Logo

9. Hukuk Dairesi2025/1997 E. 2025/2478 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yurt dışında çalışmış bir işçinin işverene karşı açtığı işçilik alacakları davasında, içtihat değişikliği nedeniyle uygulanacak hukukun ve zamanaşımının belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay'ın içtihat değişikliği öncesinde dava açılmış olması ve bu değişikliğin davacı aleyhine sonuç doğurması gözetilerek, yargılama giderinin davacıya yüklenmesi hatalı bulunmuş ve bu husus düzeltilerek ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

SAYISI : 2024/678 E., 2024/138 K.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı işverenin yurt dışında bulunan şantiyelerinde 2010-2015 yılları arasında aylık 3.500,00 USD ücret karşılığında çelik montaj formeni olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık ücretli izin, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsile karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; alacağın zamanaşımına uğradığını, taraflar arasındaki ihtilafa yabancı hukukun uygulanması gerektiğini, davacının saat ücreti ile çalıştığını ve ücretinin bordrolarda belirli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalıştığı, 2013 yılı Kasım ayı öncesindeki dönem yönünden alacakların zamanaşımına uğradığı, davacının aylık ücretinin 3.250,00 USD olduğu, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğinin davalı tarafça ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin 23.07.2020 tarihli kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesinin 18.01.2024 tarihli kararı ile; taraflar arasında hukuk seçimi anlaşmasının geçersiz olduğu, sürpriz karar verme yasağı, davalı işverenin sürekli bir ülkede çalışma zorunluluğunun bulunmadığı, dolayısıyla işçinin iş olan her ülkeye gitme durumunun bulunduğu davacının Türk olup her fırsatta Türkiye'ye ailesinin yanına geldiği, ücretin Türk bankaları aracılığıyla ödendiği, yerleşim yeri ve sosyal çevresinin Türkiye olduğu, kazandığı ücretini de Türkiye'de harcadığı, davalının Türk siciline kayıtlı olup işyeri adresinin de İstanbul olduğu, yurt dışı iş sözleşmelerinin Türk iş hukukuna özgü kurumlar gözetilerek Türkiye'de ve de Türkçe olarak kaleme alındığı, Türkiye İş Kurumu vasıtasıyla sözleşmelerin yapıldığı, davalı tarafça sunulan ibranamenin hiçbir şekilde yabancı hukuka atıf yapılmaksızın 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre düzenlenmiş olduğu, yargılama aşamasında davalı tarafça geniş anlamda ücret nevi alacakların doğmadığı savunmalarının maddelere de atıf yapılmak suretiyle 4857 sayılı İş Kanunu'na göre yapılmış olduğu dikkate alındığında davalı tarafça yabancı hukukun uygulanması gerektiğine dair itirazlarının kendi içinde çeliştiği, bu nedenle davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebinin yerinde olmadığı, İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaların dosya kapsamına uygun olduğu belirtilerek taraf vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

Bölge Adliye Mahkemesinin 18.01.2024 tarihli kararının süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece; hukuk seçimi anlaşması bulunmayan tüm çalışma döneminde 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un 27/2 hükmü kapsamında mutad işyeri hukuku olan Irak Cumhuriyeti hukukunun uyuşmazlıkta uygulanması gerektiği, bu nedenle uzman bir bilirkişiden denetime elverişli rapor alınmak suretiyle dosya kapsamındaki delil durumu birlikte değerlendirilerek dava konusu alacak hakkında, usuli kazanılmış haklar da gözetilerek bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının yurt dışı iş sözleşmelerinin getirtildiği, sözleşmede uygulanacak hukuk olarak çalışılan ülke hukukunun kararlaştırıldığı, davacının her iki çalışma döneminde de Irak'ta çalıştığı, Irak İş Kanunu'nun 51. maddesine göre zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu, davacının iş sözleşmesinin 07.01.2015 tarihinde sona erdirildiği, dava tarihinin ise 22.11.2018 olduğu, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde;

1. Dava konusu uyuşmazlıkta Türk hukukunun uygulanması gerektiğini,

2. İmzalanan sözleşmede hukuk seçimi yapıldığından bahsedilemeyeceğini,

3. Yapılan yargılama gideri ve arabuluculuk ücretlerinin davalıya yükletilmesi gerektiğini,

4. Yargıtay tarafından içtihat değişikliğine gidilmesinin olağan bir durum olduğunu ancak bu değişikliğin uygulanabilmesi için Yargıtay Dergisinde veya başka yolla yayınından sonra açılacak davalara uygulanması gerektiğini,

5. Davalının cevap dilekçesinde ve ıslaha karşı beyan dilekçesinde; dava konusu uyuşmazlığa 5 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğini öne sürdüğünü, bu hususa ilişkin usuli kazanılmış haklarının korunması gerektiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, iş sözleşmesine uygulanacak hukuk, zamanaşımı def'i, davanın süresinde açılıp açılmadığı ve yargılama gideri noktalarında toplanmaktadır.

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Yabancılık unsuru taşıyan uyuşmazlıklarda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukukun tespiti bakımından yeni esaslar belirlenerek yabancı hukukun uygulanması yönünde içtihat değişikliğine gidilmiştir. Diğer taraftan gerek Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin gerekse Dairemizin önceki uygulamasına güvenilerek açılan davaların bir kısmında, benimsenen yeni görüş doğrultusunda yabancı hukukun uygulanması, davacı taraf aleyhine bazı olumsuz sonuçların ortaya çıkmasına sebebiyet verebilmektedir. Bu sebeple Dairenin önceki uygulamasına güvenilerek açılan davalarda, Mahkemece görüş değişikliğine bağlı olarak yabancı hukukun uygulanması nedeniyle ret kararı verilmesi durumunda bu ret sebebi ile davacı aleyhine vekâlet ücreti ile yargılama giderine hükmedilmesinin hakkaniyetli olmayacağı ve adaletsizliğe yol açacağı sonucuna varılmıştır.

Somut uyuşmazlıkta dava tarihi dikkate alındığında; İlk Derece Mahkemesince, belirtilen husus gözetilerek davacı aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmemesi isabetli ise de davalı tarafından yapılan yargılama masrafının, davalı üzerinde bırakılması yerine davacıdan tahsiline karar verilmesi hatalı olmuştur.

Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/2 hükmü uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,

2. Davacı tarafın İlk Derece Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının, hüküm fıkrasının (6) numaralı bendi hükümden tamamen çıkartılarak yerine; "Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına," ibaresinin hükmün (6) numaralı bendi olarak yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,

10.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi