"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/912 Esas, 2024/527 Karar
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/44 E., 2022/14 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının müvekkiline gönderdiği ihtarname ile taraflar arasındaki yazılım destek hizmeti sözleşmesi uyarınca sözleşmenin feshinden sonra 12 ay süre ile davalı adına patente konu ürünlere benzer yazılım üretilmemesi gerektiği halde buna aykırı davranıldığını belirttiğini, ancak taraf yazılımları arasında teknolojik zorunluluklar nedeniyle işleyiş açsısından zorunlu benzerlik dışında benzerlik olmadığını, 12 aylık rekabet etmeme süresinin 06.08.2016 tarihi itibarı ile sona erdiğini, değişik iş dosyasından alınan bilirkişi raporunda tam inceleme için eksik bilgilerin tamamlanması gerektiği belirtildiği halde davalı tarafça delil tespiti raporunun çarpıtılmaya çalışıldığını ileri sürerek taraf ürünlerinin benzer olmadığının tespitine, müvekkilinin ticari ilişkisinin olduğu ya da olabileceği şirketlere gönderilen ihtarnameler ile müvekkili şirket ile çalışmamaları yönünde baskı yapılmasının, hukuken yok hükmünde bir sözleşmeye ve hukuken var olmayan patent ve tescil haklarına dayalı olarak ilgilerin tehdit edilmesinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK) 54. vd. maddeleri uyarınca haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, bu haksız eylemlerin men'ine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili tarafından 2013 yılından bu yana satılmış dağıtılmış ürünlerin geliştirilmesi için davacıdan yazılım desteği alınmak üzere 01.12.2013 ve 01.05.2014 tarihli “Software Development Agreement” başlıklı yazılım geliştirme anlaşmaları imzalandığını, 06.08.2015 tarihinde sözleşmelerin feshedildiğini, sözleşmeye konu bilgilerin gizli; ürünlerin davalı adına patente konu yazılımlar olduğunu ve sözleşmenin feshinden sonra 12 ay boyunca davacının “benzer yazılımlar üretmeyeceği ve geliştirmeyeceği, davalıya ait tüm yazılım ve sair bilgilerin derhal davacının bilgisayarlarından tamamen silineceği kararlaştırılmış olmasına rağmen davacının bu yazılımları kendi bilgisayarlardan silmediğini, patenti davalıya ait olan bu yazılımları izinsiz olarak sözleşme hükümleri hilafına kısmen değiştirerek çoğaltıp davalının müşterilerine pazarladığını, bu durumun değişik iş dosyasından tespit edildiğini, iki ürün arasındaki benzerliğin zorunlu teknik nedenlerden kaynaklandığı iddiasının gerçek olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile teknik yönden yeterli açıklamaları içeren denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporları dikkate alındığında; taraf yazılımları arasında teknik zorunluluk dışında herhangi bir benzerliğin olmadığı dikkate alındığında davalının davacının müşterilerine gönderdiği ihtarnamede delil tespit raporu ile doğrulanmadığı halde davacının eser vasfındaki yazılımı programını kendi yazılımının taklidi olarak itham etmesinin TTK'nın 55/-a-l hükmü anlamında kötüleme olduğu, TTK'nın 56. maddesine göre kötüleme halinde davacının tecavüzün men'ini, haksız rekabetin önlenmesini talep edebileceği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, haksız rekabetin tespiti ile men'i talebine ilişkindir.
B.Değerlendirme ve Gerekçe
Uyuşmazlık, davalının 3. kişilere göndermiş olduğu haksız rekabet konulu ihtarnamenin tespit raporuna uygun olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre tespit raporu ile mahkemece alınan rapor arasında çelişki bulunup bulunmadığı, mahkemece yapılan incelemenin yeterli olup olmadığı ile aynı konuda açılan ceza davasının sonucunun beklenmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
İlk Derece Mahkemesince, taraf yazılımları arasında teknik zorunluluk dışında herhangi bir benzerlik bulunmadığı, davalının davacının müşterilerine gönderdiği ihtarnamede, delil tespit raporu ile doğrulanmadığı halde davacının eser vasfındaki yazılımı programını kendi yazılımının taklidi olarak itham etmesinin TTK'nın 55/a-l hükmü anlamında kötüleme olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekilinin istinaf başvurusu ise Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmiştir.
Ancak, davalının ihtarnamesine dayanak tespit raporunda "...detaylı bir incelemenin yapılabilmesi için iki uygulamanın da (Venncy-Veloxity DSK) derlenmiş kopyaları ve proje halleri (değiştirilebilir/düzenlenebilir), sunucu kısımları veri taban bilgiler, FTP bilgileri, proje dosyaları ve uygulama APK'ları gerektiği...." belirtilmiştir. Yargılama sırasında mahkemece alınan bilirkişi heyeti raporunda ise "... tespit dosyasındaki bilirkişi raporunda incelenen kodlar ile davacının, önce PDF formatında sonra da flash bellekte sunduğu kodlara yönelik inceleme yapılarak, flash bellekte sunulan kodların tamamının değişik iş dosyasında incelenen kodların birebir aynı kodlar olup olmadığının belirlenemediği, flash bellekte sunulu kaynak kodlara ait döküman incelendiğinde, ufak benzerlikler dışında, kaynak kodların tamamının benzerlik göstermediği, program akışlarının farklı olduğu ve sonuç olarak ise, taraf yazılımları arasında teknik zorunluluk dışında herhangi bir benzerliğin bulunmadığı..." açıklamasında bulunulmuştur. Mahkemece alınan raporda, tespit dosyasında alınan raporda belirtilen eksikliklerin tamamlandığına ve sonucuna ilişkin bir tespit bulunmadığı anlaşıldığından, davalı ihtarnamesinin içeriğinin gerçeğe uygun olup olmadığı saptanmamıştır.
Bu durumda, tespit raporunda belirtilen eksiklikler tamamlandıktan sonra ek rapor ya da yeni bir heyetten rapor alınarak, varsa raporlar arasındaki çelişki de giderilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır.
Diğer taraftan, davalı aynı konuda açılmış ceza davasının bulunduğunu ileri sürmüştür. Bu durumda, ceza dosyası getirtilip incelenerek eğer ceza davasının davaya konu somut olay nedeniyle açıldığı anlaşılırsa, ceza mahkemesinin kesinleşmiş kararı ile tespit edilen somut olguların 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 74. maddesi uyarınca hukuk hakimini bağlayacağı gözetilerek, ceza davasının sonucu beklenerek ona göre karar verilmesinin gözetilmemesi de doğru olmamıştır.
VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazlarının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1 hükmü uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine, 17.03.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.