Logo

Hukuk Genel Kurulu2019/635 E. 2022/541 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hâkimin yargılama faaliyeti nedeniyle açılan tazminat davasında, HMK’nın 46. maddesinde belirtilen hâkimin hukuki sorumluluğunu gerektiren hallerin oluşup oluşmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Hâkimin, davada taraflardan birini kayırdığına, rüşvet aldığına, açıkça hukuka aykırı karar verdiğine, tutanakta olmayan bir şeye dayandığına, tutanakları tahrif ettiğine veya hakkın yerine getirilmesinden kaçındığına dair herhangi bir delil bulunmadığı değerlendirilerek mahkemenin direnme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Yargıtay 15. Hukuk Dairesi (İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla)

1. Taraflar arasındaki “tazminat” davasından dolayı Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılama sonunda, davanın esastan reddine karar verilmiştir.

2. Karar davacı şirket yetkilisi tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I. YARGILAMA SÜRECİ

Davacı İstemi:

4. Davacı şirket yetkilisi dava dilekçesinde; dava dışı arsa maliki... ile yetkilisi olduğu ... İnşaat Elektrik Mühendislik Petrol Ürünleri Sağlık Hizmetleri Turizm San. Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan Afyonkarahisar 2. Noterliğinin 24.08.2004 tarihli ve 12587 yevmiye numaralı, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca edimlerini ifa edip, binayı teslim etmesine rağmen, arsa sahibinin sözleşmede yükleniciye düşen dört bağımsız bölümün tapusunu yetkilisi olduğu şirkete devretmediğini, bu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptaliyle davacı şirket adına tesciline, imar tadilatı nedeniyle bodrum kattaki kayıplar ve tapunun geç verilmesi nedeniyle uğranılan müspet ve menfi zararlar ile sözleşme dışı işler bedelinin tahsiline karar verilmesi istemleriyle Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/133 E. ve Afyonkarahisar 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/206 E. sayılı dosyalarıyla iki dava açtığını, Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde birleştirilerek 2009/133 E. sayılı dosyada görülen davada, hâkim (ihbar olunan) ...’in 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 46. maddesinde düzenlenmiş bulunan ve hâkimin hukukî sorumluluğunu gerektiren hükümlere aykırı davranıp, özellikle HMK’nın 46/1-ç-d maddesinde belirtilen şekilde duruşma tutanaklarında mevcut olmayan bir sebebe dayanılarak hüküm vermek ve söylenmeyen bir şeyi söylenmiş gibi göstermek suretiyle maddi tazminat istemlerinin bir kısmının reddine karar vererek davacı şirketin zararına yol açtığını ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 50.000TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Davalı Cevabı:

5. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; kararların yasal mevzuata uygun olarak verildiğini, işlemlerde kusur, kast ve hatanın bulunmadığını, zararın ve tazminat talebinin yasal dayanağının olmadığını, sorumluluğu ispata yarayacak yeterli delilin sunulmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Özel Daire Kararı:

6. Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin 21.02.2019 tarihli ve 2018/1 E., 2019/1 K. sayılı kararı ile;

“…DAVA: Davacı şirket temsilcisi dava dilekçesinde özetle; dava dışı arsa maliki Osman Kalkan ile davacı arasında imzalanan; Afyonkarahisar 2.Noterliği’nin 24.08.2004 tarih ve 12587 yevmiye nolu, Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca edimlerini ifa edip, binayı teslim etmesine rağmen, arsa sahibinin sözleşmede yükleniciye düşen dört bağımsız bölümün tapusunu, ihtara rağmen davacıya devretmediğinden, bu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının iptaliyle davacı adına tesciline, imar tadilatı nedeniyle bodrum kattaki kayıplar ve tapunun geç verilmesi nedeniyle uğranılan müspet menfi zararlarının tahsiline, sözleşme dışı işler bedelinin tahsiline, karar verilmesi istemleriyle Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde 2009/133 esas ve 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde de, 2010/206 esas sayılı iki dava açtığını, Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde birleştirilerek 2009/133 Esas numarasıyla görülen davada Hakim (ihbar olunan) ...’in (37307) HMK 46. maddesinde düzenlenmiş bulunan ve hakimin hukuki mesuliyetini gerektiren hükümlere aykırı davranıp, özellikle de 46/ç-d maddesinde belirtilen şekilde duruşma tutanaklarında olmayan şeyi var göstermek, söylenmeyen şeyi söylenmiş gibi göstererek maddi tazminat istemlerinin bir kısmının reddine karar vererek, şirketin zararına yol açtığı iddiasıyla 50.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde zamanaşımı süresinin dolduğunu, işlemde kusur, kasıt ve hata bulunmadığını, HMK 46. maddesindeki sorumluluk koşullarının oluşmadığını savunmuştur.

DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE KABUL: Dava hakimin hukuki sorumluluğuna dayalı olarak açılmış tazminat istemine ilişkindir.

6100 sayılı HMK’nun 46. maddesinde sorumluluk nedenleri sınırlı olarak sayılmıştır.

