Logo

11. Hukuk Dairesi2024/223 E. 2025/1049 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı bankanın davacıdan fazla tahsil ettiği iddia edilen erken kapama komisyonunun iadesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin gerekçesinde fazla tahsilat olarak kabul ettiği miktar ile hüküm kısmında davalıdan tahsiline karar verdiği miktar arasında çelişki bulunması nedeniyle, hükmün gerekçeye uygun hale getirilmesi amacıyla düzeltilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2018/683 Esas, 2022/257 Karar

HÜKÜM: Kısmen kabul

İlk Derece Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 18.02.2025 günü hazır bulunan davacılar vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü.

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin davalı bankadan kullandıkları kredilere ilişkin taksitlerini ödeyemediklerini, davalı bankanın müvekkilinin zor durumundan faydalanarak yasaya, ahlaka ve Yargıtay uygulamalarına aykırı olarak fahiş temerrüt faizi uyguladığını, kredileri yeniden yapılandırmak zorunda kaldıklarını, müvekkili ... A.Ş. üzerinden yeni bir sözleşme imzalandığını, müvekkili ... A.Ş'den haksız olarak 118.647,69 TL komisyon adı altında tahsilat yapıldığını, ayrıca müvekkili ... A.Ş. yönünden 55.000,00 TL, ... A.Ş. yönünden 58.000,00 TL, ... A.Ş. yönünden 37.000,00 TL olmak üzere toplam 268.000,00 TL fazla para tahsil edildiğini ileri sürerek haksız olarak tahsil edilen temerrüt faizi ve komisyonun tahsil tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte davalı bankadan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; alınan faiz ve komisyonların hukuka ve bankacılık teamüllerine uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

III.MAHKEME KARARI

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacılar ... A.Ş. ve ... A.Ş. yönünden daha önce verilen ret kararlarının kesinleştiği gerekçesiyle bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, davalı bankanın kredi kullanım komisyonu talep edebileceği, sözleşmedeki şartların genel işlem koşulu oluşturmadığı, emsal banka uygulamalarına göre alınan kredi kullanım komisyonunun normal olduğu gerekçesiyle bu talebin reddine, davalı bankanın erken kapama komisyonu talep edebileceği, sözleşmedeki şartların genel işlem koşulu oluşturmadığı, emsal banka uygulamalarına göre davacıdan 26.735,46 TL fazla tahsilat yapıldığı gerekçesiyle davanın davacı ... A.Ş yönünden kısmen kabulüne, 14.951,27 TL'nin ödeme tarihi olan 22.10.2012 tarihinden itibaren işleyecek işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, sair taleplerin ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, davacılardan fazla tahsil edildiği ileri sürülen faiz ve komisyonların iadesi talebine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

1.Dosyadaki yazılara, Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan diğer temyiz itirazlarının ve davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2.Mahkeme kararlarının gerekçesiyle hüküm kısmı arasında bütünsellik esastır. Gerekçe ile hüküm birbirine bağlı olup, çelişki bulunmaması gerekir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 298. maddesinin ikinci fıkrasında gerekçeli kararın, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı açıkça düzenlenmiş bulunmaktadır. Mahkeme gerekçesinde davalı bankanın davacı ... A.Ş.'den 26.735,46 TL fazla erken kapama komisyonu aldığı kabul edilmiş, fakat hükümde 14.951,27 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş olup bu husus bozmayı gerektir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HMK'nın geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 5236 sayılı Kanun’un 16. maddesi ile değiştirilmeden önceki 438/7 hükmü gereğince mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

V.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer, davalılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bent uyarınca davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının hüküm fıkrasının (B maddesinin 1) numaralı bendinde yer alan “14.951,27 TL'nin ödeme tarihi olan 22/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ibaresinin çıkartılarak yerine “26.735,46 TL'nin ödeme tarihi olan 22.10.2012 tarihinden itibaren işleyecek işleyecek en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ibaresinin yazılması suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 28.000,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak ... Ev İht. Mad. A.Ş.'ye verilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine, 19.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.