Logo

11. Hukuk Dairesi2024/1534 E. 2025/72 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıya ait "gri" markasının, davacının daha önce tescil ettirdiği "gri{creative}agency" markasıyla benzerlik taşıyıp taşımadığı ve davalının marka tescilinde kötü niyetli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin daha önce aynı marka için yaptığı başvurunun reddedilmesine rağmen tekrar başvuruda bulunmasının tek başına kötü niyetli olduğunu göstermeyeceği ve davacının markasının asli unsurunun "gri" olmasına rağmen davalının markasıyla karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1458 Esas, 2023/1461 Karar

KARAR : Davanın Kabulü

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 5. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/342 E., 2021/189 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin Gri İnteraktif Ajans ve Prodüksiyon Ltd. Şti. unvanıyla faaliyet göstermekte iken unvan ve tür değişikliği ile Gri Kreatif ve Dijital Teknolojiler A.Ş. ticari unvanıyla İstanbul Ticaret Odasına kayıtlı olarak faaliyet göstermeye devam ettiğini, “gri{creative}agency” ibareli markanın müvekkili şirketin iştigal alanı olan bilgisayar programlama, bilgisayarı virüse karşı koruma, bilgisayar sistemi tasarımı, başkaları adına web sitelerinin tasarlanması, bakımı ve güncelleştirilmesi, internet arama motoru sağlama, hosting vb. hizmetlerde kullanılmak üzere müvekkili şirket tarafından yaratıldığını ve 2008/35745 sayı ile 41 ve 42. sınıflarda tescilli olduğunu, müvekkili şirketin sektöründe bilinen ve tercih edilen bir firma olduğunu, 2008/35745, 2014/ 74573, 2018/29855, 2019/65185, 2019/65171 sayılı markaların sahibi olduğunu, müvekkili şirkete ait markaların asli unsurunun “gri” ibaresi olduğunu, davalı şirket tarafından 2015/20407 sayı ile yapılan “gri.net” ibareli marka başvurusuna dava dışı grup şirket Gritech Bilgi ve Teknoloji Hizmetleri Tic. A.Ş. tarafından itiraz edildiğini, itirazın kabul edildiğini, davalı şirketin bunun üzerine 2016/91803 sayı ile 42. sınıfta “gri” ibareli markanın tescili için başvuruda bulunduğunu, söz konusu başvuruya müvekkili şirket tarafından itiraz edildiğini, ancak itirazın kabul edilmediğini ve “gri” ibareli markanın davalı şirket adına tescil edildiğini, dava konusu markaların asli unsurunun “gri” ibaresi olduğunu, yazılış ve anlam benzerliği nedeniyle ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, davalı şirketin iştigal konusunun da müvekkili şirket ile aynı olduğunu, tüm bu benzerliklerin tüketici nezdinde iltibas yarattığını, davalı şirketin iyi niyetli hareket etmediğini ileri sürerek dava konusu 2016/91803 sayılı markanın hükümsüzlüğü ve iptali ile sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiş, 31.03.2021 tarihli kısmi ıslah dilekçesi ile; davalı şirketin unvanının "Gri İnternet Teknolojileri Ticaret Ltd.Şti." olduğunu, ayrıca davalı şirketin "www.gri.net" uzantılı web adresinin bulunduğunu, web sitesi haricinde sosyal medya hesaplarında da davaya konu "Gri" markasının kullanıldığını ileri sürerek, dava dilekçesindeki taleplerini tekrarla, davalının 42. sınıfta 2016/91803 numarası ile tescilli “gri” markasının hükümsüzlüğü ve iptali ile sicilden terkinine, ıslah taleplerinin kabulü ile öncelikle, mevcut durumun korunması ve davanın etkinliğini temin etmek amacı ile 2016/91803 sayılı davalı taraf adına tescilli bulunan “gri” ibareli markanın ticari maksatla kullanılmasının önlenmesine, davalının "gri" ibaresini ticaret unvanında kullanımının engellenmesine, davalıya ait "www.gri.net" adresindeki web sitesi ve internetteki tüm mecralardaki tanıtım ve kullanımının durdurulmasına, markanın web sitesinden çıkartılmasına, mümkün olmadığı takdirde web sitesine erişimin engellenmesine, davalının müvekkiline ait markayı haksız ve kötü niyetli kullandığının tespiti ile tecavüzün önlenmesine ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, "gri" markasının davalı tarafından izinsiz kullanımının dava sonuna kadar tedbiren ve dava sonuçlandığında tamamen durdurulmasına, davalının "gri" ibaresini içeren her türlü reklam, afiş, ambalaj ve bu ibareyi içeren her türlü araç gerecin üçüncü kişiler elinde olsa dahi imhasına, kararın ilanına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; “gri” ibaresinin müvekkili şirket tarafından 2004 yılından bu yana kesintisiz şekilde kullanıldığını ve kullanımın özellikle 42. sınıf mal ve hizmetler kapsamında gerçekleştiğini, davacı şirketin 2008/35745 sayılı markası ile müvekkili şirkete ait 2016/91803 sayılı marka aynı olmadığı gibi ayırt edilemeyecek ölçüde benzer de olmadığını, markaların birbiriyle karıştırılmalarının mümkün olmadığını, davacı şirket tarafından gerekçe gösterilen markaların bir kısmının müvekkili şirket markası ile benzer bulunmadığını ve aynı sınıfta olmadığını, bir kısmının da müvekkili şirket markasından sonra yapılan başvurular olması sebebiyle tescile engel teşkil etmesinin mümkün bulunmadığını, davacı markasının asli unsurunun “gri” ibaresi olmadığını, markanın bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, davacı tarafça Kurum kararına karşı itiraz edilmediğini, ancak yıllar sonra huzurdaki davanın