Logo

9. Hukuk Dairesi2025/1794 E. 2025/2365 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin, işçilerden kestiği sendika aidatlarını davacı sendikaya ödememesi nedeniyle açılan alacak davasının reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, sendika üye listelerinin düzenli olarak iletilmemesi nedeniyle aidatları ödemediği savunmasının, 6356 sayılı Kanun'un 18. maddesi gereğince ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmadığı ve davacının alacak hakkının bulunduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2032 E., 2024/2224 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Giresun İş Mahkemesi

SAYISI : 2022/30 E., 2023/322 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili Türkiye Belediyeler ve Genel Hizmetler İşçileri Sendikasının (Belediye-İş Sendikası) davalı Şirket işyerlerinde örgütlü olduğunu, davalı Şirket işyerlerinde çalışan ve Sendika üyesi olan işçilerin üyelik aidatı ödemeleri gerektiğini, davalı Şirketin işçilerden kestiği üyelik ve dayanışma aidatlarını müvekkili Sendikaya ödemediğini, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 18. maddesine göre işveren, bünyesinde çalışan işçilerin ücretlerinden keseceği aidatları, adına kesinti yaptığı sendikaya göndermek zorunda olduğunu, yine aynı madde uyarınca, sendika adına kesilen aidatların kesildikleri tarihlerden itibaren bir ay içinde ilgili sendikaya gönderilmesi gerektiğini, müvekkili ile davalı Şirket arasında bağıtlanan toplu iş sözleşmesinde de aynı hususların hüküm altına alındığını ancak davalı Şirketin, müvekkili Sendika adına kestiği sendika aidatlarını müvekkiline ödemediğini ileri sürerek fazlaya ve diğer konulara ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kayıt ve şartıyla şimdilik 250.000,00 TL sendika aidatı alacağının bankalarca işletme kredilerine uygulanan en yüksek faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Şirketin dava dışı Belediye tarafından daha önce kamu kurum ve kuruluşları nezdinde alt işveren olarak çalışan işçilerin ilgili kamu kurum ve kuruluşları bünyesinde çalıştırılması amacıyla çıkarılan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında kurulan ve faaliyet gösteren bir anonim şirket olduğunu, müvekkili Şirket ile davacı taraf arasında Yüksek Hakem Kurulu Başkanlığının 23.07.2019 tarihli ve 2019/258 Esas, 2019/298 Karar sayılı ile karara bağlanan toplu iş sözleşmesinin bulunduğunu, ancak söz konusu toplu iş sözleşmesinin ilgili hükmü uyarınca sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçiler hakkında toplu iş sözleşmesinin 30.06.2020 tarihine kadar uygulanamayacağını, davacı tarafın müvekkili Şirkete her ay üyelerini gösterir işçilerin listesini veya üyelikten istifa eden işçilerin listesini düzenli olarak vermediğini, yalnızca bir kereye mahsus 28.07.2020 tarihinde üyelerini gösterir işçilerin listesini müvekkili Şirkete ibraz ettiğini, 28.07.2020 tarihinden sonra davacı Sendikadan çok sayıda işçinin çekildiğini, bu durumun işçilerin müvekkili Şirket yönetimine sözlü olarak başvurması ile ortaya çıktığını, davacı tarafından düzenli olarak liste verilmediği için müvekkili Şirket açısından belirsiz ve muallak bir durum ortaya çıktığını, yargılama konusu olan alacak iddiası ile ilgili müvekkili Şirketin herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde;

1.Derdestlik itirazına ilişkin araştırma yapılmadan karar verildiğini,

2. Temerrüde düşmedikleri hâlde ödemenin faizden mahsubunun hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun'un 18. maddesi uyarınca sendika aidat alacağının tahsili istemine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.