Logo

9. Hukuk Dairesi2025/44 E. 2025/2812 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı işçinin işverenlerden fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları taleplerinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil çalışmaları iddialarını ispatlayamaması ve işverenler aleyhine ileri sürdüğü hususları kanıtlayacak yeterli delil sunmaması gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/1842 E., 2024/3474 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 1. İş Mahkemesi

SAYISI : 2019/386 E., 2024/23 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalılar nezdindeki hizmet süresinin kesinleşmiş kararla sabit olduğunu, buna göre 01.04.2012-01.02.2017 tarihleri arasında ...'ın yanında sigortalı çalıştığına dair karar verildiğini, davalı ...'ın oğlu olan diğer davalı ...'ın % 90 oranında engelli olup serebral palsi hastası olduğunu, Atatürk Eğitim Araştırma Hastanesinde memur kadrosunda çalışan davalı ...'ın bakım, şoförlük ve sair ihtiyaçlarını giderme işinde çalıştığını ve fazla çalışma yapıp, davalının özel durumu nedeniyle hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde de çalışmaya devam ettiğini, bu durumun telefon görüşme kayıtlarıyla da ispat edileceğini, yıllık izin kullanmadığını, çalışan ve sosyal bir insan olan davalının aynı zamanda dernek kurucu üyesi olduğunu ve sürekli aktif bir hayat tercih etmesi nedeniyle kanuni çalışma saatleri dışında da davalı ...'a eşlik etmek mecburiyetinde kaldığını, ancak bu çalışmaları karşılığı ücretlerinin kendisine ödenmediğini, iş sözleşmesini bu nedenlerle haklı olarak feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, yıllık izin ücreti, ödenmeyen ücret alacağı, fazla çalışma ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı ..., kendi adına asaleten davalı ... adına vekaleten cevap dilekçesinde özetle davacının, oğlu ...'ın çalışanı olduğunu, kendisine husumet yönlendirilemeyeceğini, davacı tarafından açılan hizmet tespit davasının hâlen derdest olduğunu, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını,oğlunun ev içindeki hizmetleri için ayrı bir yardımcısı olduğunu, davacının çalışma saatlerinin belirli olup sadece oğlunu evden alma ve eve bırakma şeklinde ifa ettiği işinde fazla çalışmasının söz konusu olmadığını, oğlunun özel durumu nedeniyle zaten davacının iddia ettiği çalışma düzeninin mümkün olamayacağını, zira oğlu sosyal hayat içine karıştığında evdeki yardımcının ona iştirak ettiğini ve taksi kullanıldığını, davacının ödenmeyen bir alacağının bulunmadığını, yıllık izinlerini kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Ankara 5. İş Mahkemesi 2017/204 Esas, 2019/298 Karar numaralı hizmet tespiti kararı ile de ispatlandığı üzere, davalı ... aleyhindeki davanın resen ve kamusal düzen gereği inceleme ile pasif husumet yokluğundan reddi gerektiği, davalı ... bakımından ise taraf tanık beyanları ile hizmet tespit davasındaki dinlenen tanıklar ifadeleri değerlendirilerek, davalının şoförü ve evde bakım hizmetinde bulunulan davalı ...'ın kamu işyerine gidişte ve ordan alınışında, ağırlıklı şoförlük görevi olan davacının, fiilen şoförlük dışında kendisine ait zaman ayırabilecek nitelikte çalıştığı ve tüm telefon görüşmelerinin de haftalık 45 saatı aşarak fazla çalışma ulaşacak nitelikte görülmediğinden davacının fazla çalışma yaptığı ve tatil günlerinde çalıştığı iddiasını ispat edemediği, davalı ... dışındaki, ... yakınları ile yapılan telefon görüşmelerinin saati ve süresinin, tanık ve diğer delilerle ulaşılan çalışma süreleri de dikkate alınarak etkisi de olmayacağı, davacının haftanın 5 günü 08.30-16.00 saatleri arasında çalıştığı, davalıyı işe bıraktıktan sonra işten alacağı saate kadar, serbest olduğu, buna göre sabah 2 saat akşam 2 saat olmak üzere, günlük çalışmasının 4 saat olduğu, sair görevleri olduğu düşünülse bile günlük çalışmanın 7,5 saati geçmediğinden fazla çalışma yönündeki alacak talebinin reddi gerektiği, davacının hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil günlerindeki çalışmasını ispata ve hesaplamaya yeter belge ve bilgi bulunmadığı, somutlaştırılmayan ücret talebinin reddi gerektiği, hizmet süresine göre hesaplanan kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağı taleplerinin denetime elverişli bilirkişi raporuyla hesaplanan tutarlarda hüküm altına alındığı açıklanarak davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı tarafından açılan hizmet tespiti davasında verilen kararın düzeltilerek onanmasına hükmedilerek kesinleştiği, kesinleşen ilâm gereğince, eldeki davada temsil yönünden usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı, davacı işçinin çalışma düzen ve koşullarını gösterir imzalı puantaj kaydı ya da eşdeğer belge sunulmadığı gibi davacı tarafın tanık da dinletmediği, davalı taraf tanıklarının beyanlarından ise günlük ve haftalık çalışma sürelerinin aşılmadığı, davacı tarafın celbini talep ettiği telefon görüşme kayıtları, hesaplama ve ispat yönünden, günlük ve haftalık çalışma sürelerinin tespitine elverişli olmadıklarından İlk Derece Mahkemesince bu iddiaya değer verilmemesinin yerinde olduğu, ispat yükü üzerinde olan davacı işçinin, fiilî çalışma düzenini kanıtlayamadığından, buna bağlı taleplerin reddinde hata olmadığı gerekçeleriyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

