"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/525 Esas, 2024/733 Karar
HÜKÜM : Başvurunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/130 E., 2020/298 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin "..." ve "...." ibareli markaların sahibi olduğunu, davalı şirkete ait 2017/109... tescil numaralı "..." markasının 3 ve 35. sınıflarda tescil edildiğini, müvekkiline ait "..." markaları ile 2017/109... tescil numaralı "..." markasının, görünüş, renk, okunuş, sınıf ve telaffuz açısından birebir aynı olduğunu, müvekkiline ait "..." markasının özellikle tercih edilmesinin tesadüf olmadığını ileri sürerek davalı adına tescilli 2017/109013 sayılı "..." ibareli markanın tüm sınıflar yönünden hükümsüzlüğüne; şayet aksi aksi kanaatte olunursa ilgili emtialar yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının markaları ile müvekkili markası arasında genel görünüm itibariyle iltibas oluşturacak düzeyde bir benzerlik bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile markalar bir bütün halinde değerlendirildiğinde taraf markaları arasında görsel, işitsel ve anlamsal olarak karıştırma ihtimali dahil iltibas ve benzerlik bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, taraf markaları arasında sınıfsal ayniyet bulunmakla birlikte, şekil ve sözcük unsurlarından oluşan markalarda tüketicilerin markalardaki sözcük unsuruna daha yüksek bir önem atfettiği, markasal çağrışımlarda ve işletmelerin ayırt edilmesinde şekli unsurlardan ziyade önceliğin sözcük unsurlarda olduğu, markalardaki sözcük unsurlarının tüketici açısından daha akılda kalıcı olacağı, taraf markalarında da ortak unsur “...” sözcüğü ise de davalı markasındaki "..." kelimesinin ayırt edicilik kattığı, taraf markaları arasında iltibas veyahut iltibas tehlikesi bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, marka hükümsüzlüğü talebine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 24.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.