Logo

11. Hukuk Dairesi2024/1016 E. 2024/8998 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıların, davacının tescilli endüstriyel tasarımına tecavüz edip etmediği, haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı ve davacıya maddi-manevi tazminat ödenmesi gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların ürettiği ürünlerin, davacının tescilli tasarımının sadece bir bölümünü oluşturması ve genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerlik taşımadığı gözetilerek, davalılar tarafından tasarım hakkına tecavüz teşkil eden fiillerin gerçekleştirildiğinin ispatlanamaması nedeniyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının, vekâlet ücreti hususunda düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/2139 Esas, 2023/1632 Karar

HÜKÜM : Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/128 E., 2019/317 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

1.Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 1982 yılından beri her türlü aydınlatma malzemesinin ithalat ve ihracatını yaptığını, başlangıçtan bugüne bütün imalatlarını “...” tescilli markası ile yaptığını, müvekkiline ait dava konusu tasarımların 2008/03985 tescil numarası ile “Sokak Aydınlatma Armatürü” ismi ile tescilli olduğunu, ancak hal böyle iken davalıların, müvekkili tasarımı ile ayırt edilemeyecek derecede benzer ürünler üreterek satışa sunduğunu, bu durumun müvekkili tasarım haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini ve davalıların haksız kazanç sağladığını, söz konusu durumun Bakırköy 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2017/25 D. İş dosyasından alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, davalılardan ...’nın tecavüz mahsulü ürünleri diğer davalı Kural Metal firması için ürettiğini, Kural Metal'in de söz konusu ürünleri başka firmalara sattığını, davalıların bu eylemleri nedeni ile müvekkilinin maddi ve manevi kayıplar yaşadığını iddia ederek tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespitine, men ve ref'ine, mümkün olduğu takdirde tecavüze konu ürünler ile kalıplar üzerinde müvekkillerine mülkiyet hakkı tanınmasına, aksi hâlde ilgili ürünlerin imha edilmesine, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00 TL maddi ve 200.000,00 euro manevi tazminatın tespit tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, hükmün ilanına ve değişik iş dosyasında yapılan masraflar ile birlikte yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

2.Yabancı para cinsinden manevi tazminat istenmesi mümkün olmadığından ön inceleme duruşmasında davacı vekiline dilekçesini açıklaması için kesin süre verilmiş, davacı vekili manevi tazminat talebini 755.740,00 TL olarak düzelterek harç ikmali yapmış ve bu tutarın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Ayrıca maddi tazminat talebini de bilirkişi raporu doğrultusunda 59.068,80 TL olarak artırıp yoksun kalınan kazanç olarak tahsilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili cevap dilekçesinde; dava konusu edilen ürünlerin, dava dışı ... Metal Alüminyum San. Tic. Ltd. Şti.’nin tek seferlik siparişi üzerine faturalı olarak üretilen 320 adet tamamlanmamış metal ürün ve 1 adet kalıp olduğunu, ... firmasının 02.09.2016 tarihinde müvekkillerinden Kural Metal’e bir adet ham numune ürün parçası getirdiğini ve bu parçanın üretimi hakkında çalışma yapılarak teklif verilmesini talep ettiğini, ürünlerin imal edilerek ... firmasına teslim edildiğini, yapılan işlemlerin tamamının evraklarının bulunduğunu ve tek seferlik satıştan ibaret olduğunu, devam eden bir tecavüz durumunun mevcut olmadığını, tek sorumluluk ve mülkiyetin ... firmasına ait olduğunu, müvekkillerinin bu malları satışa çıkarmadığını ve üzerinden kazanç sağlamadığını, davanın tek muhatabının ... firması olduğunu, müvekkillerinin ürettikleri ürünün tescilli bir tasarım hakkının koruması altında olduğunu bilmediklerini, müvekkillerinin tamamen kusursuz olduğunu, endüstriyel tasarımlarda tazminatın kusura bağlı olduğunu, bu nedenle müvekkillerinden tazminat talep edilemeyeceğini ve talep edilen miktarların da fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, dava dışı ... Firmasının özel siparişi üzerine aslında iştigal konusu davaya konu edilen tasarım ile ilgili olmayan davalı Kural Metal Firmasına sipariş vermesi üzerine tüm sorumluluğu ve kalıbın mülkiyeti dava dışı ... Firmasına ait olmak üzere davalı Kural Metal tarafından üretimi yapılıp fason olarak diğer davalı Seyhan Baş tarafından sıvama işçiliğinin yapıldığı, ürünlerin dava dışı ... Firmasına teslim edildiği, tespit bilirkişi raporu ve esas dosyada aldırılan bilirkişi raporlarına göre davalıların imalatını yaptığı yarı mamul hâldeki ürünün davacı adına tescilli tasarım koruma kapsamında olup benzediği, bu hâliyle davalılar tarafından davacının tasarımdan doğan haklarının ihlal edildiği anlaşılmakla davacının tecavüzün tespiti, durdurulması, men'i ve ortadan kaldırılmasına dair talebinin kabulü gerektiği, davacının iç piyasaya herhangi bir satışı olmayıp tamamen ihracat amacıyla üretim yaptığı, davacı adına tescilli tasarımın niteliği ve davalıların iştigal alanları gözetildiğinde, haksız rekabetin kabulü için davalıların kusuru gerektiğinden esasen ürünleri piyasa sunanın dava dışı ... Firması olması, keza davalıların iştigal alanı ve ticari hacimlerine göre bu tasarımın davacı adına tescilli olduğunu bilebilecek durumda olmamaları karşısında haksız rekabetlerinin olmadığı kanaatine varılarak haksız rekabete yönelik talebin reddedildiği, tazminat talepleri bakımından kusurun gerekli olduğu, dava konusu olaya bakıldığında, davacı adına tescilli tasarımın niteliği, davalıların iştigal alanının davacı ile ve dava konusu tasarım ile doğrudan ilgili olmaması, başka bir firmanın siparişi üzerine yarı mamul hâlde imalat yapıp teslim etmiş olmaları, davalılar tacir iseler de işletmelerinin nitelik ve hacmi gözetildiğinde, kasıtlarının bulunmadığı gibi ihmallerinin bulunduğunun da kabulünün mümkün olmaması karşısında, davacı yararına maddi ve manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davacının davasının kısmen kabulüne, davalıların davacı adına tescilli 2008/03985 tescil başvuru numaralı tasarımdan doğan haklarına tecavüzün tespitine, durdurulmasına, giderilmesine, tecavüz suretiyle imal edilen ürünlere ve bu ürünlerin imalatında kullanılan kalıplar ile tanıtım evrakı ve kataloglara el konularak imhasına, davacının fazlaya dayalı ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince istinaf edilmiştir.

