"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1322 Esas, 2023/1218 Karar
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/334 E., 2021/266 K.
Taraflar arasındaki TÜRKPATENT Yeniden İnceleme ve Değerledirme Kurulu (YİDK) kararının iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü.
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin 2017/11295, 2018/74440, 2017/15475, 2017/102657, 2016/13063, 2016/72860, 2015/108750, 2013/88399, 2015/105107, 2015/102828, 2015/102827, 2014/74159, 2014/64396, 2014/15377, 2014/100557, 2014/100541, 2014/05217, 2014/05216, 2014/05215, 2016/92013, 2002/10136 sayılı "... şekil","... sun", "... essentians", "...", "...", "... care& star fruit", "... creme soft", "... sun", "... care& cashmere", "... care& diamond", "... care& magnolia", "... care", "... sos cream", "...", "... cellular perfect skin", "... cellular radiance", "... pearl& beauty", "... dry comfort", "... double effect", "şekil-... fresh natural", "şekil" ibareli tanınmış markalarının sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırılma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “renk markası+şekil” ibaresini marka olarak tescil ettirmek üzere TÜRKPATENT'e başvurduğunu, 2018/106542 kod numarasını alan başvuruya müvekkili tarafından yapılan itirazın YİDK tarafından kısmen kabul edildiğini ancak 3. sınıftaki bir kısım mal ve hizmetler yönünden başvurunun reddine karar verildiğini, davacının “...” markası ile bu markanın mavi-beyaz kombinasyon içinde kullanımının dünya çapında tanınmış olduğunu, dava konusu marka kapsamına alınmak istenilen 03. sınıftaki mallar ile bu malların 35. sınıf altında perakende satış hizmetlerinin davacının tescilli markalarının kapsamındaki emtialar ile aynı/benzer/türdeş emtialar olduğunu, davalının marka başvurusunun davaya konu mallar ve hizmetler açısından 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (6769 sayılı Kanun) 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında soyut ve somut ayırt edici nitelikten yoksun olduğunu ve (c) bendi kapsamında tanımlayıcı olduğunu, dava konusu marka başvurunun 6769 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinin bir ve üçüncü fıkraları uyarınca dava konusu edilen mal ve hizmetler yönünden iptali gerektiğini, müvekkilinin bu renk kombinasyonu ile kozmetik ürünleri ve bu ürünlerin perakendeciliği hizmetleri açısından gerçek hak sahibi olduğunu, davalının mavi-beyaz renk kombinasyonunu, dava konusu edilen 03. sınıftaki mallar ile bu malların perakendecilik hizmetlerinin davalı şirket ile özdeşleştiğinin ispat edilemediğini ileri sürerek TÜRKPATENT YİDK'in 2020-M-2118 sayılı kararın reddedilen talepleri yönünden iptaline, dava konusu 2018/106542 başvuru numaralı “renk markası+şekil” ibareli markanın tescili halinde 3. sınıftaki tüm mallar ve bu malların 35. sınıftaki perakendecilik hizmetleri bakımından hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde, davacı markalarında renklerin geri planda kaldığını, YİDK kararına konu markaların ortalama tüketici nezdinde karıştırılmaya sebebiyet verebilecek derecede benzemediğini, markalar benzemediği için davacının tanınmışlık ve gerçek hak sahipliği iddialarının somut olaya etkisinin olmadığını, dava konusu markada kullanılan renk kombinasyonunun sadece markanın kapsamından YİDK kararıyla çıkartılan emtialar açısından markasal anlamda ayırt edici niteliğinin bulunmadığını, diğer emtialar bakımından ise asgari ayırt edici niteliği haiz olduğunu ve tanımlayıcı nitelikte olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
2.Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin “...” ve “...” markalarının TÜRKPATENT nezdinde T/01011 ve T/01012 numaralar ile “tanınmış marka” olduğunu, müvekkili markalarının sadece şekil ve ibarelerden dolayı değil, renklerinden dolayı da “ayrıcalıklı tanınmışlığı” temin etmiş markalar olduğunu, dava konusu markada yer alan renklerin uluslararası kabul görmüş pantone kataloğunda belirtilen renklerden oluştuğunu, davacının “benzerlik” ve “karıştırılma ihtimali” iddialarına mesnet bir renk markası tescilinin olmadığını, davacının markalarında kullandığı renklerde bir yeknesaklık bulunmadığını, mavi rengin her tonunu kullandığını, davacının “... mavisi” olarak nitelendirdiği rengin tonunun uluslararası kabul görmüş herhangi bir kodu olan bir renk olmadığını, mavi-beyaz renk kombinasyonunu keşfeden ve ilk kullanan işletmenin davacı olmadığını, bu renk kombinasyonunu markalarında kullanan sayısız firma olduğunu, söz konusu renk kombinasyonunun davalı tarafından mağazacılık hizmetleri kapsamında ve yaklaşık 40.000 farklı ürün üzerinde yoğun bir biçimde kullanıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, dava konusu başvurunun 2018/106542 sayılı “renk markası+şekil”den oluştuğu, kapsamında 03, 18, 24, 25, 35. sınıftaki mal ve hizmetlerin bulunduğu, itiraza dayanak "..." asli unsurlu markaların koruma kapsamında 03, 05, 10. sınıftaki mal ve hizmetlerin yer aldığı, davalının markasının kapsamına alınmak istenilen ve davacı tarafından dava konusu edilmiş olan tüm emtia yönünden somut olayda taraf markaları arasında, emtia ayniyeti/benzerliği/türdeşliği şartının gerçekleştiği, dava konusu başvurunun mavi ve beyaz renklerin yanyana kombinasyonundan oluştuğu, renk kombinasyonu haricinde bir şekil ya da kelime unsuru içermediği, 6769 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinde renklerin marka olarak tescil edilebilecek işaretler arasında açıkça sayıldığı, ancak kendi başına bir rengin, oldukça sınırlı sayıda ve spesifik bir ürün/hizmet üzerinde ayırt edicilik kazanarak marka işlevi görmesinin mümkün olduğu, “mavi/beyaz” renklerin, pek çok sektörde, farklı pek çok aktör tarafından tanıtma vasıtası/işaret/kurumsal renk olarak seçildiği, başta gerek somut uyuşmazlık konusu olan “temizlik amaçlı maddeler/temizlik malzemeleri, kişisel bakım/temizlik ürünleri, sabunlar, diş bakımı ürünleri”nde gerekse başka mal ve hizmetlerde yoğun bir biçimde, uzun yıllardır kesintisiz olarak kullanıldığı, başkaca şekil/renk/kelime unsurlarıyla birlikte kullanılmadığı takdirde, bir teşebbüsün mallarını/hizmetlerini diğer teşebbüslerin mallarından/hizmetlerinden ayırt edebilecek nitelikte bir işaret olmadığı, davalının dava konusu edilen işaretine, tescil ettirmek istediği/davacının dava konusu ettiği 03. sınıfa giren emtialar ve bu emtiaların 35. sınıf altında toptan/perakende satışı hizmetleri açısından herhangi bir bilinirlik/ayırt ediciliği kazandırdığının ispat edilemediği, somut olayda karşılaştırılan işaretler arasında benzerlik bulunmadığı, bu nedenle davacının önceki kullanıma dayalı gerçek hak sahipliği ve tanınmışlık iddiasının dava konusu markanın tesciline/hükmüne bir etkisinin/engelinin olmadığı, davalı şirketin kötü niyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, taleple bağlı kalınarak 03. sınıfa giren emtialar ve bu emtiaların 35. sınıftaki toptan/perakende satışı hizmetleri açısından YİDK kararının iptaline ve -kararda sayılı- aynı mal ve hizmetler yönünden markanın hükümsüzlüğüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekillerince istinaf edilmiştir.
IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, davacının başvurusuna konu renklerin tonlarının pantone 2728 c, pantone p-1-1-c kodları ile belirlenmiş olduğu, mavi-beyaz renklerin tescili istenen emtia sınıfı açısından tek başına ayırt edici niteliğe sahip olmadığı, diğer taraftan anılan renklerin, dava konusu mal ve hizmetlerin başvuru sahibinin kullanımı sonucu ayırt edici nitelik kazandığını ispatlayan yeterli delil bulunmadığı, bu itibarla 6769 sayılı Kanun'un 5 inci maddesinin ikinci fıkrası şartlarının somut olayda bulunmaması nedeniyle, dava konusu başvurunun aynı maddenin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca marka olarak tescil edilemeyeceğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş, karar davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davalı şirket marka başvurusuna yapılan itirazın kısmen reddine dair TÜRKPATENT YİDK kararının iptali talebine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.6769 sayılı Kanun'un 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi, ikinci fıkrası.
3. Değerlendirme
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin temyiz istemlerinin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı harcın istekleri halinde davalılara iadesine, 18.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.