Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6689 E. 2024/7736 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin marka başvurusuna, davacının daha önce tescilli markasına dayanarak yaptığı itirazın reddi yolundaki Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemi.

Gerekçe ve Sonuç: Taraf markaları arasında emtia benzerliği bulunsa dahi, marka işaretleri arasında iltibas yaratacak düzeyde benzerlik bulunmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararı ve bölge adliye mahkemesinin istinaf başvurusunun reddine dair kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1183 Esas, 2023/1162 Karar

HÜKÜM : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/226 E., 2020/103 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin "tadında" ibareli seri markaların sahibi olduğunu, davalı Şirketin "... TADINDA" ibareli marka başvurusuna anılan markalarına dayalı olarak yaptıkları itirazlarının dava konusu Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu YİDK kararı ile nihai olarak reddedildiğini, oysa dava konusu başvuru ile müvekkilinin "TADINDA" asıl unsurlu markaları arasında iltibasa neden olacak düzeyde benzerlik olduğunu, dava konusu başvurunun tescil edilmek istendiği 29, 30., 35/08 ve 43/1 sınıf hizmetlerin müvekkilinin itirazına mesnet markaları kapsamında yer alan 29. ve 30. sınıf mallarla ayniyet derecesinde benzer olduğunu, "tadında "ibaresinin ilk olarak 2006 yılında tescil ettirildiğini, o tarihten beri fillen kullanıldığını ve markanın tanıtımı için ciddi çaba gösterildiğini, bu sayede "tadında" ibaresinin ayırt edici hale geldiğini, açıklanan nedenlerle "tadında" ibaresinin gıda sektöründe ayırt ediciliğinin düşük olduğunun söylenemeyeceğini, dava konusu başvuruya yeterli ayırt ediciliği sağlanmadığını, ortalama gıda tüketicisinin tercih hakkının çok kısa bir sürede kullanmasının iltibas ihtimalini arttırdığını, dava konusu markanın müvekkilinin seri markaları arasına sızabileceğini ileri sürerekdavaya konu YİDK kararının iptaline ve başvuruya konu markanın 29, 30, 43/1 ve 35/8 sınıf mal ve hizmetler yönünden hükümsüz kılınarak sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1.Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

2. Davalı Şirket vekili cevap dilekçesinde; taraf markaları arasında benzerlik bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, taraf markaları arasında, dava konusu marka başvurusunun kapsamında yer alan bir kısım mal ve hizmetler yönünden emtia benzerliği koşulunun gerçekleşmesine rağmen tarafların marka işaretleri benzer bulunmadığından iltibas koşulların oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, marka başvurusuna nispi nedenlerle yapılan itirazının reddine dair YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2. 6769 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinin birinci, beşinci, ve dokuzuncu fıkraları

3. Değerlendirme

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 05.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.