Logo

Hukuk Genel Kurulu2000/14-1622 E. 2000/1707 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı köyün davacı köyün otlakiye ve yaylaklarına hayvan sokmak suretiyle müdahalede bulunup bulunmadığı ve bu müdahalenin men edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Mera, yaylak ve kışlakların yararlanma hakkına ilişkin uyuşmazlıklara adli yargıda bakılacağı, 4342 sayılı Mera Kanunu'nun 19. maddesinin adli yargı yolunu kapatmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

Taraflar arasındaki "otlakiye ve yaylaya vaki müdahalenin men'i"davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;

Koyulhisar Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 9.12.1999 gün ve 64-69 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14.Hukuk Dairesi'nin 15.2.2000 gün ve 659-930 sayılı ilamiyle; (...Davacı köy vekili;nizalı yerin kadim otlakiye ve yaylakiyeleri olduğunu, davalı köyün bu yere hayvan sokmak suretiyle müdahalede bulunduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesini istemektedir.

Mahkeme; 4342 sayılı Mera Kanununu 19/son maddesi gereğince yaylaya vaki elatmanın önlenmesi davalarının adli yargı yerinde dinlenemeyeceğinden bahisle davanın reddine karar vermiş, hükmü davaca vekili temyize getirmiştir.

Mera yaylak ve kışlakların " mülkiyet" ve "yararlanma hakkına" ilişkin çekişmelere adli yargı organında bakılır. Mera , yaylak ve kışlakların korunmasında Muhtar ve Belediye Başkanlarının görev ve yükümlülüklerini düzenleyen Mera Kanununun 19/ son maddesi mahkemenin anladığı gibi adli yargı yolunu kapatmış değildir. Bu itibarla işin esasına girilerek, taraf delilleri toplandıktan sonra varılacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davacı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 22.11.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.