Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6933 E. 2024/8062 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin marka tescil başvurusuna davacının, kendisine ait tescilli markalarla karıştırılma ihtimali olduğu gerekçesiyle yaptığı itirazın reddi üzerine açılan davanın reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Taraf markalarının ayırt edici baskın unsurunun "vision" ibaresi olduğu ve markalar arasında görsel, işitsel ve kavramsal açıdan ortalama tüketici nezdinde karışıklığa sebebiyet verecek düzeyde benzerlik bulunduğu, davalının önceki tarihli tescilli markasının başvuru konusu marka yönünden müktesep hak oluşturup oluşturmadığının araştırılması gerektiği gözetilerek bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1273 Esas, 2023/1188 Karar

HÜKÜM : Esastan ret; davanın reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/294 E., 2021/196 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı TÜRKPATENT nezdinde tescilli ve uzun zamandır yoğun kullanımı ile tanınmış hale getirmiş olduğu 2015/36522 numaralı “... FESTİVAL”, 2015/40486 numaralı “...”, 2015/40488 numaralı “...”, 2015/36524 numaralı “... FESTİVAL 2” markaların sahibi olduğunu, davalı şirketin, müvekkili markaları ile iltibas yaratacak şekilde 2019/98112 başvuru numaralı “...” ibareli markanın 9 uncu sınıf mallarda tescili için davalı TÜRKPATENT'e başvurduğunu, başvuruya yaptıkları itirazın Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu'nun (YİDK) kararıyla nihai olarak reddedildiğini, oysa taraf markaları arasında görsel, işitsel ve anlamsal benzerlik bulunduğunu, markaların aynı sınıfları kapsadığını, karardaki tanınmışlık ve kötü niyet değerlendirmesinin de hatalı olduğunu ileri sürerek YİDK'in 07.09.2020 tarihli ve 2020-M-7589 sayılı kararının iptaline ve dava konusu marka tescil edilmişse hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı TÜRKPATENT vekili cevap dilekçesinde; müvekkili kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin “...” ibaresi üzerinde önceki tarihli 2012/45417 tescil numaralı ve “...” ibareli markası nedeniyle kazanılmış hak sahibi olduğunu, işbu gerekçeyle dahi müvekkili aleyhine açılan davanın reddinin gerektiğini, taraf markalarının benzer olmadığını, müvekkiline ait markanın “T” harfi ile başladığını, tüketicilerin özellikle markaların ilk harflerine dikkat ettiğini, ilk harflerde yaratılan farklılığın tüketicilerin markaları birbirinden ayırabilmesi için yeterli olduğunu, davacıya ait 2015/36522 ve 2015/36524 sayılı markaların müvekkilinin başvurusuna konu edilen 9 uncu sınıf emtialarda tescilli olmadığını, markaların telaffuzlarının da farklı olduğunu, karıştırılmaları ihtimali bulunmadığını, tanınmışlığın ispatlanamadığını, müvekkili başvurusunun kötüniyetli olarak da yapılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, dava konusu 2019/98112 sayılı markanın kapsamında yer alan mallar ile davacıya ait itiraza mesnet markaların kapsamlarındaki emtiaların aynı/benzer/ilişkili olduğu, dava konusu marka başvurusu ile davacının itiraza mesnet markaları arasında marka işaretleri bakımından benzerlik olmadığı, dava konusu marka ile davacı markaları arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, dava konusu marka ile davacı markaları arasında aynılık/benzerlik dolayısıyla karıştırılma ihtimali bulunmaması ve davacının redde gerekçe markalarının tanınmış olduğuna dair dosya kapsamında yeterli bilgi ve belge bulunmaması nedeniyle davacının tanınmışlık iddiasının yerinde olmadığı, kötü niyet iddialarının ispatlanamadığı, YİDK kararının yerinde olduğu, YİDK kararının iptali şartlarının oluşmadığı, hükümsüzlük ve terkin koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, başvurunun esas unsurunun "..." ibaresinden itiraza mesnet markaların esas unsurunun ise "...", "..." ve "..." ibarelerinden oluştuğu, bu ibareler birebir aynı olmadığı gibi taraf markalarının tamamen birbirinden farklı tarzda düzenlendikleri, başvuruda "TV" harflerinin üç taraflı (üst, alt ve sol taraftan) çerçeve içine alınarak öne çıkartıldığı, itiraza mesnet markalarda ise "OO" harflerinin altına eğri bir çizgi yerleştirilerek gülen yüze benzeyen bir şekil oluşturulduğu, hükümsüzlük talebine mesnet gösterilen bazı markalarda ise "O" harfinin içine film şeridi makarası görseli yerleştirildiği, bu hali ile başvurunun televizyonu, itiraza mesnet markaların ise sinemaya ait bir kavram olan "vizyon" kelimesini çağrıştırdığı, böylece görsel olarak yeterince farklılaşan markaların anlamsal olarak da farklılaştıkları, taraf markaları arasında ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, YİDK kararının iptali ve markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin birinci alt bendi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (6769 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Taraf markaları benzer olup, uyuşmazlık başvuru konusu marka ile itiraza mesnet markaların 6769 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinin birinci fıkrası anlamında ortalama tüketici nezdinde karışıklığa sebep olabilecek şekilde benzer olup olmadıkları ile davalı şirketin cevap dilekçesinde belirttiği 2012/45417 tescil numaralı ve "..." ibareli markanın davalı şirket lehine müktesep hak oluşturup oluşturmadığı noktasında toplanmaktadır.

2.6769 sayılı Kanun'un 6/1 maddesi uyarınca, tescil için başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya tescili için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescili için başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal ve hizmetlerle aynı veya benzer ise tescil edilmiş veya tescili için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırılma ihtimali varsa ve bu karıştırma ihtimali tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış bir marka ile ilişkili olduğu ihtimalini de kapsıyorsa, marka sahibinin tescile itirazı üzerine başvurunun reddine karar verilir. Karıştırılma ihtimalinin varlığı değerlendirilirken, markaların birbirlerine olan görsel, sescil ve kavramsal benzerlikleri bütünsel inceleme prensibi dikkate alınarak yapılır. Bir başka deyişle her iki markanın bütünen akılda bıraktığı izlenim esas alınmalıdır.

3.Bu nispi ret nedeni aynı Kanun'un 25 inci maddesinin birinci fıkrasında, aynı zamanda markanın hükümsüzlük sebebi olarak gösterilmiştir.

4.Davacının itiraza mesnet markaları 2015/36522 numaralı “... FESTİVAL”, 2015/40486 numaralı “...”, 2015/40488 numaralı “...”, 2015/36524 numaralı “... FESTİVAL 2" ibarelerinden oluşmakta olup davalının başvuru markası ise 2019/98112 başvuru numaralı “...” ibaresinden oluşmaktadır. Markalar bütünsel olarak değerlendirildiğinde ayırt edici baskın unsurun "vision" ibaresi olduğu, Türkçe okunuşunun ise "vizyon" şeklinde olduğu, taraf markaları arasında görsel, sesçil ve işitsel olarak herhangi bir ayırt edici unsurun bulunmadığı, bu nedenle markalar sessel, görsel ve işitsel olarak ortalama tüketici nezdinde karışıklığa sebep olabilecek düzeyde benzer olduğu anlaşılmaktadır.

5.Hal böyle olunca markaların karışıklığa sebep olabilecek şekilde benzer olduğu kabul edilip davalının önceki tarihli 2012/45417 tescil numaralı ve "..." ibareli markasının başvuru konusu marka yönünden müktesep hak oluşturup oluşturmadığı araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, bu nedenle bozmayı gerektirmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.11.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.