Logo

9. Hukuk Dairesi2025/1275 E. 2025/2963 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin, alt işveren tarafından çalıştırıldığı davalı işyerinde, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklarının davalı asıl işverenden tahsili talebi üzerine, davalının asıl işveren sorumluluğunun olup olmadığı ve alacak hesaplamalarının doğruluğu uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin, alt işveren işçisinin toplu iş sözleşmesinden doğan alacaklarından 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2/7. maddesi gereğince asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğu, bilirkişi raporunda alacakların hesaplanmasına esas sürelerin ve ücret miktarlarının isabetli olarak saptandığı değerlendirilerek, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/3289 E., 2024/3711 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 31. İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/345 E., 2024/200 K.

Bölge Adliye Mahkemesinin kararı davalı .... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Türkiye Enerji Su ve Gaz İşçileri (Tes-İş) Sendikasının üyesi olduğunu, davalıya ait işyerinde alt işverenler nezdinde çalıştığını, Yüksek Hakem Kurulu kararıyla yürürlüğe giren toplu iş sözleşmesi hükümlerinin davacı hakkında uygulanmadığını ve bir kısım alacaklarının ödenmediğini, davalı işverenin ödenmeyen alacaklardan asıl işveren sıfatıyla sorumlu olduğunu ileri sürerek ücret farkı, ikramiye ve sosyal yardım alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının sendika üyeliği, toplu iş sözleşmesi ve Yüksek Hakem Kurulu kararının davalıya ve ihbar edilenlere bildirilmediğini, alt işverene bırakılan hizmet alım işinin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun (4734 sayılı Kanun) 62/1-(e) hükmüne göre değil aynı Kanun'un 3/(g) hükmü kapsamında ihale edildiğini, davalı Kurumun ihale makamı olduğunu, dava dışı Şirket ve kişilerin işçisi olduğundan davanın husumet yokluğundan reddini talep ettiklerini, hizmet alım sözleşmesinin ilgili maddelerine göre işçilerin mali ve sosyal hakları ile özlük haklarından ihbar edilen şirketlerin sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesinin 11.05.2023 tarihli kaldırma-gönderme kararı üzerine, İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının dava dışı yüklenici firma işçisi olarak davalıya ait işyerinde çalıştığı, davalı .... tarafından hizmet alım ihalelerinin 4734 sayılı Kanun'un 3/(g) hükmü gereğince yapıldığı, davalı işverenin asıl işveren sıfatıyla davacının toplu iş sözleşmesinden doğan alacaklarından 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2/7 hükmü gereğince sorumlu olduğu, davacının sendika üyesi olduğu, toplu iş sözleşmesinden faydalanma hakkı bulunduğu, bilirkişi raporunda, alacakların hesaplanmasına esas sürelerin/dönemlerin ve ücret miktarlarının isabetli bir şekilde saptandığı, ilgili toplu iş sözleşmesi hükümlerinin isabetli bir şekilde belirlendiği, dosyada bulunan bilirkişi raporunun denetime elverişli olduğu, taraflar lehine/aleyhine vekâlet ücreti belirlenirken eldeki davanın seri dava olduğu gözetilerek tespit yapıldığının anlaşıldığı, taraflarca fazladan yatırılmış harç ve arabuluculuk ücreti var ise bu ücretlerin her zaman İlk Derece Mahkemesinden iadesinin talep edilebileceği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde;

1. Davalı Teşekkülün ihale makamı olduğunu, davacının her türlü işçilik alacaklarından yüklenici şirketlerin sorumlu olduğunu, hizmet alım sözleşmesinin 4734 sayılı Kanun'un 3/(g) hükmü kapsamında yapıldığını, aynı Kanun'un 62/1-(e) hükmü kapsamında yapılmadığını,

2. İlk Derece Mahkemesince harç ve masrafların hatalı hesaplandığını, ilk kararla birlikte hükmedilen arabuluculuk ücreti ve bakiye karar harcının müvekkili Kurum tarafından ödendiğini,

3. Davacının Tes-İş Sendikası üyesi olup olmadığı, üye veya dayanışma aidatı ödeyip ödemediğine dair müvekkili Kuruluşta herhangi bir belge bulunmadığını, ücret dekontlarında üye veya dayanışma aidatı kesintisine ilişkin bir belgenin olmadığını,

4. Hesaplamalarda maddi hatalar yapıldığını ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, davacı işçinin toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan alacaklara hak kazanıp kazanmadığı ve bu alacaklardan davalının sorumlu olup olmadığı, hesaplamaların doğru yapılıp yapılmadığı, vekâlet ücreti ve yargılama giderleri konusundadır.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 20.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.