Logo

9. Hukuk Dairesi2024/9655 E. 2024/12069 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yetki tespitine itiraz davasında, işkolu tespit başvurusunun ve kararının yetki tespit sürecine etkisi.

Gerekçe ve Sonuç: 6356 sayılı Kanun'un 5. maddesi gereğince yetki tespit başvurusundan sonra yapılan işkolu tespit başvurusu ve kararının, mevcut yetki tespit sürecine etki etmediği ve bekletici mesele yapılmayacağı gözetilerek, davacı sendikanın yetki şartlarını taşıdığının anlaşılması üzerine, yerel mahkeme kararları bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/564 E., 2024/822 K.

KARAR : İstinaf başvurularının esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Adana 4. İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/408 E., 2024/14 K.

Taraflar arasındaki yetki tespitine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; işyerinde sendikalaşmak isteyen işçilerin iş sözleşmesine konu faaliyetlerine ilişkin işkolu kodları hususunda belirsizliğin hâkim olduğunu, bu belirsizliğin giderilmesi için devam eden bir yargı sürecinin mevcut olduğunu, davaya konu olayda işkolu tespiti için başvurunun 26.11.2021 tarihinde, Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS) Sendikasının yetki tespiti başvurusunun 29.11.2021 tarihinde gerçekleştiğini, görüldüğü üzere işkolu tespit başvurusunun yetki tespit başvurusundan önce açıldığını, iş bu sebeple 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun (6356 sayılı Kanun) 5 inci maddesinin ikinci fıkrasının davaya konu olay için kapsayıcı olmamakla birlikte işkolu tespit kararının yetki tespit itirazına dayanak teşkil edeceği göz önünde tutularak yetki tespiti yapılabilmesi için öncelikle işkolunun tespiti gerektiğini, işkolu tespitinin, huzurdaki dava için bekletici sorun yapılması gerektiğini, işyerinin genel işler işkolunda yer alması gerektiğini, sendika üye sayısı işçi bakımından araştırma yapılması gerektiğini, 20 numaralı işkolunda olması gerekirken sistemsel bir hata sebebiyle 15 numaralı işkolunda istihdam edilen personelin işkolunun düzeltilmesi için 26.11.2021 tarihinde yapılan işkolu tespit başvurusunun sonuçlanmasının beklenmesi gerektiğini belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle ... Çalışma Genel Müdürlüğünün 10.12.2021 tarihli ve 69776 sayılı yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; 6356 sayılı Kanun'un 41 inci maddesi gereğince işçi sendikası, işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren tarafından yapılan yetki tespit başvuruları karşılanırken, işverenler tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) yapılan işyerlerine ilişkin tescil ve işçi bildirimlerinin esas alındığını, Genel Müdürlükçe kurulu Sendika Yetki Sistemine, SGK kayıtlarından otomasyon sistemiyle yansıyan bilgiler doğrultusunda işlem yapıldığını, verilen kararın hukuka uygun olduğunu belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.

2. Davalı TÜMTİS Sendikası vekili cevap dilekçesinde; itirazların hukuki dayanağı olmadığını, işkolu itirazının bekletici mesele yapılamayacağını, müvekkili Sendikanın gerekli sayısal çoğunluğu sağladığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 1188791 ve 1245349 sicil numaralı işyerlerinde büyükşehir belediyesinin görevleri arasında yer alan işlerin yapıldığı, bu nedenle yürütülen faaliyetlerin İşkolları Yönetmeliği'nin 20 sıra numaralı genel işler işkolunda yer aldığının tespit edildiği ve davanın reddine karar verildiği, davacı Şirketin faaliyet alanları içinde parkmetre biriminin bulunduğu, bu işlerin ise belediyelerin görev ve yetkileri kapsamında yer alan faaliyetler kapsamında olması nedeniyle doğrudan belediye ya da belediye şirketlerine ait işyerlerinin kural olarak genel işler işkolunda yer alması nedeniyle parkmetre biriminin de genel işler işkolunda yer aldığı, dolayısıyla davalı Sendika lehine Bakanlık tarafından verilen olumlu yetki tespiti kararının hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalılar vekilleri; cevap dilekçelerinde belirttikleri sebeplerle kararın kaldırılmasını talep etmişlerdir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tespit konusu işyerinin genel işler işkolunda yer aldığına ilişkin Mahkeme kararının kesinleştiği, yetki tespitinin hatalı olduğu, Mahkeme kararının isabetli olduğu gerekçesiyle başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekilleri temyiz başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekilleri; cevap ve istinaf dilekçelerinde belirttikleri sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozularak ortadan kaldırılması istemi ile temyiz yoluna başvurmuşlardır.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun’un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme ...” kenar başlıklı 53 üncü maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”

2. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki” kenar başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrası şöyledir:

“Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”

3. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki tespiti için başvuru” kenar başlıklı 42 nci maddesi şöyledir:

“(1) Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir.

(2) Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir.

(3) İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir.

(4) Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz.

(5) Yetki tespiti ile ilgili usul ve esaslar Bakanlıkça çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.”

4. 6356 sayılı Kanun'un “Yetki itirazı” kenar başlıklı 43 üncü maddesi şöyledir:

“(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir.

(2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.

(3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.

(4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı iş günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.

(5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”

5. İşkolu tespitine ilişkin uyuşmazlık ve davanın; mevcut yetki tespit sürecine etkisine ilişkin Dairemizin 28.04.2022 tarihli ve 2022/3297 Esas, 2022/5454 Karar sayılı ilâmının ilgili kısımları şöyledir:

"...

Bu noktada işkolu tespit talebi ve işkolu tespit kararının yetki sürecine etkisi açıklanmalıdır.

6356 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre “Yeni bir toplu iş sözleşmesi için yetki süreci başlamış ise işkolu değişikliği tespiti bir sonraki dönem için geçerli olur. İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmaz.”

Hükmün madde gerekçesinde de “İkinci fıkraya göre, işyeri veya işletme için yeni dönem yetki sürecinin başlamış olması halinde, yetki başvurusundan sonraki işkolu değişikliğine ilişkin Bakanlık tespiti veya mahkeme kararı mevcut veya yapılacak toplu iş sözleşmesini etkilemeyecek, işkolu değişikliği bir sonraki dönem için geçerli olacaktır. Yeni bir toplu sözleşme için yetki süreci başlamış ise işkolu değişikliği tespiti bir sonraki dönem için geçerli olacak, işkolu tespiti talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmayacak, işkolu değişiklikleri yürürlükteki toplu iş sözleşmelerinin uygulamasını etkilemeyecektir. İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmayacaktır. Bu hüküm ile işkolu itirazlarının toplu sözleşme yapma sürecini gereksiz şekilde uzatması ve zaman zaman bu itirazların toplu sözleşme sürecini kilitlemek için kötüye kullanılması önlenmek istenmiştir.” hususları ifade edilmiştir.

6356 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinde açık bir şekilde yeni bir toplu iş sözleşmesi için yetki sürecinin başlamış olması hâlinde işkolu değişikliğine dair bir tespit kararı verilse dahi bu kararın bir sonraki dönem için geçerli olacağı ifade edilmiştir.

Nitekim madde gerekçesinde de, yeni bir toplu iş sözleşmesi için yetki sürecinin başlamış olması hâlinde, yetki başvurusundan sonraki işkolu değişikliğine ilişkin Bakanlık tespiti veya mahkeme kararının mevcut veya yapılacak toplu iş sözleşmesini etkilemeyeceği ve işkolu değişikliğinin bir sonraki dönem için geçerli olacağı ifade edilmiştir.

