Logo

9. Hukuk Dairesi2025/320 E. 2025/1353 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Bakanlıkça yapılan sendika yetki tespitine işverenin itirazı.

Gerekçe ve Sonuç: İşverenin itirazının, SGK kayıtları ve işyeri işkolu tespitine dayanılarak yapılan yetki tespitine aykırı olmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Diyarbakır 2. İş Mahkemesi

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı Bakanlığın 07.04.2023 tarihli ve 236704 sayılı olumlu yetki tespiti yazısının 15.04.2023 tarihinde davacıya tebliğ edildiğini, müvekkili Şirket nezdinde davalı Sendikanın faaliyet gösterdiği iletişim işkolunda çalışan işçi olmadığını, müvekkili Şirkete ait işyerinde yapımı devam eden işin 01.01.2023 tarihinde dava dışı Şirketten ihale yoluyla alındığını ve ihale süresinin sona ermesine 1 yıldan az süre bulunduğundan toplu iş sözleşmesi imzalanamayacağını ileri sürerek Bakanlığın 07.04.2023 tarihli ve 236704 sayılı yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Sendika vekili cevap dilekçesinde; resmî kayıt ve belgelere göre İşkolları Yönetmeliği'nin 07 sıra numaralı iletişim işkolunda yer alan işyerinde yetki tespit başvurusu tarihi itibarıyla toplam 448 işçinin çalıştığını, 325 işçinin sendikaya üye olduğunun tespit edildiğini, dava dilekçesinde somut delil sunulmadığını, Bakanlığının işkolları ve çalışan işçi sayılarını işverenin Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) yaptığı bildirimlere göre belirlediğini, davacının herhangi bir işkolu tespit talebi ya da Bakanlığın işkolu tespitine karşı açmış olduğu bir işkolu itiraz davasının bulunmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafça süresi içerisinde itiraz dilekçesinin görevli makama kayıt ettirilip dava açılıp açılmadığı hususunun araştırılması gerektiğini, yetki tespit başvuruları karşılanırken, işverenler tarafından SGK'ya yapılan işyerlerine ilişkin tescil ve işçi bildirimlerinin esas alındığını, sendika yetki sistemine SGK kayıtlarından otomasyon sistemiyle yansıyan bilgiler doğrultusunda işlem yapıldığını, davacı Şirket adına iletişim işkolunda 1106303.021 SGK sicil numaralı bir işyeri faaliyet gösterdiğinden yetki tespit başvurusunun işyeri düzeyinde değerlendirildiğini, söz konusu işyerinde başvuru tarihinde 448 işçinin çalıştığı ve 325 işçinin adı geçen Sendikaya üye olduğunun tespit edildiğini, Bakanlık tarafından usul ve hukuka uygun olarak tesis edilen dava konusu yetki tespitinin iptalini gerektirecek bir husus bulunmadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; kararının eksik incelemeye dayandığını, müvekkili Şirkete ait tüm işyerleri dikkate alınmaksızın yetki tespitinin düzenlendiğini, davacı Şirketin faaliyetinin davalı Sendikanın kurulu bulunduğu işkolunda yer almadığını belirterek ve dilekçesinde yazılı diğer sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerektiğini ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 41 ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Somut uyuşmazlık hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi gereken nitelikte olduğundan 6100 sayılı Kanun’un 266. maddesine aykırı olarak İlk Derece Mahkemesince bilirkişi raporu alınması hatalı ise de bu durum sonuca etkili görülmediğinden eleştiri ile yetinilmiştir.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

10.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.