Logo

Hukuk Genel Kurulu2022/846 E. 2022/1406 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının davalılara ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak çalışıp çalışmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Özel Daire'nin bozma kararından sonra, bozma kararında belirtilen hususlar doğrultusunda yeni deliller toplayıp değerlendirerek verdiği karar yeni hüküm niteliğinde olduğundan, dosyanın Özel Daire tarafından incelenmek üzere gönderilmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

1. Taraflar arasındaki “Hizmet tespiti” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, ... İş Mahkemesince verilen davanın reddine dair karar davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir. Direnme kararının usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle Hukuk Genel Kurulu tarafından usulden bozulması sonrası Mahkemece direnme kararı verilmiştir.

2. Direnme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3. Hukuk Genel Kurulunca 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 26.09.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla değiştirilmeden önceki 438. maddesinin 2. fıkrası gereğince direnme kararlarının temyiz incelemesinde duruşma yapılamayacağından davacı vekilinin duruşma isteminin reddine oy birliğiyle karar verilip dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

I. YARGILAMA SÜRECİ

Davacı İstemi:

4. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalılara ait olan ... Çiftliği isimli işyerinde 01.05.1983 tarihinden askere gittiği 05.12.1985 tarihine kadar bakım işlerinde ve traktörde şoför; askerden geldikten sonra 01.07.1985-01.01.2013 tarihleri arasında bekçi olarak çalıştığını ancak sigorta bildiriminin yapılmadığını, bu nedenle 2001-2008 yılları arasında dava dışı işyerinde ek iş olarak servis şoförlüğü yaptığını ileri sürerek müvekkilinin davalı işyerinde 01.05.1983-01.01.2013 tarihleri arasında geçen sigortalı çalışmalarının ve prime esas kazancının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Cevabı:

5. Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK/Kurum) vekili cevap dilekçesinde; davacının tespiti istenilen dönemde sigortalı çalışmasının bulunmadığını, hizmet tespitine yönelik davaların kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle özel bir duyarlılıkla yürütülüp karara bağlanması gerektiğini, fiili çalışma olgusunun ancak kuvvetli delillerle ispat edilebileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

6. Davalılar ..., ..., ..., ..., ... vekili cevap dilekçesinde; çiftliğin işlerinin aile fertleri tarafından yerine getirildiğini, davacının ihtiyaç olduğunda gündelik tarım işçisi olarak çalıştığını, davacı ile davalılar arasında iş sözleşmesi bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkeme Kararı:

7. ... İş Mahkemesinin 17.03.2015 tarihli ve 2013/51 E., 2015/80 K. sayılı kararı ile; davacıya ait sigorta dosyası, yazı cevapları, tanık beyanları, davacının gelir sahibi olması, keşif esnasında edinilen izlenim ve tüm dosya kapsamından davacının davalılara ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak çalıştığına dair kanaat oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Özel Daire Bozma Kararı:

8. ... İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

9. Yargıtay (Kapatılan) 21. Hukuk Dairesinin 06.10.2015 tarihli ve 2015/11035 E., 2015/17737 K. sayılı kararı ile; “…Dava, davacının 01.05.1983 – 01.01.2013 tarihleri arasında davalı işverenlere ait çiftlikte geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.

Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.

Davacının ailesi ile birlikte davalı işverenlere ait çiftlikteki evde kaldığı, zaman zaman çalışmalarının olduğu ve karşılığında ücret aldığı ve buna dair davacı tarafından adi yazılı nitelikte düzenli olmayan çeşitli belgelerin sunulduğu, davacının aynı zamanda bazı zamanlarda dava dışı şirketlerde öğrenci taşıma işi yaptığı ve bazı dönemlerde kendisine ait hayvanlardan kazanç sağladığı, davalı işverenlerin çok büyük arazilerinin olduğu uyuşmazlık konusu değildir.

Uyuşmazlık, davacının davalı işverenlere ait çiftlikteki çalışmalarının davalı işverenlere bağlı şekilde düzenli olup olmadığı, sürekli mi yoksa mevsimlik mi, tam zamanlı mı yoksa kısmi zamanlı mı olduğu, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.

Somut olayda; davalı çiftliğin büyüklüğü, yapılan tarımın niteliği, davacıya ekip biçmesi için arazi verilip verilmediği, veriliyorsa davacının sadece bu arazilerle mi yoksa işverenlere ait tüm arazilerle mi ilgilendiği, arazi veriliyorsa bunun yaptığı işin karşılığı ücret olarak mı yoksa ortaklık anlaşması kapsamında mı verildiği, davacı dışında davalı çiftlikteki işleri kimin ne şekilde yaptığı, devamlı surette bir çalışana ihtiyaç olup olmadığı, davacının mesaisinin ne kadarının bu işlere ayırdığının araştırılmadığı, buna göre eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiği görülmüştür.

