"İçtihat Metni"
DİRENME
KARARI VEREN
YARGITAY DAİRESİ : 1. Ceza Dairesi
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 841-858
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Sanık hakkında kasten öldürme suçuna yardım etmeden açılan kamu davasında yapılan yargılama sonucunda, eyleminin kasten öldürme suçunu oluşturduğu kabul edilerek sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 37/1 delaletiyle 81/1, 29/1, 62, 53 ve 54. maddeleri uyarınca 15 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve müsadereye ilişkin Kahramanmaraş 5. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 17.12.2018 tarihli ve 74-145 sayılı hükme yönelik olarak sanık müdafii, katılanlar vekili ve Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusunda bulunmaları üzerine Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesince duruşma açılarak yapılan yargılama sonucunda, 02.12.2019 tarih ve 387-1630 sayı ile; İlk Derece Mahkemesi hükmünün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 280/2. maddesi uyarınca kaldırarak sanığın kasten öldürme suçuna yardım etmeden aynı Kanun'un 223/2-e maddesi gereğince beraatine hükmedilmiştir.
Bu hükmün de katılanlar vekili ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 1. Ceza Dairesince 20.04.2021 tarih ve 2115-7271 sayı ile;
"...Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanık ...'ın eşi ...'nın maktulle aynı işyerinde çalıştıkları ve tanık ...'nın beyanı ile onu destekleyen mesajlaşma içeriklerine göre maktul ile aralarında gönül ilişkisi olduğu, olay günü ...'nın eve gece geç vakitte maktul tarafından bırakılması üzerine sanık ...’ın, eşine kendisini bırakanın kim olduğunu sorduğu, eşinin kaçamaklı cevaplar vermesi üzerine ona ait telefonu alıp baktığı ve maktulle eşinin aralarında geçen mesaj içeriklerini gördüğü, tüm bu olanlar üzerine eşi ile maktul arasında duygusal yakınlaşma olduğunu anlayıp sinirlenen sanığın, maktulün telefonuna mesaj atıp evlerinin önüne çağırdığı ve ardından dışarı çıkarak kuzeni olan diğer sanık ...’i arayıp evlerinin yakınlarındaki Mado Sağlık Ocağı’nın oraya gelmesini istediği ve sağlık ocağının orada buluştukları, iki sanığın birlikte sanık ...’e ait araç ile olay yeri olan sanık ...’a ait evin önüne doğru geldikleri, bu esnada maktul ...’ın da arabası ile olay yerine geldiği, sanık ...’in arabası ile maktul ...’ın arabasının çaprazına durduğu, sanık ...’ın da araçtan inerek maktule ait araca doğru gittiği ve kaçmaya çalışan maktulü bıçaklayarak öldürdüğü, sanık ...’in ise arabası ile olay yerinden uzaklaştığı olayda;
1- Sanık ...’in, sanık ...’ın öldürme eylemine yardım eden olarak katıldığı anlaşılmakla, sanık ...’in TCK'nin 81/1, 39 maddeleri uyarınca kasten öldürmeye yardım eden suçundan mahkumiyeti yerine yazılı biçimde beraatine kararı verilmesi, " isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi 15.12.2021 tarih ve 841-858 sayı ile; "...Sanık ...'ın diğer sanık ...'in olaya iştirak etmediğine ilişkin beyanları, sanık ...'in aracını maktulün aracının önüne maktulün aracının bayır aşağıya gitmemesi için maktulün araç içerisinden çıkmasından daha sonra çektiğine dair anlatımları, tanık ...'nun olay yeri ile ilgili tasvire dayalı anlatımları ve dosya içerisinde mevcut 01/07/2018 tarihli polis memurları ... ve ...'ın tuttuğu tutanak içeriği de dikkate alınarak, sanık ...'nın maktulü öldüreceğini eylemden önce bildiği veya bilmesi gerektiği ispatlanamayan sanık ...'in üzerine atılı maktulün aracının önünü maktulün olay yerinden kaçmasını engelleyecek şekilde ve bu kast ve iradeyle keserek eylemlerini gerçekleştirdiğine dair her türlü şüpheden arındırılmış, kesin nitelikli ve mahkumiyetine yeter ölçüde delilin dosya içerisinde bulunmaması, bu konuda oluşan yoğun şüphenin aşılamaması nedenleri ile mevcut şüphe sanık lehine yorumlanarak sanık hakkında aşağıda yazıldığı gibi delil yetersizliğinden beraatine karar verilmiş ve bu sanık hakkındaki Yargıtay bozma ilamına uyulmayarak yukarıda anlatılan gerekçeler ile," direnerek önceki hüküm gibi sanığın beraatine karar vermiştir.
Bu kararın da katılanlar vekili ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 13.05.2022 tarihli ve 39482 sayılı bozma istekli tebliğnamesi ile dosya CMK’nın 307. maddesi uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 1. Ceza Dairesince 19.12.2022 tarih ve 5742-10120 sayı ile direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
II. UYUŞMAZLIK KAPSAMI VE KONUSU
İnceleme dışı sanık ... hakkındaki kasten öldürme suçundan verilen mahkûmiyet hükmü Özel Dairece temyiz istemlerinin esastan reddine karar verilmek suretiyle kesinleşmiş olup temyizin ve direnmenin kapsamına göre inceleme sanık hakkında kasten öldürme suçuna yardım etme suçuyla sınırlı olarak yapılmıştır.
