Logo

11. Hukuk Dairesi2023/6765 E. 2024/8625 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıya ait "MR. ..." markasının kullanılmama nedeniyle iptali istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının markayı ciddi şekilde kullandığına dair yeterli delil sunamaması ve yasal süre içerisinde tescilli bir lisans sözleşmesi de sunulmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesince verilen markanın iptaline ilişkin karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/2201 Esas, 2023/1406 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/278 E., 2021/183K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 1973 yılından beri faaliyet gösteren Ürdün menşeli bir şirket olduğunu, müvekkilinin kendisine ait "..." markası ile patates cipsi üretimi yaptığını, bu markayı uzun yıllardır yoğun bir şekilde kullandığını, davalının adına tescilli 2008/52477 sayılı "MR. ..." markasını tescilli olduğu sınıflarda kullanmadığını, oysa müvekkilinin markasını dünya çapında tescilli olarak kullanmakta olup Türkiye piyasasında da yer almak amacıyla Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) nezdinde tescil ettirmek istediğini, ancak davalı markası nedeni ile marka başvurusu yapılamadığını, bu nedenle öncelikle davalı markasının kullanılmama nedeniyle iptaline karar verilmesi gerektiğini, davacı şirketin "MR CHİPS" markasının yaratıcısı ve gerçek hak sahibi olduğunu, bu markanın tanınmış marka olduğunu, davalının basiretli bir tacir gibi davranmadığını, basiretli bir tacirin, aynı sektörde, dünya çapında faaliyet gösteren bir şirketin markasını bilmesinin, en azından marka tescil başvurusunda bulunmadan önce gerekli inceleme ve araştırmayı yapmasının gerektiğini ileri sürerek öncelikle markanın kullanmama nedeniyle iptalini, olmadığı takdirde hükümsüzlüğünü talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin "MR. ..." markasını 2008 tarihinden bu yana aktif olarak kullandığını ve davaya konu markanın yaratıcısı, kullanıcısı ve hak sahibi olduğunu, davacının hiçbir somut delil sunmadığını, hükümsüzlük iddialarının mesnetsiz ve gerçeğe aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, davalı marka sahibinin dava konusu markasını ciddi şekilde herhangi bir kullanımının bulunmadığı, bu hali ile markanın sicilden iptal sebebinin yasal koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, davacının kullanılmama nedeniyle iptal davasının kabulüne, davalıya ait 2008/52477 tescil numaralı markanın kullanılmama nedeniyle tescilli olduğu tüm sınıflar yönünden iptaline, karar kesinleştiğinde sicilden terkinine, kullanılmama nedeniyle iptal davası kabul edilmiş olduğundan terditli olarak sunulan hükümsüzlük talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, kullanmama nedeni ile markanın iptali davasında ispat yükünün davalıda olduğu, marka sahibinin ilgili piyasada ticari bir konum elde edebilmek veya bu konumu sürdürebilmek için ciddi çabada bulunduğunu göstermesi halinde ciddi kullanımdan bahsedileceği, davalının cevap ve 2. cevap dilekçesinde delil bildirmediği, bilirkişi incelemesi sırasında ticari defterleri ile birlikte 3 adet fatura suretini sunduğu, bilirkişi raporuna göre davalının son 5 yıllık döneme ilişkin ticari defterlerinde markanın kullanıldığına dair hiçbir kayıt bulunmadığı, 3 adet faturanın ciddi kullanım için yeterli delil olduğundan söz edilemeyeceği gibi yasal sürede tescilli bir lisans sözleşmesinin de sunulmadığı, davalı yanın istinaf aşamasında sunduğu diğer delillerin ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 357 nci maddesi gereğince dikkate alınamayacağı, davanın kabulüne yönelik kararda usul ve esas yönünden hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, davalı adına tescilli "MR. ..." markasının kullanılmama nedeniyle iptali, bu talep kabul görmediği taktirde hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'un 9 ncu maddesi.

3. Değerlendirme

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalının temyiz itirazının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 04.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.