Logo

9. Hukuk Dairesi2025/2505 E. 2025/3202 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin, alt işverenlik ilişkisi içerisinde çalıştırdığı işçinin işçilik alacaklarından asıl işveren sıfatıyla sorumlu olup olmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu ve davalı şirketin asıl işveren sıfatıyla işçilik alacaklarından sorumlu olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davalı şirketin sorumluluğuna hükmeden kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/937 E., 2024/1439 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. İş Mahkemesi

SAYISI : 2023/334 E., 2024/75 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı birleşen davanın davalısı ... Merkezi İnş. ve San. AŞ (... Merkezi Şirketi) vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 11.10.2009-11.08.2016 tarihleri arasında davalının Cezayir'de bulunan işyerinde alüminyum montaj ustası olarak 1.680,00 USD ücret ile çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız nedenle işverence feshedildiğini, her gün fazla çalışma yaptığını ve hafta tatilleri ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmalar yaptığını ancak ücret ödemelerinin yapılmadığını ayrıca 2016 yılı 5, 6, 7 ve 8. aylara ilişkin ücret ödemelerinin de yapılmadığını ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret, yıllık ücretli izin, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin, davalı işverenin Cezayir'de bulunan işyerinde 23.03.2015-12.08.2016 tarihleri arasında çalıştığını, alt işveren şirket olan ... ... Sistemleri San. ve Tic. Ltd. Şti'ne (... Şirketi) karşı açılan derdest davaları bulunduğunu, ... Merkezi Şirketinin de asıl işveren olarak alacaklardan sorumlu olduğunu bu nedenle davaların birleştirilmesi gerektiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile ücret, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Asıl davanın davalısı ... Şirketi vekili asıl davaya cevap dilekçesinde; tüm alacak kalemleri bakımından zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının işe giriş tarihinin 20.04.2011 olduğunu ve davacının istifa etmek sureti ile iş sözleşmesinin son bulduğunu, davacının aylık ücretinin iş sözleşmesinde de görüleceği üzere 750,00 USD olduğunu, ödenmemiş ücret alacağı bulunmadığını ayrıca yıllık ücretli izin talebinin de haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Birleşen davanın davalısı ... Merkezi Şirketi vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde; davacının çalışanları olmadığını, müvekkili açısından pasif husumet yokluğundan davanın reddi gerektiğini, işçilik alacakları taleplerinin belirsiz alacak davası olarak ileri sürülmesinin mümkün olmadığını, davacı ile menfaat birliği içinde olan tanıkların dinlenilmesine muvafakat vermediklerini ayrıca faiz taleplerinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

3. Birleşen davanın davalısı ... Merkezi Şirketi vekili asıl davaya cevap dilekçesinde; alacakların zamanaşımına uğradığını, müvekkili Şirket ile diğer davalı arasında imzalanan sözleşme gereğince davacı işçinin tüm alacaklarından ... Şirketinin sorumlu olduğunu, davacının ... Şirketinin işçisi olduğunu, hafta tatili yapılmaksızın fazla çalışma yapılması iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, haksız faiz taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili Şirket çalışanı olmayan davacının müvekkili ... Merkezi Şirketi nezdinde herhangi bir özlük evrakının mevcut olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; asıl dava yönünden davacının davalı işyerinde 11.10.2009-31.03.2011 ve 20.04.2011-1108.2016 tarihleri arasında 6 yıl 9 ay 6 gün çalışmasının bulunduğu, birleşen dava yönünden ise davacının 23.03.2015-1108.2016 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığı ve son ücretinin aylık brüt 1.650,00 USD olduğu, ücret alacakları ödenmediğinden iş sözleşmesinin haklı nedenle davacı tarafından feshedildiği, ödenmeyen ücret alacakları ile yıllık ücretli izin alacağının bulunduğu gerekçeleriyle asıl davanın ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde birleşen davanın davalısı ... Merkezi Şirketi vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kesinleşen mahkeme kararları ve dosya içeriklerinden davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunduğu, davalı ... Merkezi Şirketinin asıl işveren konumunda olduğu ve bu kapsamda birleşen davaya konu işçilik alacaklarından alt işveren olan asıl davanın davalısı ... Şirketi ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu ve İlk Derece Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçeleriyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Birleşen davanın davalısı ... Merkezi Şirketi vekili temyiz dilekçesinde;

1. Proje yapımının anahtar teslimi iş olacak şekilde davalı ... Şirketine devredilmesi sebebiyle müvekkili Şirketin davacının alacaklarından sorumlu olmadığını,

2. Davacının iş sözleşmesinin istifa etmek sureti ile son bulduğunu,

3. Davalı ... Şirketi ile yapılan Türkiye İş Kurumu onaylı iş sözleşmesinde davacının 750,00 USD ile çalıştığının sabit olduğunu, ücret ve giydirilmiş ücretin hatalı tespit edildiğini,

4. Davacının hafta tatili yapmaksızın ve dinlenmeksizin fazla çalışma yaptığı iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu,

5. Yapılan indirim oranının az olduğunu,

6. Faiz başlangıcı ve faiz türünün hukuka aykırı belirlendiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, dava konusu alacakların ispat ve hesaplanması ile bu alacaklardan davalının sorumlu olup olmadığına, fesih, aylık ücret miktarı ve hükmedilen faize ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup birleşen davanın davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.04.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.