Yapılacak iş; tapudan ve mahallinde keşif yapılarak davacının çalıştığını iddia ettiği davalı işverenlere ait arazilerinin büyüklüğünün, niteliğinin ve yapılan tarımın çeşidinin araştırılması, buna göre bu işlerin kaç kişi ile hangi zamanlarda yapılacağı konusunda uzman bilirkişilerden rapor alınması, davalı işyerinde yapılması gereken bu işlerin kim ya da kimler tarafından yapıldığı, davalı işverenler ile davacı arasında ortakçılık sözleşmesi olup olmadığı, varsa davacının sadece bu arazilerle mi yoksa işverenlere ait tüm arazilerle mi ilgilendiği, davacıya ekip biçmesi için arazi verildiğinin anlaşılması halinde dahi bunun davalılara ait çiftlikteki çalışmalarının karşılığı olarak mı yoksa başka bir amaç ile mi verildiğinin araştırılması, davacının davadışı şirketlerde zaman zaman çalışmaları bildirilmiş olsa da ilgili şirketlerden davacının bu çalışmaların ne şekilde olduğu, mesaisinin ne kadarının bu işlere ayırdığının sorulması, ondan sonra bu işlerin davalı işyerindeki çalışmalarına engel olup olmadığının tartışılması, bu kapsamda; davacının gerek davalı işverene ait işyerinde, gerekse de davadışı işyerlerindeki çalışmalarının ne şekilde olduğu hususunun davacının çalışmalarını bilebilecek nitelikte olacak şekilde ve kolluk ve muhtarlık marifetiyle tespit edilecek- tanıklara sorulması, buna göre davacının davalı işverenlere ait çiftlikteki çalışmalarının sürekli mi yoksa mevsimlik mi ve bu işler için tam zamanlı mı yoksa kısmi zamanlı bir çalışmanın gerektiği hususunun tartışılması ve sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir.

Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır...” gerekçesiyle karar bozulmuştur.

Direnme Kararı:

10. ... İş Mahkemesinin 18.02.2016 tarihli ve 2015/342 E., 2016/57 K. sayılı kararı ile; davacının farklı işyerlerinde çalışması ve kendisine ait satışını yaptığı hayvanlarının bulunması, tanık ...’ya bekçilik bedeli olarak yıllık 71 tekne buğday verilmesi, tanıkların davacıya bazı dönemlerde arazi verilerek kendi adına ekip biçmesinin sağlandığına dair beyanları karşısında taraflar arasında hizmet akdi olmadığının anlaşıldığı, diğer taraftan bozma kararında açıklığa kavuşturulması istenen arazinin büyüklüğü ve hangi dönemlerde mahsul kaldırıldığı hususlarının keşif ve diğer belgelerle ortaya konulduğu, taraf tanıklarının beyanları ve tüm dosya kapsamından davacının çiftlikteki çalışmasının yevmiye esasına dayalı olduğu, çalışma şeklinin zaman ve bağımlılık unsuru içermediği, taraflar arasında ortakçılık şeklinde bir anlaşma bulunduğu, bozma kararında değinilen kısmi çalışmadan söz edebilmek için düzenli olarak aynı işlerin denetlenebilir şekilde yapılması, ücretin de düzenli şekilde ödenmesi gerektiği, davacının 28 yıldır ailesi ile birlikte davalılara ait olmayan ve çiftlik sınırları içerisinde bulunmayan bir evde ikamet ettiği, taraflar arasında çalışma şartlarına ilişkin uyuşmazlık bulunmadığı, davacının çalışma şartlarına rıza göstererek çalışmaya devam ettiği, iddialarında samimi olmadığı, çalışmanın hizmet akdine dayalı olmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

11. ... İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı davacı vekilinin temyizi üzerine Hukuk Genel Kurulunun 07.03.2019 tarihli ve 2017/21-2660 E., 2019/273 K. sayılı kararı ile; mahkeme tarafından "davanın reddine dair verilen önceki kararda direnilmesi" denilmek suretiyle verilen direnme kararının usulüne uygun olmadığı belirtilerek usulün aradığı nitelikleri haiz direnme kararı oluşturulmak üzere sair temyiz itirazları incelenmeksizin karar bozulmuştur.

12. ... İş Mahkemesinin 13.07.2021 tarihli ve 2019/95 E., 2021/169 K. sayılı kararı ile; Hukuk Genel Kurulu kararına uyulmasına karar verildikten sonra Tarım Kredi Kooperatifine, Ticaret Sicil Müdürlüğüne, ... Kaymakamlığı İlçe ... Müdürlüğüne yazılan yazı cevapları dosya arasına alınarak Özel Daire bozma kararı doğrultusunda dinlenen tanık beyanlarına, dosya arasına alınan ... Kaymakamlığı İlçe ... Müdürlüğünün 12.02.2020 tarihli yazısına, bozma kararında belirtildiği şekilde keşif yapıldıktan sonra alınan bilirkişi raporuna gerekçeli kararda yer verilmek suretiyle Kurum kayıtlarına göre davacının bir kısım çalışmasının hangi alanda faaliyet gösterdiği anlaşılamayan ancak işyeri adresi olarak ... Köyü İlköğretim Okulu olarak gösterilen dava dışı ... Temizlik Ltd. Şti. nezdinde geçtiği, tanık beyanları ile davacının davalılara ait işyerindeki çalışma şeklinin, niteliğinin, çalışmasının kesintisiz olup olmadığının açıklığa kavuşturulamadığı, davacının gelir elde edebilmek için dönem dönem farklı işyerlerinde çalıştığı, davalı işyerinde ise yevmiye esasına dayalı çalışması olduğu, bu itibarla çalışma şeklinin zaman ve bağımlılık unsuru içermediği, taraflar arasında ortakçılık şeklinde bir anlaşma bulunduğu, çalışmanın hizmet akdine dayalı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Direnme Kararının Temyizi:

13. Direnme kararını süresi içinde davacı vekili temyiz etmiştir.

II. UYUŞMAZLIK

14. Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olayda davacının davalılara ait işyerinde hizmet akdine dayalı olarak çalışıp çalışmadığına yönelik mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

III. ÖN SORUN

15. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında direnme adı altında verilen kararın yeni hüküm niteliğinde olup olmadığı; buradan varılacak sonuca göre temyiz incelemesinin Hukuk Genel Kurulu tarafından mı, yoksa Özel Daire tarafından mı yapılması gerektiği hususu ön sorun olarak tartışılıp değerlendirilmiştir.

IV. GEREKÇE

16. Direnme kararının varlığından söz edilebilmesi için mahkeme bozmadan esinlenerek herhangi yeni bir delil toplamadan önceki deliller çerçevesinde karar vermeli; gerekçesini önceki kararına göre genişletebilirse de değiştirmemelidir.

17. Mahkemenin yeni bilgi, belge ve delile dayanarak veya bozmadan esinlenip gerekçesini değiştirerek ya da daha önce üzerinde durmadığı bir hususu bozmada işaret olunan şekilde değerlendirerek dolayısıyla da ilk kararının gerekçesinde dayandığı hukukî olguyu değiştirerek karar vermiş olması hâlinde direnme kararının varlığından söz edilemez.

18. İstikrar kazanmış Yargıtay içtihatlarına göre; mahkemece direnme kararı verilse dahi bozma kararında tartışılması gereken hususları tartışmak, bozma sonrası yapılan araştırma, inceleme veya toplanan yeni delillere dayanmak, önceki kararda yer almayan ve Özel Daire denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile hüküm kurmak suretiyle verilen karar, direnme kararı olmayıp bozmaya eylemli uyma sonucunda verilen yeni hüküm olarak kabul edilmektedir.

19. Somut olayda, mahkemenin davanın reddine dair tesis ettiği ilk kararın Özel Dairece araştırmaya yönelik bozulması üzerine verilen direnme kararının Hukuk Genel Kurulu tarafından usulden bozulmasından sonra mahkemece Özel Daire bozma kararı doğrultusunda dinlenen tanık beyanlarına, dosya arasına alınan Tarım Kredi Kooperatifi, Ticaret Sicil Müdürlüğü ve ... Kaymakamlığı İlçe ... Müdürlüğüne yazılan yazı cevaplarına, bozma kararında belirtildiği şekilde keşif yapıldıktan sonra alınan bilirkişi raporuna gerekçeli kararda yer verilmek suretiyle Kurum kayıtlarına göre davacının bir kısım çalışmasının hangi alanda faaliyet gösterdiği anlaşılamayan ancak işyeri adresi olarak ... Köyü İlköğretim okulu olarak gösterilen dava dışı ... Temizlik Ltd. Şti. nezdinde geçtiği, tanık beyanları ile davacının davalılara ait işyerindeki çalışma şeklinin, niteliğinin ve çalışmasının kesintisiz olup olmadığı hususlarının açıklığa kavuşturulamadığı, davacının gelir elde edebilmek için dönem dönem farklı işyerlerinde çalıştığı, davalı işyerinde ise yevmiye esasına dayalı çalışmasının bulunduğu, bu itibarla çalışma şeklinin zaman ve bağımlılık unsuru içermediği, taraflar arasında ortakçılık şeklinde bir anlaşma mevcut olup çalışmanın hizmet akdine dayanmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

20. Görüldüğü üzere mahkemece bozma kararından sonra bozma kararında belirtilen araştırma, inceleme ve toplanan yeni deliller kapsamında yapılan değerlendirme sonrasında yeni bir karar verilmiştir.

21. Bu durumda ortada Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenmesi gereken direnme kararı değil bozmaya eylemli uyma sonucu yapılan araştırma çerçevesinde toplanan yeni deliller değerlendirilmek suretiyle verilen yeni hüküm bulunmaktadır.

22. Hâl böyle olunca verilen bu yeni hükmü temyizen inceleme görevi Hukuk Genel Kuruluna değil, Özel Daireye aittir.

23. Bu nedenle yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmelidir.

V. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle;

Davacı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE,

Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 27.10.2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.