Logo

10. Hukuk Dairesi2024/10124 E. 2024/13160 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının işveren tarafından sağlanan forklift aracıyla iş yeri yakınındaki ağaçtan vişne toplarken düşerek yaralanması sonucu oluşan olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı.

Gerekçe ve Sonuç: Olayın mesai saatleri içerisinde, işverene ait araçla ve iş yeri uygulamasına göre işveren tarafından zımnen onaylanmış bir faaliyet sırasında meydana geldiği değerlendirilerek, mahkemelerin iş kazası olduğuna dair kararları onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1138 E., 2023/1977 K.

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Amasya İş Mahkemesi

SAYISI : 2021/141 E., 2022/155 K.

Taraflar arasındaki iş kazası tespiti davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Kurum vekili ile davalı işveren vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı Kurum ve davalı işveren vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I.DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı iş yerinde 08.12.2016 tarihinde işe başlamış olup 15 06.2020 tarihine kadar işçi olarak aralıksız ve kesintisiz olarak çalıştığı, işe girdikten yaklaşık altı ay sonra ise (06/2017) iş kazası geçirdiği, iş yerinde mesai saatleri içinde çalışmaktayken işverenin talimatı üzerine iş yeri yakınlarındaki vişne ağacından vişne toplamak için iş yerine ait forklift ile ağaca çıkartıldığı, o esnada forkliftin kepçesinin ağaca takılması nedeniyle forklift operatörü kepçeyi kurtarmak isterken manevra yapması ile davacının dengesini kaybettiği ve vişne ağacından düşerek omuriliğini sakatladığı aynı zamanda sağ kolunda kırık meydana geldiği, aynı gün hastaneye kaldırılan davacının Amasya Sabuncuoğlu Şerefettin Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gördüğü ve toplamda 6 ay rapor aldığı, davacıya geçirmiş olduğu kazadan dolayı rapor aldığı dönemde iş kazası tazminatı ödenmediği gibi iş kazası geçirdiği de yasal süresi içinde SGK'ya bildirilmediği, davacının ise hastanede iş kazası geçirdiğini söylerse işten çıkarılacağı korkusuyla iş kazası geçirdiğini söyleyemediği, yazılı başvurunun 18.08.2020 tarihinde SGK'ya yapıldığı ancak Kurum yetkilileri tarafından verilen kararda özetle 14.07.2017 tarihinde meydana gelen olayın 5510 sayılı Kanun'un 13 üncü maddesinin a ve b bendi hükümleri dahilinde meydana gelmemesi nedeniyle iş kazası sayılmamasına karar verildiği, fakat birçok iş kazasında da olduğu gibi davacı işçinin işverenin kendisini işten çıkaracağı korkusuyla ve işverenin kendisini iş kazası olduğunu söylememesi hususunda tembihlemesi nedeniyle iş kazası olduğunu söyleyemediği, davacının geçirmiş olduğu kaza nedeniyle omuriliğinde kalıcı hasarlar oluştuğu, maddi ve manevi tazminat talebini içerir davanın 2020/207 Esas sayılı dosyası ile halihazırda görülmekte olduğu iddiasıyla söz konusu olayın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II.CEVAP

1.Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; 14.06.2017 tarihinde meydana gelen olayın 5510 sayılı Kanun'un 13 üncü maddesi kapsamında iş kazası olmadığı savunmasıyla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davalı şirket nezdinde mutfakta çalıştığı, davacının olay tarihinde şirketin görevlendirdiği mesai saati ve yerinde bulunmayıp, izinsiz iş yerini terk ederek arkadaşının bahçesine vişne toplamaya gidip, kazayı ağaçtan düşerek gerçekleştirdiği, davacının kendi düşüncesizliği ve ihmali yüzünden yaralanmış olduğu, işbu dava ile davalı şirketten haksız menfaat elde etme çabası içerisine girdiği, 5510 sayılı Kanun'un iş kazasının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının a) bendi ile 5 inci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma da en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde başvurması gerektiği, davacının süresi içerisinde başvuruda bulunmadığı, olayların anlatıldığı gibi gerçekleştiği, resen dinlenecek bordro ve diğer tanık anlatımlarıyla da ispat olunabileceği, davacının işyeri dışında işverenin bilgisi ve izni dışında hareket ettiği, kazanın iş kazası olmadığı, şirketin sorumlu tutulabilmesi için kazanın oluşumunda kusuru bulunması gerektiği savunmasıyla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III.İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesi tarafından yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile dinlenen tanık beyanları ile davacının davalının sigortalı işçisi iken mesai saatleri içerisinde işyerinin hemen dışında bulunan bir alanda, işyerine ait olan ve yaptığı iş gereği ferdi olarak kullanma imkanı bulunmayan forkliftin palet bölümüne çıkarak işyeri sınırları dışındaki meyve ağacından meyve topladığı sırada kazanın gerçekleştiği, davaya konu eylemin iş kazasına ilişkin koşulları sağladığı, zira kaza mesai saatleri içerisinde, işverene ait bir araç ile işyeri yakınında bulunan bir yerde gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının 14.06.2017 tarihinde maruz kaldığı olayın, iş kazası olduğunun tespitine karar verilmiştir.

