Logo

11. Hukuk Dairesi2024/4500 E. 2024/9440 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: TÜRKPATENT YİDK kararının iptali davasında, davalı şirketlerden birinin itirazının yerinde olup olmadığı ve vekalet ücretinin hangi tarafa yükleneceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının marka başvurusuna itiraz eden davalı şirketlerden birinin itirazının yerinde olmadığı ve haksız olduğu, bu nedenle davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının vekalet ücreti takdiri yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/2112 Esas, 2024/72 Karar

KARAR : Asıl ve birleşen davaların reddine

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen TÜRKPATENT YİDK kararının iptali davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleşen davalarda davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

ASIL DAVADA

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilince 16 ncı sınıftaki ürünlerde tescil edilmek üzere 2016/23697 sayılı “... ...+Şekil” ibareli marka başvurusuna davalı ... Kağıt San. Tic. Ltd. Şti. tarafından 2015/38305 sayılı “...+Şekil” ibareli markasına, davalı ... Gıda San. Tic. A.Ş. tarafından ise “...” esas ibareli markalara dayalı olarak ayrı ayrı yapılan itirazın, müvekkilinin markasının muteriz davalıların markalarıyla karıştırılma ihtimali bulunduğu gerekçesiyle Markalar Dairesince kabulüne karar verilerek müvekkilinin marka başvurusunun reddine karar verildiğini, bu karara karşı müvekkilince yapılan itirazın ise YİDK kararıyla reddedildiğini, YİDK kararının hukuka aykırı olup kendi içerisinde çelişkiler içerdiğini, başvuru markasındaki ibarelerden hem “...” hem de “...” ibaresinin her iki davalı itirazı yönünden esas unsur olarak kabul edilerek çelişkili bir durum ortaya çıkarıldığını, markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, müvekkili ile davalı ... Gıda San. ve Tic. A.Ş.’nin “...” ibaresinin farklı sınıflar üzerinde ortak kullanım hakkına sahip olduğunu, “...” markasının “zeytin, zeytinyağı, yağ, sabun, gliserin, sabun tozu, deterjan, temizlik malzemeleri” gibi mallar kapsamında ilk olarak 1968 yılında Necmi ... tarafından tescil edildiğini, 20.09.1979 tarihinde markanın ... Yağ Sabun Gliserin San. ve Tic. A.Ş.’ye devredildiğini, 17.12.1991 tarihinde markanın ... Ev İhtiyaç Mad. Tic. A.Ş.’ye devredildiğini, bu şirketin unvanının ... Gıda San. ve Tic. A.Ş. olarak değişmesini müteakip “...” markası kapsamındaki mal ve hizmetlerde iki gruba ayrılıp sabun, deterjan ve temizlik malzemeleri gibi malları kapsayan“...” markalarının 24.01.1996 tarihinde ... Teknik Hizm. A.Ş.’ye geçtiğini, zeytinyağı ve yağ mallarını kapsayan “...” markalarının ise 31.07.2003 tarihinde Unilever San. ve Tic. Türk A.Ş.’ye, sonrasında ise davalı ... Gıda San. Tic. A.Ş.’ye (Eski unvanı: ... Gıda İh. Mad. San. ve Tic. A.Ş.) devredildiğini, sabun, deterjan ve temizlik malzemeleri kapsamında olan bir kısım “...” markalarının müvekkili tarafından aynı zamanda müvekkilinin grup şirketi olan ... Teknik Hizm. A.Ş.’ye ve ondan da bir kısım markaların müvekkiline devredildiğini, davalı ... Gıda San. Tic. A.Ş.’nin “...” ibaresi üzerinde tek başına hak sahibi olmadığını, müvekkilinin tescil edilmek istenen sınıflarda “...” ibaresi üzerinde müktesep hakka sahip olduğunu, bu kapsamda tescilli olan markalarının bulunduğunu, ancak YİDK kararında ileri sürülen müvekkiline ait 2010/84952, 2011/58409, 2011/58410, ve 2011/58411 sayılı “...” esas unsurlu markalarının müktesep hak değerlendirilmesinde nazara alınmadığını, müvekkili markalarının kullanım neticesinde ayırt edicilik kazandığını, başvuru markasındaki malların müktesep hakka dayanak markalar kapsamındaki mallar ile benzer olduğunu, diğer davalı ... Kağıt San. Tic. Ltd. Şti. bakımında ise müvekkilinin ayrıca 2002/11962 ve 2011/58411 sayılı markaları ile müktesep hakkının bulunduğunu, müvekkilinin önceki markaları ile aynı mallar kapsamında tescil başvurusunda bulunduğunu ileri sürerek davalı Kurum'un 2017-M-5361 sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... Kağıt San. Tic. Ltd. Şti. (... Ltd. Şti.) vekili; markalar arasında ayırt edilemeyecek düzeyde benzerliğin bulunduğunu, müvekkilinin müktesep hakka sahip olup markalarının tanındığını, başvurunun kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ... Gıda San. Tic. A.Ş. (... A.Ş.) vekili; müvekkilinin markalarının tanındığını, ayırt edici niteliğinin yüksek olduğunu, müvekkili ile davacı arasında “...” ibareli marka ile ilgili olarak hukuki ihtilafların ve davaların mevcut olduğunu, davacının müktesep hakkının bulunmadığını, bu iddiasına dayanak markaların hükümsüz kılındığını, müvekkilinin markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu, Kurum kararının yerinde olduğunu, tescil başvurusunun kötüniyetli olduğunu, marka tescilinin müvekkilinin markalarının tanınmışlığına ve itibarına zarar vereceğini ve haksız yarar sağlama durumunun söz konusu olabileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

