"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar; davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin kamu kuruluşu olan ... Çimento Fabrikasında 1987 yılında çalışmaya başladığını, iş sözleşmesinin 1998 yılında özelleştirme nedeniyle sona erdiğini, davacının 2002 yılından itibaren geçici işçi olarak Karayolları Genel Müdürlüğünde çalışmaya devam ettiğini ancak önceki kıdeminin yok sayıldığını, ücret, kıdem ve yıllık izin gibi tüm haklarının ilk defa çalışmaya başlayan işçi gibi değerlendirildiğini, sendika üyesi olup toplu iş sözleşmesinden yararlanma şartlarını taşımasına rağmen yararlandırılmadığını, davacının ücretinin emsal işçiye göre daha düşük ücret olduğunu, her yıl Bakanlar Kurulu kararı ile işçilere 2 (iki) kez 52 günlük ücretleri tutarında ilave tediye kadar ödeme yapılması gerekirken davalı Kurum tarafından ödeme yapılmadığını, davacının yıpranma primi ve ücret alacağı da bulunduğunu ileri sürerek ilave tediye, ücret farkı, yıpranma primi, ikramiye ile yıllık izin tazminatı fark alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının daha önce görev yaptığı ... ve ... San. TAŞ’ye bağlı ...Fabrikasının özelleştirilmesi üzerine iş sözleşmesinin sona erdiğini, 18.05.1983 tarihli ve 83/6750 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Daimi Kadrolarına İlk Defa İşçi Olarak Alınacaklar Hakkında Uygulanacak Sınav Yönetmeliğinde 18.07.2002 tarihli ve 24819 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yönetmelik ile değişiklik yapıldığını, Yönetmelik'in ek geçici 2. maddesinde (iştirakler hariç) özelleştirme kapsamına alınan kuruluşların sürekli işçi kadrolarında özelleştirmenin yapıldığı tarihte çalışmakta olanlardan, bu kuruluşların süreli veya süresiz kapatılması veya tasfiye edilmesi nedeniyle iş sözleşmeleri sona erenler ile özelleştirme sonunda, yeni işverenin iflası veya sair nedenlerle üretimin durdurulması veya iş sözleşmelerinin haklı neden olmaksızın feshedilmesi nedeniyle işsiz kalan işçilerin talebi üzerine genel bütçeye dâhil daireler ve katma bütçeli idareler ile kamu kurum ve kuruluşlarının işçi kadrolarına atanabileceğinin düzenlendiğini, davacının aradan 3 yıl geçtikten sonra davacının 2002 yılında açıktan atama suretiyle Kurum bünyesinde düz işçi olarak işe başladığını, önceki iş sözleşmesinin kıdem tazminatı ve diğer hakları ödenmek suretiyle sona erdiğini, yeni iş sözleşmesinde önceki kıdemin nazara alınamayacağını, davacının kanundan ve toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan haklarının eksiksiz ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 19.12.2019 tarihli kararıyla; davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
İlk Derece Mahkemesinin 19.12.2019 tarihli kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 07.12.2022 tarihli kararıyla; davacının özelleştirme sonrasında nakle tâbi personel olmadığı, uyuşmazlık konusu Yönetmelik'in geçici 2. maddesinde personelin nakli veya devrinin değil ilk defa işe alınmasını düzenlediği, davacının da hükme göre açıktan atama suretiyle yeni bir iş sözleşmesi ile başlatıldığı, Yargıtay (Kapatılan) 22. Hukuk Dairesinin emsal 23.01.2018 tarihli ve 2017/4540 Esas, 2018/1159 Karar sayılı kararı da nazara alındığında davacının işe giriş ücretinin davalı işverence kanun, yönetmelik ve protokol hükümlerine uygun olarak belirlendiği sonucuna varılarak davanın reddine dair İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden yerinde olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
Bölge Adliye Mahkemesinin 07.12.2022 tarihli kararının süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece; davacının ilave tediye alacağı talebi bulunduğu hâlde eksik inceleme ile karar verildiği, davacıya ait tüm ücret bordroları getirtilerek ücret bordrolarına göre ödenmeyen veya eksik ödenen ilave tediye alacağı bulunup bulunmadığı belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozmaya uyularak aldırılan rapora göre davacının ödenmeyen ilave tediye alacağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde;
1. Davacının ... Çimento Fabrikası işyerindeki 11 yıllık kıdeminin yok sayılmasının ve işe yeni başlayan işçi gibi değerlendirilmesinin eşitlik ilkesine ve toplu iş sözleşmesine aykırı olduğunu,
2. Müvekkiline yıllık 52 gün esasına göre ödenmesi gereken ilave tediye alacağının eksik ödendiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacıya ödenmeyen ilave tediye alacağı bulunup bulunmadığına ilişkindir.
Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen İlk Derece Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
05.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.