IV.İSTİNAF

A.İstinaf Sebepleri

1.Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının 14.06.2017 tarihinde meydana gelen olayın 5510 sayılı Kanun'un 13 üncü maddesi kapsamında iş kazası olarak sayılamayacağı, tanık beyanlarının çelişkili olduğu, dava açılmasına Kurumun sebebiyet vermediği, aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceği, eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiği iddiasıyla İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı şirket vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının yaşamış olduğu olayın iş kazası olarak sayılamayacağı, tanık anlatımları ile sabit olduğu, eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiği iddiasıyla İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

B.Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının davalı işveren nezdinde aşçı olarak çalıştığı sırada 14.06.2017 günü saat 14.00 sıralarında işverenin diğer işçisi ...'nın kullandığı işverene ait forkliftin çatalının üzerine konulmuş paletin üzerine çıkarak, forkliftin çatalının kaldırılması suretiyle işyerinin 15 - 20 metre kadar dışında bulunan vişne ağacından vişne topladığı sırada düşerek yaralandığı, dinlenen tanık ... tarafından işyerindeki tesiste bulunan 2 - 3 vişne ağacının zamanında kendileri yemek için dikildiği, ticari amaçla kullanılmadığı, yalnızca işyerinde tüketmek için kullanıldığının belirtildiği, diğer tanıklarca genel olarak ağaçların sahibi olup olmadığının bilinmediği veya sahipsiz olduğu şeklinde beyanda bulunduğu, söz konusu ağaçların bulunduğu yerin işyeri çalışanı ...'un eski evinin önünde olduğu dosya kapsamındaki beyanlardan anlaşıldığı, diğer tanıklarca da zaman zaman bu ağaçlardan meyve toplanılarak yenildiği beyan ettikleri, tanıklarca bu ağaçlardan toplanan meyvelerden komposto veya hoşaf yapılıp yapılmadığını bilmediklerini beyan ettikleri, olay sırasında forklifti kullanan işverenin işçisi Aşkın, normalde vişne toplarken merdiven kullanıldığını, davacının topladığı meyvelerin bir kısmının yemekhanede komposto yapımı için kullandığını, bir kısmını da evine götürdüğünü beyan ettiği, tüm bu olgular birlikte değerlendirildiğinde, davalı işyerinin yakınında bulunan mevye ağaçlarından mesai saatleri içerisinde işyerinde çalışanlarca mevye toplanılarak yenilmesi şeklinde bir işyeri uygulaması bulunduğu, işverenin bu duruma zımmen onay verdiği, davacının da zaman zaman bu meyvelerden toplayarak komposto yaptığı, olay günü de mesai saatleri içerisinde işverenin diğer işçisinin kullandığı forkliftin üzerine çıkarak meyve topladığı sırada düşerek yaralandığı, olayın meydana geliş şekli ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında olayın iş kazası olduğunun kabulüne ilişkin İlk Derece Mahkemesinin kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V.TEMYİZ

A. Temyiz Sebepleri

Davalı Kurum vekili ile davalı işveren vekili istinaf sebepleri doğrultusunda temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Uyuşmazlık, 14.06.2017 tarihinde meydana gelen ve davacının yaralanmasına neden olan olayın iş kazası olduğunun tespitine ilişkindir.

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, dosyada yer alan tüm bilgi ve belgelerin incelenmesinde verilen hükmün yerinde olduğu anlaşılmakla temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

17.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.