Özel Daire ile Bölge Adliye Mahkemesi arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın, inceleme dışı sanık ...’nın kasten öldürme eylemine TCK’nın 39. maddesi uyarınca yardım eden sıfatıyla katılıp katılmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
İncelenen dosya kapsamından;
Maktulün Piazza isimli alışveriş merkezinde güvenlik amiri olarak, inceleme dışı sanığın eşi tanık ...’nın ise aynı yerde stand görevlisi olarak çalıştıkları, 29.03.2018 tarihinde tanık ...’nın işten eve gece geç vakitte döndüğü, inceleme dışı sanığın telefonla aramasına karşın, tanık ...’nın eşine cevap vermediği, bir süre sonra tanık ...’nın maktul tarafından eve araçla bırakıldığını gören inceleme dışı sanığın tanık ...’ya kendisini eve bırakanın kim olduğunu sorduğu, tanık ...’nın kaçamaklı cevaplar vermesi üzerine inceleme dışı sanığın, tanık ...'nın cep telefonunu elinden alıp incelediği ve maktul ile tanık ... arasındaki mesaj içeriklerine vâkıf olduğu, böylelikle tanık ... ve maktul arasında duygusal yakınlaşma olduğunu anlayan inceleme dışı sanığın maktule tanık ...'ymış gibi WhatsApp’tan, evin önüne gelmesini istediğine dair mesaj gönderdiği, akabinde kuzeni olan sanığı arayıp aracıyla evlerinin arka tarafındaki Moda Sağlık Ocağının bulunduğu yere gelmesini söylediği, bir süre sonra sağlık ocağının bulunduğu yerde buluşan sanık ve inceleme dışı sanığın, sanığa ait ...… plaka sayılı araçla olay yeri olan inceleme dışı sanığın evinin önüne doğru geldikleri, bu esnada maktulün de ...… plaka sayılı aracıyla olay yerine geldiği, bunun üzerine sanığın aracıyla maktulün aracının çaprazında durduğu, inceleme dışı sanığın, araçtan inerek kendisini görüp kaçmaya çalışan maktulü kesici kısmı 10 cm olan ekmek bıçağı ile birçok kez bıçakladığı, daha sonra sanığın aracı ile olay yerinden uzaklaştığı, maktulün kaldırıldığı hastanede yapılan müdahalelere rağmen 30.03.2018 tarihinde saat 10.16’da, kesici-delici alet yaralanmasına bağlı kot kesileri ile birlikte iç organ yaralanmasıyla gelişen iç kanama sonucu öldüğü, sanığın aşamalarda inceleme dışı sanığın maktulü bıçaklayacağından haberdar olmadığını savunduğu hususunda Bölge Adliye Mahkemesi ile Özel Daire arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
IV. GEREKÇE
A. İlgili Mevzuat ve Öğretide Uyuşmazlık Konusuna İlişkin Görüşler
TCK’da suça iştirakte, faillik ve şeriklik ayrımı öngörülmüş, azmettirme ve yardım etme şeriklik kavramı içinde değerlendirilmiştir.
Kanun’un 37. maddesindeki;
"(1) Suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak sorumlu olur.
(2) Suçun işlenmesinde bir başkasını araç olarak kullanan kişi de fail olarak sorumlu tutulur. Kusur yeteneği olmayanları suçun işlenmesinde araç olarak kullanan kişinin cezası, üçte birden yarısına kadar artırılır" şeklindeki hüküm ile maddenin birinci fıkrasında müşterek faillik, ikinci fıkrasında ise dolaylı faillik düzenlenmiştir.
Kanun’da suç olarak tanımlanan fiilin, birden fazla suç ortağı tarafından iştirak hâlinde gerçekleştirilmesi durumunda TCK’nın 37/1. maddesinde düzenlenen müşterek faillik söz konusu olacaktır.
Öğretideki görüşler de dikkate alındığında müşterek faillik için iki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir:
1- Failler arasında birlikte suç işleme kararı bulunmalıdır.
2- Suçun işlenişi üzerinde birlikte hâkimiyet kurulmalıdır.
Müşterek faillikte, birlikte suç işleme kararının yanı sıra fiil üzerinde ortak hâkimiyet kurulduğu için her bir suç ortağı fail konumundadır. Fiil üzerinde ortak hâkimiyetin kurulup kurulmadığının belirlenmesinde suç ortaklarının suçun icrasında üstlendikleri rolleri ve katkılarının taşıdığı önem göz önünde bulundurulmalıdır.
Yardım etme ise TCK'nın 39. maddesinde;
"(1) Suçun işlenmesine yardım eden kişiye, işlenen suçun ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını gerektirmesi hâlinde, onbeş yıldan yirmi yıla; müebbet hapis cezasını gerektirmesi hâlinde, on yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hâllerde cezanın yarısı indirilir. Ancak, bu durumda verilecek ceza sekiz yılı geçemez.
(2) Aşağıdaki hâllerde kişi işlenen suçtan dolayı yardım eden sıfatıyla sorumlu olur:
a) Suç işlemeye teşvik etmek veya suç işleme kararını kuvvetlendirmek veya fiilin işlenmesinden sonra yardımda bulunacağını vaat etmek.
b) Suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermek veya fiilin işlenmesinde kullanılan araçları sağlamak.
c) Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak" şeklinde,
Bağlılık kuralı da aynı Kanun'un 40. maddesinde;
"(1) Suça iştirak için kasten ve hukuka aykırı işlenmiş bir fiilin varlığı yeterlidir. Suçun işlenişine iştirak eden her kişi, diğerinin cezalandırılmasını önleyen kişisel nedenler göz önünde bulundurulmaksızın kendi kusurlu fiiline göre cezalandırılır.
(2) Özgü suçlarda, ancak özel faillik niteliğini taşıyan kişi fail olabilir. Bu suçların işlenişine iştirak eden diğer kişiler ise azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulur.
(3) Suça iştirakten dolayı sorumlu tutulabilmek için ilgili suçun en azından teşebbüs aşamasına varmış olması gerekir." biçiminde düzenlenmiştir.
Suçun icrasına iştirak etmekle birlikte, işlenişine bulunduğu katkının niteliği gereği kanuni tanımdaki fiili gerçekleştirmeyen diğer suç ortaklarına şerik denilmekte olup, TCK’da şeriklik, azmettirme ve yardım etme olarak iki farklı şekilde düzenlenmiştir. Buna göre, kanuni tanımdaki fiili gerçekleştirmeyen veya özel faillik vasfını taşımadığı için fail olamayan bir suç ortağı, gerçekleşen fiilden TCK'nın 40. maddesinde düzenlenen bağlılık kuralı uyarınca sorumlu olmaktadır.
TCK’nın 39/2. maddesindeki düzenlemeye göre, yardım etme; maddi yardım ve manevi yardım olarak ikiye ayrılmaktadır.
1- Bir suçun işlenmesine maddi yardımda bulunma çok çeşitli şekillerde ortaya çıkmakla birlikte anılan maddede maddi yardım;
a) Suçun işlenmesinde kullanılan araçları temin etmek,
b) Suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında maddi yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak,
Olarak sayılmıştır.
2- Manevi yardım ise;
a) Suç işlemeye teşvik etmek,
b) Suç işleme kararını kuvvetlendirmek,
c) Suçun işlenmesinden sonra yardımda bulunmayı vaad etmek,
d) Suçun nasıl işleneceği konusunda yol göstermek,
Şeklinde belirtilmiştir
B. Somut Olayda Hukuki Nitelendirme
Sanığın, kuzeni olan inceleme dışı sanık ...'ın kendisini araması üzerine olay yerine yürüme mesafesinde bulunan sağlık ocağının yakınına aracıyla gelmesi, inceleme dışı sanığın isteği üzerine onu sağlık ocağının yanından alıp oturduğu evin sokağına getirmesi, bu arada sanık ve inceleme dışı sanığın olayla ilgili konuşmaları bakımından makul bir sürenin geçmesi, maktulün sevk ve idaresindeki araçla inceleme dışı sanığın oturduğu ikametin sokağına gelmesinin ardından sanığın kullandığı aracı çapraz bir şekilde park etmek suretiyle maktulün aracının önünü keserek kaçmasını engellemesi, inceleme dışı sanığın maktulü bıçaklaması sırasında bunu önleyici bir davranışta bulunmaması ve açıklanan nedenlerle sanığın maktule yönelik eyleminden önceden haberinin olmadığına ilişkin suçtan ve cezadan kurtulmaya yönelik savunmasına itibar edilememesi hususları birlikte değerlendirildiğinde; inceleme dışı sanığın maktulü öldürmesi eylemi üzerinde birlikte hâkimiyet kurmadığı için suça katkısı müşterek faillik boyutuna ulaşmayan sanığın eylemin, TCK'nın 39/2-c maddesinde değinilen, suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak suretiyle kasten öldürme suçuna yardım etme kapsamında kaldığı kabul edilmelidir.
Bu itibarla Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin direnme kararının, sanığın, inceleme dışı sanık ...'ın maktule yönelik kasten öldürme eylemine, TCK'nın 39/2-c maddesi uyarınca yardım eden sıfatıyla iştirak ettiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.
Çoğunluk görüşüne katılmayan beş Ceza Genel Kurul üyesi; sanık hakkında beraat kararı verilmesi gerektiği düşüncesiyle karşı oy kullanmışlardır.
V. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
1- Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin direnme gerekçesinin İSABETLİ OLMADIĞINA,
2- Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 15.12.2021 tarihli ve 841-858 sayılı direnme kararına konu beraat hükmünün, sanığın, inceleme dışı sanık ...'ın maktule yönelik kasten öldürme eylemine, TCK'nın 39/2. maddesi kapsamında yardım eden sıfatıyla iştirak ettiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
3- Dosyanın, mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.11.2023 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.