"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 52. Hukuk Dairesi
KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 1. İş Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işyerinde 15.10.1996-13.02.2017 tarihleri arasında basın işçisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davacı tarafından emeklilik nedeniyle sona erdirildiğini ve 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun'un (5953 sayılı Kanun) 14 üncü maddesinin son fıkrası uyarınca ödenmesi gereken her hizmet yılı sonunda sağlanan kârın emeğine düşen miktarı karşılığı olarak asgari birer aylık ücret tutarındaki ikramiyeyi almadığını, yıllık ücretli izin ve fazla çalışma alacağının da bulunduğunu ileri sürerek yıllık ücretli izin, fazla çalışma ve ikramiye alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 5953 sayılı Kanun'a tâbi çalışan olmadığından bu Kanun kapsamındaki taleplerinin reddi gerektiğini, davalı Şirket tarafından davacının tüm alacaklarının ödendiğini, taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinde aylık ücrete fazla çalışma ücretlerinin de dâhil olduğu yönünde hüküm bulunduğunu, davacının yıllık ücretli izinlerini kullandığını, kabul anlamına gelmemek üzere alacakların zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının editör olarak 5953 sayılı Kanun kapsamında çalışan olduğu, 5953 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesi gereğince davacıya ikramiye ödemesinin yapılması gerektiği, ücret bordrolarında fazla çalışma tahakkukunun bulunmadığı, dosyaya sunulan işe giriş çıkış saatlerini gösteren sistem dökümlerine göre hesaplanan fazla çalışma alacağının hükme esas alındığı, 5953 sayılı Kanun'un 21 inci maddesine göre davacının yıllık ücretli izin alacağının hüküm altına alındığı, 5953 sayılı Kanun'un ek 1 inci maddesinin ilgili kısmı yönünden verilen Anayasa Mahkemesinin iptal kararının da dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasına rağmen faiz başlangıç tarihi konusunda kısmi dava gibi hüküm kurulduğunu, faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiğini, fazla çalışma ile ilgili olarak bilirkişi tarafından sunulan ek raporun birinci seçenek hesaplamasına göre kurulan hükmün hatalı olduğunu, 5953 sayılı Kanun'un ek 1 inci maddesine göre günlük 8 saati aşan çalışmaların fazla çalışma olarak kabul edileceği ve fazla çalışma sürelerinin yuvarlanması konusunda hatalı değerlendirme sonucu alacakların olması gerekenden düşük hesaplandığını, eksik hüküm kurulduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
2. Davalı vekili; davacının 5953 sayılı Kanun'a tâbi bir çalışan olmadığını, teknik sorumlu olarak çalıştığını bu nedenle 5953 sayılı Kanun'dan yararlanamayacağını, 5953 sayılı Kanun kapsamında bulunmadığından hesaplanan yıllık ücretli izin alacağı, fazla çalışma ücret alacağı ve ikramiye alacaklarının reddi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesince davalı Şirketin defter ve kayıtlarını incelemeden kâr elde edip etmediğini tespit etmeden ikramiye hesaplaması yapılmasının hatalı olduğunu, bilirkişi raporunun fâhiş ve hukuka aykırı tespit ve değerlendirmeler içerdiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında imzalanan 01.10.2004 tarihli bireysel iş sözleşmesinde davacının editör olarak çalıştığı, davalı işveren tarafından ... TV ... antetli 23.01.2017 tarihli Sosyal Güvenlik Kurumu Şişli Sosyal Güvenlik Müdürlüğüne hitaben verilen yazıda davacının 5953 sayılı Kanun'a tâbi çalıştığının bildirildiği, davacının yaptığı iş, işin niteliği, tanık beyanları ve 5953 sayılı Kanun'un 1 inci maddesine göre; davacının 5959 sayılı Kanun'a tâbi çalışan olduğu, davalı tarafından sunulan gelir vergisi beyannameleri ve yıl sonu dönem net kâr zarar durum kayıtlarına göre 5953 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesi kapsamında hesaplanan ikramiye alacağının dosya kapsamına uygun olduğu, dosyaya sunulan giriş çıkış kayıtları üzerinde yapılan teknik bilirkişi incelemesi sonucu haftalık 48 saati aşan çalışmaların fazla çalışma olduğu, faizde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; davacı tarafından ıslah harcının yatırılmadığını, davacının 5953 sayılı Kanun'a tâbi bir çalışan olmadığını, teknik sorumlu olarak çalıştığını bu nedenle 5953 sayılı Kanun kapsamında bulunmadığından hesaplanan yıllık ücretli izin alacağı, fazla çalışma ücret alacağı ve ikramiye alacaklarının reddi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesince dosyanın mali müşavir olmayan bilirkişiye tevdi edildiği, bu nedenle davalı Şirketin defter ve kayıtları incelenmeden, kâr elde edip etmediği tespit edilmeden ikramiye hesaplamasının hatalı olduğunu, bilirkişi raporunun fâhiş ve hukuka aykırı tespit ve değerlendirmeler içerdiğini beliterek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının 5953 sayılı Kanun kapsamında bir çalışan olup olmadığı ile yıllık ücretli izin, fazla çalışma ve ikramiye alacağının ispat ve hesaplanmasına ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 26 ve 107 nci maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
2. 5953 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinin son fıkrası ile ek 1 inci maddesi.
3. Dairemizin belirsiz alacak davasında sürpriz karar verme yasağına ilişkin 16.03.2022 tarihli ve 2022/649 Esas, 2022/3499 Karar sayılı ve 15.02.2023 tarihli ve 2022/17925 Esas, 2023/2356 Karar sayılı kararları.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı vekili dava dilekçesinde, 5953 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinin son fıkrası uyarınca ikramiye alacağı talebinde bulunmuştur. Hükme esas alınan 10.06.2019 tarihli bilirkişi raporunda ise davada talep edilmeyen ancak taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinin 5 inci maddesindeki "işveren her aya eşit olarak yayılmış 4 maaş tutarında ikramiye vermeyi kabul eder." hükmüne göre de hesaplama yapılmıştır.
İlk Derece Mahkemesince taleple bağlılık ilkesi gözetilerek sadece 5953 sayılı Kanun'dan doğan ikramiye alacağının hesaplanıp hüküm altına alınması yerine talep aşılarak yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgilisine iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.11.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.