Bu madde hükmüne göre hakimlerin yargılama faaliyetinden dolayı ancak aşağıda sayılan sebeplere dayanılarak Devlet aleyhine dava açılabilir.

a)-Kayırma veya taraf tutma yahut taraflardan birine olan kin veya düşmanlık sebebiyle hukuka aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.

b)-Sağlanan veya vaat edilen bir menfaat sebebiyle kanuna aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.

c)-Farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm verilmiş olması

ç)-Duruşma tutanağında mevcut olmayan bir sebebe dayanılarak hüküm verilmiş olması.

d)-Duruşma tutanakları ile hüküm veya kararların değiştirilmiş yahut tahrif edilmişveya söylenmeyen bir sözün hüküm ya da karara etkili olacak şekilde söylenmiş gibi gösterilmiş veya bunlara dayanılarak karar verilmiş olması.

e)-Hakkın yerine getirilmesinden kaçınılmış olması.

Somut olayda sorumluluğa dayanak yapılan olgular, dosyaya sunulan delil ve belgelerin dikkate alınmaması ve özellikle dilekçenin 8. bendinde açıklanan tanığın söylemediği bir sözün söylenmiş gibi kabul edilerek, maddi zarar talebinin reddine karar verildiği iddiasıdır.

Davacı, görevli hakimin herhangi bir sebeple; çıkar,taraf tutma, kin veya düşmanlıkla karar verdiğini ileri sürmeyip, bu yolda bir delil de sunamadan,delil takdirindeki yargısal kanaatının isabetsizliği iddiasıyla tazminat istemektedir. Yargılamada hakimin delilleri takdirinin dosya kapsamına aykırı olduğunu kabule elverişli, kanaat verici bir delil olmadığı gibi, tanığın iki kez dinlenmesi yeterli kanaat edinme, eksiği giderme amacına yönelik olup usule aykırı görülmemiştir.

Tazminat istemi, yasa yolları düzenlenmiş bulunan yargısal işlem ve kararlara ilişkindir. Davacının iddiası ve gelişim biçimi itbariyle, hukuki süreç işlemiş,davacı tarafından da yargısal yollara başvurulmuştur. Bozma üzerine yargılama devam etmekte olup zamanaşımı dolmamıştır. Sınırlı ve sayılı hukuki sorumluluk nedenlerinden hiç biri somut olayda mevcut değildir. Bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 49. maddesi uyarınca davanın esastan reddi halinde disiplin para cezasının takdir edilerek hüküm altına alınması gerekir. Bu konuda dava konusu olayın gelişim biçimi ve dosyaya yansıyan olgular gözetilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-HMK’nun 46. maddesindeki koşullar oluşmadığından davanın esastan REDDİNE,

2-HMK’nun 49. maddesine göre takdiren 500,00 TL disiplin para cezasının davacıdan tahsiline ve Hazineye gelir kaydedilmesine,

3-Alınması gereken 44.40 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan harçtan mahsubuyla kalanın istek halinde davacıya iadesine,

4-Hüküm tarihinde yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir olunan 5.850,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,

5-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,…” karar verilmiştir.

Kararın Temyizi:

7. Özel Daire kararı süresi içinde davacı şirket yetkilisi tarafından temyiz edilmiştir.

II. GEREKÇE

8. Dava, HMK’nın 46. maddesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.

9. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 46. maddesinde sorumluluk nedenleri sınırlı olarak sayılmıştır. HMK’nın 46. maddesinde “(1) Hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı aşağıdaki sebeplere dayanılarak Devlet aleyhine tazminat davası açılabilir:

a) Kayırma veya taraf tutma yahut taraflardan birine olan kin veya düşmanlık sebebiyle hukuka aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.

b) Sağlanan veya vaat edilen bir menfaat sebebiyle kanuna aykırı bir hüküm veya karar verilmiş olması.

c) Farklı bir anlam yüklenemeyecek kadar açık ve kesin bir kanun hükmüne aykırı karar veya hüküm verilmiş olması.

ç) Duruşma tutanağında mevcut olmayan bir sebebe dayanılarak hüküm verilmiş olması.

d) Duruşma tutanakları ile hüküm veya kararların değiştirilmiş yahut tahrif edilmiş veya söylenmeyen bir sözün hüküm ya da karara etkili olacak şekilde söylenmiş gibi gösterilmiş ve buna dayanılarak hüküm verilmiş olması.

e) Hakkın yerine getirilmesinden kaçınılmış olması.” düzenlemesi bulunmaktadır.

10. Somut olayda HMK'nın 46. maddesinde sınırlı sayıda belirtilen sorumluluk sebeplerinden hiçbiri bulunmadığından ve hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı tazminat şartları oluşmadığından Özel Dairece davanın reddine karar verilmesi yerindedir.

11. Hâl böyle olunca, yapılan açıklamalara, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bilgi ve belgelere, daire kararında açıklanan gerektirici nedenlere, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın onanması gerekir.

III. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

Davacı şirket yetkilisinin temyiz itirazlarının reddi ile Yargıtay (Kapatılan) 15. Hukuk Dairesinin ilk derece mahkemesi sıfatıyla verdiği kararın ONANMASINA,

Harç peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına, 14.04.2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.