Davacı vekili temyiz başvurusunda;

1. İlk Derece Mahkemesince gerekli deliller toplanmaksızın, talepleri değerlendirilmeksizin ve tanık beyanları dikkate alınmaksızın eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğini, Bölle Adliye mahkemesince de tüm itirazlarına rağmen herhangi bir somut değerlendirme yapılmaksızın karar verildiğini,

2. Davalılar ve bildirilen yakınları tarafından müvekkiline yapılan aramalar tespit edilmeksizin ve fazla çalışma, hafta tatili çalışmaları konusundaki iddiaları yeterince araştırılmaksızın hüküm kurulduğunu,

3. Yalnızca müvekkili tarafından davalılara karşı yapılan aramaların dosyaya kazandırılması hâlinde dâhi taraflar arasında 1.593 kez görüşme kaydı tespit edildiğini,

4. Müvekkilinin saat 8.00’de davalı ...’ın alıp işe götürüp %90 oranında engelli olması sebebiyle yeme-içme, tuvalete gitme, yürüme gibi günlük ihtiyaçlarını karşılayamayan davalıyı işyeri önünde bekleyip, işyerinde tuvalet ve diğer ihtiyaçlarında yardımcı olduğunu, öğle yemeğini yedirip tekrar işe bıraktığını, iş tanımı çerçevesinde davalı ...'ın iş saatleri boyunca iş yerinin önünde, kimi zaman yakınında bir parkta bekleyerek her ihtiyacı olduğunda yardımcı olduğunu,

5. Davacıya günün her saati mesai mefhumu olmaksızın davalılar ve yakınları tarafından aramalar yapıldığı ve müvekkile bu yolla sürekli iş verildiğini, sonuç olarak dosya kapsamında dinlenen tanıklar, dosyaya sunulan benzin fişleri, trafik ceza tutanakları, banka kayıtları, telefon dökümleri ile müvekkilin 08.00-18.30'a kadar çalışma yapıp, hafta sonları da aynı şekilde çalıştığını ispat ettiğini, çoğu akşam ise işverenlerin, talebi ile gece yarısına kadar hizmetinin devam ettiğini,

6. Davalı ... yönünden husumetten ret kararı verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, davalılardan ... bakımından husumete ve davacının fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil alacağını iddiasının ispatına ilişkindir.

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.