Belirtmek gerekir ki, toplu iş sözleşmesi yetki tespit başvurusunun yapılması ve yetki sürecinin başlaması durumunda, bu tarihten sonra işkolu tespitine ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme kararı dahi bir sonraki dönem için geçerli olup mevcut yetki başvurusunu etkilemeyeceğinden, bir işyerine ilişkin işkolu tespit başvurusunun hangi tarihte yapıldığının bir önemi olmaksızın bu husus yetki tespit işleminde bekletici mesele teşkil etmeyecektir. Bu anlamda yetki başvurusundan sonra verilen, işyerinin farklı işkolunda yer aldığına dair kesinleşmiş bir mahkeme kararı da, mevcut yetki uyuşmazlığını etkilemeyecektir.

Bu sebepledir ki kanun koyucu herhangi bir istisna öngörmeksizin mutlak emredici bir şekilde “İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmaz” düzenlemesini ihdas etmiştir...."

6. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. İnceleme konusu davada, ... tarafından 29.11.2021 başvuru tarihi itibarıyla davacıya ait (1188791.001) sicil numaralı işyerinde toplam 172 işçi çalıştığı ve 99 sendika üyesi bulunduğu gerekçesiyle davalı Sendikanın toplu iş sözleşmesi yapabilmek gerekli çoğunluğu sağladığına dair 10.12.2021 tarihli ve 69776 sayılı olumlu yetki tespit kararı verilmiştir.

2. Dosya içeriğinden yetki tespitine konu işyerine ilişkin 26.11.2021 tarihinde işkolu tespit başvurusunda bulunulduğu, 21.01.2022 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan işkolu tespit kararı ile işyerinin genel işler işkolunda yer aldığının belirlendiği, işkolu tespit kararının iptali için dava açıldığı, davanın reddedildiği, istinaf başvurularının esastan reddedildiği, kararın Dairemizin 04.12.2023 tarihli ilâmıyla onandığı anlaşılmaktadır.

3. İlgili Hukuk kısmında belirtilen Dairemiz emsal kararında ayrıntıları açıklandığı üzere, toplu iş sözleşmesi yetki tespit başvurusunun yapılması ve yetki sürecinin başlaması durumunda, bu tarihten sonra işkolu tespitine ilişkin kesinleşmiş bir mahkeme kararı dahi bir sonraki dönem için geçerli olup mevcut yetki başvurusunu etkilemeyeceğinden, bir işyerine ilişkin işkolu tespit başvurusunun hangi tarihte yapıldığının bir önemi olmaksızın bu husus yetki tespit işleminde bekletici mesele teşkil etmeyecektir. Bu itibarla yetki tespitine konu işyeri bakımından kesinleşen işkolu tespit kararı da, bir sonraki yetki tespit döneminde geçerli olacaktır.

4. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında, davalı Sendikanın toplu iş sözleşmesi yetkisi için gereken sayısal çoğunluğu sağladığının, davacı işveren tarafından yetki tespitinin iptalini gerektirecek bir olgunun da kanıtlanamadığının anlaşılmasına göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Belirtilen sebeplerle, 6356 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca hükümlerin bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.

VII. HÜKÜM

Açıklanan sebeplerle;

Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

1. Davanın REDDİNE,

2. Karar tarihi itibarıyla alınması gerekli olan 427,60 TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubuyla bakiye 368,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,

3. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'ne göre 17.900,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara müştereken verilmesine,

4. Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalı TÜMTİS Sendikasının yaptığı 699,35 TL, davalı ... Bakanlığının yaptığı 476,00 TL yargılama giderlerinin davacıdan tahsili ile ilgili davalılara ödenmesine,

5. Davalı TÜMTİS Sendikası tarafından yatırılan 738,00 TL ve 1.169,40 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 2.107,80 TL temyiz yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 4.015,20 TL harcın davacıdan alınarak davalı TÜMTİS Sendikasına verilmesine, davalı TÜMTİS Sendikası tarafından yatırılan 269,85 TL ve 427,60 TL olmak üzere toplam 697,45 TL istinaf karar harcının istek hâlinde davalı TÜMTİS Sendikasına iadesine,

6. Yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili taraflara iadesine,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde davalı TÜMTİS Sendikasına iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.