Logo

Hukuk Genel Kurulu2007/18-925 E. 2007/944 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının nüfus kaydındaki doğum tarihinin düzeltilmesi talebinin, nüfusa kayıt tarihinden sonraki bir tarih olması nedeniyle reddedilmesi üzerine açılan temyiz davası.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının nüfusa kayıt tarihinin doğum tarihinden sonra olamayacağı ve sağlık kurulu raporu ile tespit edilen yaşının da dikkate alınarak nüfus kaydının düzeltilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Hukuk Mahkemesi

TARİHİ : 18/09/2007

NUMARASI : 2007/277-2007/302

Taraflar arasındaki “yaş tahsisi“ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 10.Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 20.2.2007 gün ve 2006/418 E. 2007/59 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 18.Hukuk Dairesinin 17.5.2007 gün ve 2007/3867 E. 2007/4351 K. sayılı ilamı ile, (...Davada Ü. S..’nun nüfus kaydında 1.8.1979 olan doğum tarihinin 1.8.1983 olarak düzeltilmesi istenilmiş, mahkemece dosyadaki nüfus kaydına göre nüfusa 7.3.1983 tarihinde tescil edildiği anlaşılan davacının düzeltilmesi istenilen doğum tarihinin bu tescil tarihinden sonra olması nedeni ile kayıt engeline dayalı davanın reddine karar verilmiştir.

Dosya içeriğinden Ü.S..’nun nüfusa 7.3.1983 tarihinde kaydedildiği anlaşılmaktadır.Bir şahsın doğmadan nüfusa kaydı söz konusu olamaz. Hakim, nüfus kayıtları arasında çelişki yaratmamak ya da hayatın olağan akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermek zorundadır. Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 18.12.2006 tarihli sağlık kurulu raporunda davacının 22 yaş civarında olduğu belirlenmiştir. Davacının nüfustaki yaşından daha küçük olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece tescil tarihi de dikkate alınarak rapora uygun biçimde ve kayıtlarla çelişki yaratmayacak şekilde davacının yaşının düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken kayıt engeli nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Davacı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre,Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken,önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile,direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA,istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 5.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.