Logo

Hukuk Genel Kurulu2019/534 E. 2022/1273 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yaşı düzeltilmesi istenen kişi hakkında, mahkemece verilen doğum tarihi düzeltme kararında sağlık kurulu raporu gözetilerek hüküm kurulup kurulmadığı ve kardeş kayıt engeli bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yaşı düzeltilmesi istenen kişi hakkında, dava devam ederken aynı konuda açılan ve sağlık kurulu raporuna dayanan başka bir davada yaş düzeltme kararı verilip kesinleşmesi nedeniyle, ilk davanın konusuz kaldığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

1. Taraflar arasındaki “yaş düzeltilmesi” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, ... Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.

2. Direnme kararı davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I. YARGILAMA SÜRECİ

İstem:

4. ... adına ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 29.11.2014 tarihli Davaname ile; ... Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülmekte olan 2014/15525 numaralı soruşturma dosyası nedeni ile ... Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 06.12.2013 tarihli sağlık kurulu raporuna göre “ilgili ...'in fizik ve radyolojik olarak 18 yaşında” olduğunun tespit edildiği, bu nedenle ilgilinin 01.01.2000 olan doğum tarihinin ay ve gün değişmeksizin yaşının düzeltilmesine karar verilmesi kamu adına talep olunmuştur.

Mahkeme Kararı:

5. ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.07.2015 tarihli ve 2014/613 E., 2015/492 K. sayılı kararı ile; tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davalıların ortak çocuğu olan ...'in 01.01.1996 tarihinde doğduğu, fizik ve radyolojik olarak 16 yaşına uyumlu olduğu hususunun sağlık kurulu raporuyla belirlendiği, buna karşın nüfus kayıtlarında doğum tarihinin 01.01.2000 olarak kaydedildiği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35. maddesi gereği, nüfus kütüğünün değiştirilmesi sonucu doğuracak yaş düzeltilmesi istemi yukarıda belirtilen maddi olgular doğrultusunda yerinde görüldüğü gerekçesiyle davanın kabulüne, ... T.C. kimlik numaralı 01.01.2000 ... doğumlu ...'in “01.01.2000” olan doğum tarihinin “01.01.1996” olarak düzeltilmesine ve nüfus kütüğüne kaydedilmesine karar verilmiştir.

Özel Daire Bozma Kararı:

6. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı yasal süresi içinde ... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

7. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 15.06.2017 tarihli ve 2017/2251 E., 2017/9096 K. sayılı kararı ile;

“… C.Başsavcılığı 11.11.2014 tarihli davanamesi ile 2014/15525 Esas sayılı soruşturmada mağdur sıfatıyla yer alan ...'in nüfus kütüğünde 01.01.2000 olan doğum tarihinin düzeltilmesi isteğinde bulunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; ... Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesinden alınan 06.12.2013 tarihli sağlık kurulu raporuna göre, ...'in kemik yaşının 18 yaş sonu ile uyumlu olduğunun bildirildiği, mahkemece ...'in doğum tarihinin 01.01.1996 olarak düzeltilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Mahkemece, ...'in nüfus kütüğünde 01.01.2000 olan doğum tarihinin sağlık kurulu raporu esas alınarak, varsa kardeşlerinin doğum tarihleri ile de çelişmeyecek biçimde düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, sağlık kurulu raporu göz ardı edilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir,...” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

Direnme Kararı:

8. ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.10.2017 tarihli ve 2017/316 E., 2017/523 K. sayılı kararı ile önceki gerekçeyle direnme kararı verilmiştir.

Direnme Kararının Temyizi:

9. Direnme kararı yasal süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.

II. UYUŞMAZLIK

10. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; yaşı düzeltilmesi istenilen ilgili yönünden, Mahkemece doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin verilen kararda, 06.12.2013 tarihli sağlık kurulu raporu gözetilerek hüküm kurulup kurulmadığı, kurulduğu kanaatine varıldığı takdirde “kardeş kayıt engelinin” bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.

III. GEREKÇE

11. Uyuşmazlığın çözümü bakımından ilgili yasal düzenleme ve kavramların açıklanmasında yarar görülmektedir.

12. Bilindiği üzere 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 39. maddesi uyarınca mahkeme kararı olmadıkça, kişisel durum sicilinin hiçbir kaydında düzeltme yapılamaz. Bu hükme göre, gerçek doğum tarihi nüfus kütüğüne “yanlış olarak” yazılmışsa, bu yanlışlığın düzeltilmesi uygulamadaki ifade ile “yaş düzeltilmesi davası” ile mümkündür.

13. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 35. maddesi ile de “Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir” hükmü düzenleme altına alınmıştır. Aynı Kanun’un 36. maddesine göre de; nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır.

14. Eldeki davada; ... Cumhuriyet Başsavcılığının 29.11.2014 tarihli ve 2014/32 sayılı davanamesi ile davalılar ... Nüfus Müdürlüğü ve ... aleyhine açılan yaş düzeltmesi davasında, ilgili ... hakkında alınan 06.12.2013 tarihli sağlık kurulu raporu sonucunda “fizik ve radyolojik olarak 18 yaş sonu ile uyumlu” olduğunun tespit edildiği belirtilerek yaşının düzeltilmesine karar verilmesinin talep edildiği; Mahkemece, ilgili ...’in doğum tarihinin “01.01.1996” olarak düzeltilmesine karar verildiği ve bozma kararı üzerine de aynı yönde direnildiği anlaşılmaktadır.

15. İlke olarak her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukukî sebeplere göre hükme bağlanır. Ne var ki, dava açıldıktan sonra meydana gelen bir olay nedeniyle dava konusunun ortadan kalkması, eş söyleyişle davanın esası hakkında karar verilmesinde hukukî yararın kalmaması hâlinde bu olayın hükümde göz önüne alınması ve böyle bir durumda mahkemenin, davanın konusuz kalması sebebiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermesi gerektiği her türlü duraksamadan uzaktır.

16. Dava açıldıktan sonra ortaya çıkan bir olgu nedeniyle artık dava konusu edilen talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesine gerek kalmıyorsa, burada davanın konusuz kalmasından söz edilebilir.

17. Somut olayda ilgili ... Hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığının 02.04.2015 tarihli ve 2015/7 sayılı davanamesi ile ilgili ... hakkında yukarıda 14. bentte belirtilen 06.12.2013 tarihli sağlık kurulu raporuna göre “fizik ve radyolojik olarak 18 yaşında” olduğu tespit edildiği belirtilerek yaşının düzeltilmesine karar verilmesinin talep edildiği; bu davaname sonucunda ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.06.2015 tarihli ve 2015/203 E., 2015/414 K. sayılı kararı ile ilgili ...’in doğum tarihinin “01.01.1995” olarak düzeltilmesine karar verildiği, kararın 08.09.2015 tarihinde kesinleşerek nüfusa tescil edildiği anlaşılmıştır.

18. Tüm bu genel açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; ilgili ...'in, fizik ve radyolojik olarak 18 yaş sonu ile uyumlu olduğuna dair ... Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 06.12.2013 tarihli sağlık kurulu raporun doğrultusunda, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.06.2015 tarihli ve 2015/203 E., 2015/414 K. sayılı kararı ile yaşının düzeltilmesine karar verildiği, kararın kesinleştiği ve böylece eldeki davanın konusuz kaldığı görülmektedir. Somut olayda davanın esası hakkında karar verilmesini gerektirir haklı bir sebep de bulunmamaktadır. Davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve tayin eder (HMK m. 331/1). O hâlde yerel mahkemece yapılacak iş, bu husus gözetilerek, ilgilinin yaşının düzeltilmesine ilişkin istem hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm tesisi ile yargılama giderleri ve vekâlet ücreti konularında HMK’nın 331/1. maddesine göre bir karar vermekten ibarettir.

19. Hâl böyle olunca direnme kararının, açıklanan bu değişik gerekçe ve nedenlerle bozulması gerekmiştir.

IV. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

Davalı ... Müdürlüğünün temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının değişik gerekçe ve nedenlerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici Madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA,

Aynı Kanun’un 440. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren on beş gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.10.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.