlayacağından 15.01.2016 tarihinde 1. ücret derecesinden işe başlatılmasının ve bu tarihteki toplu iş sözleşmesine göre derecesinin belirlenmesinin hukuka aykırı olduğunu ve müvekkilinin hak kaybına uğradığını, davalının hatalı işe başlatmaması nedeniyle davacının işe geç başlatıldığını ve zararlarının doğduğunu, idare mahkemesi kararıyla davacının işe başlama tarihinin 27.04.2011 olduğunu, buna göre işlem yapılması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının fiilen işe başlatıldığı tarih olan 15.01.2016 tarihinde yürürlükte olan toplu iş sözleşmesine göre fark alacağı bulunmadığı, ücretinin doğru şekilde belirlendiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçelerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının işe başlama tarihi, işe başlama tarihine göre derecesinin doğru belirlenip belirlenmediği ve buna göre dava konusu fark ücret, fark ikramiye ve fark ilave tediye alacaklarının bulunup bulunmadığına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 32 nci maddesi, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 39 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut uyuşmazlıkta; davacı, idare mahkemesinde açtığı dava sonucu işe başlangıç tarihi kabul edilen 27.04.2011 tarihinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesi uyarınca derecesinin 5. derece kabul edilerek fark alacaklarının ödenmesini talep etmiştir. Davalı taraf ise davacının işbaşı yaptığı tarihteki toplu iş sözleşmesi hükümlerine uygun şekilde 1. dereceden işe başlatılarak 27.04.2011-14.01.2016 tarihleri arasındaki tüm haklarının ödendiğini savunmuştur.
3. İlk Derece Mahkemesince davacının fiilen işe başlatıldığı 15.01.2016 tarihinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre derecesinin doğru belirlendiği gerekçesi ile davanın reddine; Bölge Adliye Mahkemesince de davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
4. Davacının iddiasının dayanağını oluşturan idare mahkemesinin söz konusu kararında, dava konusu işlemin iptaline, davanın açılış tarihi olan 27.04.2011 tarihinden itibaren davacının maddi kayıplarının ödenmesine karar verildiği görülmektedir.
5. Davalı işyerinde uygulanan 01.03.2011-28.02.2013 yürürlük süreli 23. Dönem Toplu İş Sözleşmesi'nin 36 ncı maddesinin (b) bendine göre mesleğinde en az 4 yıl çalışmış ve bu hususta belge almış ilkokul menzunlarının 5. derecede ücret derecesinden işe alınacağı belirtilmiştir. Davacının fiilen işe başlatıldığı 15.01.2016 tarihinde yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre derecesinin belirlenmesi hatalı olmuştur. Şöyle ki İdare Mahkemesi kararı doğrultusunda, davacının maddi kayıpları 27.04.2011 tarihinden itibaren belirleneceğine göre bu tarihte (27.04.2011) yürürlükte bulunan toplu iş sözleşmesi hükümleri uyarınca ücret derecesi belirlenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Yazılı gerekçe ile hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Dairemizin 14.12.2024 tarihli ve 2023/19686 Esas, 2024/2180 Karar sayılı kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.