ikame edildiğini, Yargıtayın yerleşik içtihatları uyarınca ıslah ile dava türünün değiştirilemeyeceğini, davacının ıslah işlemini kötü niyetli olarak yaptığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile başlangıçta dava konusu edilmeyen marka hakkı ihlali iddiasından kaynaklı istemlerin, kısmi ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmadığı, davalı tarafın 05.02.2020 tarihli cevap dilekçesi ile kullanmama def'i ileri sürmediği, bu yöndeki def'iyi davacı tarafın 31.03.2021 tarihli kısmi ıslah dilekçesine karşı ibraz ettiği 26.04.2021 tarihli ıslaha cevap dilekçesi ile ileri sürdüğü, kısmi ıslah dilekçesinin dava dilekçesindeki talep sonucuna ek olarak, marka hakkı ihlalinden kaynaklı istemlerin davaya dahline ilişkin olduğu, bu nedenle davalı tarafın cevap dilekçesi ile ileri sürmediği kullanmama def'ini, daha sonra kısmi ıslaha konu olmayan markanın hükümsüzlüğü istemi bakımından, ıslaha karşı cevap dilekçesinde ileri süremeyeceği, davalı tarafın kullanmama def'ine davacı tarafın açıkça muvafakatinin bulunmadığı, bu nedenle 26.04.2021 tarihli dilekçe ile ileri sürülen bu def'inin savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında kaldığı, davalıya ait 2016/91803 sayılı marka kapsamında yer alan hizmetler ile davacıya ait 2008/35745 sayılı marka kapsamında yer alan hizmetlerin aynı/aynı tür olduğu, dava konusu marka, bir kelime markası olup, markanın tek ve esas unsurunun “gri” ibaresi olduğu, davacıya ait karma nitelikli 2008/35745 sayılı marka, baskın bir şekil unsuru içermekle birlikte, hem “ŞEKİL” hem “GRİ” ibaresinin, markanın esaslı unsurlarından biri olduğu, gerek davalı markasında, gerekse davacıya ait 2008/35745 sayılı markada "GRİ" ibaresinin markaların esas unsurunu oluşturduğu, davacı markasında yer alan "creative" ve "agency" ibarelerinin davaya konu 42. sınıf hizmetler bakımından marka algısı yaratmadığı, bu hale göre davacı markasında "Şekil" ve "GRİ" ibarelerinin markanın esas unsurlarını oluşturduğu, karşılaştırılan markalarda "GRİ" ibaresinin müşterekliğinden kaynaklı görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunduğu, markalar arasında 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun (SMK) 6/1 maddesi uyarınca ilişkilendirilme ihtimali dahil karıştırılma tehlikesinin bulunduğu, iddia edilen tanınmışlığın ispatlanamadığı, davalı Şirket'in, daha önce "GRİ" ibareli 42. sınıftaki marka başvurusunun davacı şirket ile ilintili başka bir şirketin yapmış olduğu itiraz üzerine reddedilmiş olmasına rağmen, sonradan aynı ibare ve hizmetler için marka başvurusunda bulunması, kendisinden önceki tarihli ve "GRİ" esas unsurlu ve kendi tescil başvurusu ile aynı/aynı tür hizmetlerde tescilli marka bulunduğunu bildiği halde, yine de böyle bir başvuruda bulunmasının ticari dürüstlük kuralları ile bağdaşmadığı ve iyi niyetli bir yaklaşım olarak kabul edilemeyeceği, dolayısıyla eldeki davaya konu marka başvurusu bakımından davalı şirketin kötü niyetli olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile davalıya ait 2016/91803 sayılı markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı tarafın sair istinaf itirazlarının yerinde olmadığı ancak; SMK'nın 6/9.maddesinde, kötü niyetle yapılan marka başvurularının itiraz üzerine reddedileceğini düzenlendiği, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin uygulamalarında, kötü niyetin bir hükümsüzlük sebebi olarak kabul edildiği, marka başvurusunun hangi hallerde kötü niyetle yapıldığının her bir somut olayda ayrı ayrı değerlendirilecek olmakla birlikte markanın ticaret yapmak için değil, başkalarına şantaj yapmak ve para koparmak, başkalarının ticaretine engel olmak veya kendisine duyulan güveni kötüye kullanarak markayı kendi adına tescil ettirmek, sözleşme hükmüne aykırı olarak markayı adına tescil ettirmek gibi hususların genel kötü niyet sebepleri olarak görüldüğü, kötü niyetli marka tescilinde, başvuru konusu tüm mal ve hizmetler yönünden marka başvurusunun reddi gerektiğinin belirlendiği, somut olayda, davalı şirketin, markayı kullanmak amacıyla değil de sırf başkalarına zarar vermek, başkalarının ticaretini engellemek gibi bir kötü niyeti bulunduğuna dair her hangi bir delil sunulmaksızın, sırf tescil başvurusunda bulunulan markanın, davacı şirket adına tescilli olduğunun bilinebilecek olma ihtimalinin davalıyı kötü niyetli yapmayacağı, bu nedenle mahkemece, sırf, davalı şirketin daha önce "GRİ" ibareli 42. sınıftaki marka başvurusunun davacı şirket ile ilintili başka bir şirketin yapmış olduğu itiraz üzerine reddedilmiş olmasına rağmen, davalı şirketin daha sonra eldeki davaya konu yine "GRİ" ibareli ve yine 42. sınıfta yer alan hizmetler bakımından marka başvurusunda bulunması davalının kötü niyetli olduğu sonucuna varılmasının doğru görülmediğinden davalının kötü niyetli olduğu yönündeki mahkeme gerekçesi yerinde bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmasına, davanın kabulüne karar verilmiş, karar, davalı tarafça temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, marka hükümsüzlüğü istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 14.01.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.