3. Davalı Kurum vekili; kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunduğunu, müktesep hak iddiasının yerinde olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

BİRLEŞEN DAVADA

III. DAVA

Davacı vekili; asıl dava konusu YİDK kararının yanında içeriği aynı olmakla birlikte müvekkilince gerçekleştirilen ikinci itiraza yönelik olarak da asıl dava konusu YİDK kararıyla aynı içerikte karar verilerek müvekkilinin marka başvurusunun reddine dair Markalar Dairesi kararına yapılan itirazın reddine karar verildiğini, bu karar sebebiyle müvekkilinin kararın iptali için dava açmasının zorunlu hâle geldiğini, asıl davadaki iddialar tekrar edilmek suretiyle YİDK kararının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek davalı Kurum'un 2017-M-7342 sayılı YİDK kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.

IV. CEVAP

1. Davalı ... Ltd. Şti. vekili; asıl davadaki savunmalarını tekrarla davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ... A.Ş. vekili; asıl davadaki savunmalarını tekrarla davanın reddini savunmuştur.

3. Davalı Kurum vekili; asıl davadaki savunmalarını tekrarla Kurum kararının yerinde olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davacının önceki tarihli "..." ibareli markaları nedeniyle dava konusu başvurunun esas ibaresini oluşturan "..." ibaresi üzerinde, 16. sınıf mallar bakımından müktesep hakka sahip olduğu, davalı ... Gıda A.Ş.'nin "..." ibareli markalara dayalı itirazının yerinde bulunmadığı, ancak dava konusu YİDK kararlarının, diğer davalı ... Ltd. Şti.'nin itirazı yönünden doğru olduğu ve bu durum karşısında her iki YİDK kararının da iptaline karar verilemeyeceği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş ve kararı asıl ve birleşen davalarda davacı vekili temyiz etmiştir.

IV. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, TÜRKPATENT YİDK kararlarının iptali talebine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 6 ncı maddesi

3. Değerlendirme

1.Dosyadaki yazılara ve Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre asıl ve birleşen davada davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2. Asıl ve birleşen dava TÜRKPATENT YİDK kararının iptali talebine ilişkin olup YİDK kararları sonucu itibarıyla doğru olduğundan ve YİDK kararının gerekçelerinden birinin yerinde olmadığından bahisle YİDK kararının gerekçe yönünden kısmen iptaline karar verilemeyeceğinden her iki davanın da reddine karar verilmiş olmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Dairemizin bozma ilamında ve Hukuk Genel Kurulu'nun Bölge Adliye Mahkemesi'nin direnme kararını bozma ilamında açıkça belirtildiği üzere davacı "..." ibaresi üzerinde 16. sınıftaki emtialar yönünden üstün hak sahibidir. Bu kapsamda asıl ve birleşen davaya konu YİDK kararlarına dayanak olan ... Gıda San. ve Tic. A.Ş.'nin davacının marka başvurusuna itirazı yerinde değildir. Davalı ... A.Ş. itirazlarında ve dolayısıyla da eldeki davada haksız olduğu için asıl ve birleşen davada davalı ... Gıda San. ve Tic. A.Ş. aleyhine vekalet ücreti takdir edilmesinde yasal bir engel bulunmamaktadır. Bu itibarla asıl ve birleşen davada haksızlığı tespit edilen davalı ... Gıda San. ve Tic. A.Ş. aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesi doğru görülmemiştir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

V. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan sebeplerle asıl ve birleşen davada davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan sebeplerle asıl ve birleşen davada davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 4. maddesindeki "Asıl davada davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden ve kanun yoluna başvuran taraf aleyhine olacak biçimde karar verilemeyeceğinden, Dairemizin önceki kararı tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine," ibaresinin hükümden çıkartılarak aynı yere "4.Asıl davada davalılar Türkpatent ve ... Kağıt San. Tic. Ltd. Şti. kendilerini vekille temsil ettirdiğinden ve kanun yoluna başvuran taraf aleyhine olacak biçimde karar verilemeyeceğinden, Dairemizin önceki kararı tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. hükümlerine göre belirlenen 5.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine, asıl davada davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. hükümlerine göre belirlenen 25.500,00 TL vekalet ücretinin davalı ... Gıda San. ve Tic. A.Ş.'den alınarak davacıya verilmesine" ibaresi yazılmak suretiyle ve hükmün 9. maddesinde yer alan "9.Birleşen davada davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden ve kanun yoluna başvuran taraf aleyhine olacak biçimde karar verilemeyeceğinden, Dairemizin önceki kararı tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 5.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine," ibaresinin hükümden çıkartılarak aynı yere "9. Birleşen davada davalılar Türkpatent ve ... Kağıt San. Tic. Ltd. Şti. kendilerini vekille temsil ettirdiğinden ve kanun yoluna başvuran taraf aleyhine olacak biçimde karar verilemeyeceğinden, Dairemizin önceki kararı tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. hükümlerine göre belirlenen 5.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine, birleşen davada davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. hükümlerine göre belirlenen 25.500,00 TL vekalet ücretinin davalı ... Gıda San. ve Tic. A.Ş.'den alınarak davacıya verilmesine" ibaresi eklenmek suretiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.