IV. BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI

Bölge Adliye Mahkemesince, dosya kapsamına göre davalıların sipariş üzerine dava konusu ürünlerin üretimini yaptıkları ve dava dışı ... firmasına teslim edildiği, iş yerinde ele geçirildiği belirtilen dava konusu aydınlatma armatürlerine ait yarı mamül ürünler üzerinde inceleme yapılarak bu ürünlerin davacı adına tescilli 2 ve 3 numaralı tasarıma göre farklılık içermediği ve genel izlenim itibariyle ayırt edilemeyecek kadar benzer oldukları bilirkişi raporu ile tespit edilmiş ise de, davacıya ait tescilli tasarımın gövde, ampul ve duy bölümünden oluştuğu, davalı iş yerinde ele geçirilen ve tescilli tasarımla kıyaslanan ürünlerin ise sadece gövde kısmı olduğu, incelemenin gövde üzerinden yapıldığı dikkate alındığında yarı mamül olması nedeniyle bütünlük arz etmeyen, tescilli tasarımın sadece bir bölümünü içeren bu parçaların davacı adına tescilli tasarım ile genel izlenimde yapılacak kıyaslamaya elverişli olmadığı, bu hali ile ispat külfeti üzerinde olan davacı tarafından tasarım sahibi davacının izni olmadan koruma kapsamındaki tasarımın uygulandığı ürününün genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini ticari amaçlı üretmek şeklinde tasarım hakkına tecavüz teşkil eden fiillerin davalılar tarafından gerçekleştirildiğinin mevcut delillerle ispatlanmış olmadığı anlaşıldığından davanın tümden reddi gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine, davalılar vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacının sübut bulmayan davasının reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, tescilli endüstriyel tasarıma vaki tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, men'i, ref'i ile endüstriyel tasarıma vaki tecavüzden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 370 inci maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1.İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Kanun'un 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Davalılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince; davacı, tescilli endüstriyel tasarıma vaki tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, men'i, ref'i ile birlikte maddi ve manevi tazminat istemlerinde de bulunmuş olup bütün istemleri Bölge Adliye Mahkemesince reddedilmiştir. Bu sebeple reddedilen maddi ve manevi tazminat istemleri yönünden de kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar yararına ayrıca maktu vekâlet ücretine hükmolunması gerekirken tek bir maktu vekâlet ücretine hükmolunmuş olması bozmayı gerektirir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bend uyarınca davalılar vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararına yönelik temyiz itirazının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (6) numaralı bendine 6/d bendi olarak "Reddedilen maddi tazminat istemi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 25.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine," 6/e bendi olarak "Reddedilen manevi tazminat istemi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 25.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine," ibarelerinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davalılara iadesine, temyiz harcı davacıdan peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 12.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.