"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
HÜKÜM : Esastan ret
SAYISI : 2020/436 E., 2021/785 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
1.Davacı vekili asıl dava dilekçesinde; müvekkili Kurum ile Hindistan menşeili Furnace Fabrica India Limited (FFIL) arasında imzalanan Kurum bünyesindeki Elmadağ Barutsan Roket ve Patlayıcı Fabrikası Müdürlüğünde kurulmak üzere 21.11.2008 tarihinde toplam 4.909.950,00 euro bedelli Oleum Üretim Tesisi Tedarik Sözleşmesinin 26.03.2009 tarihinde yürürlüğe girdiğini, bilahare sözleşme kapsamına bir hava üfleyicisinin eklenmek istenmesiyle 21.06.2010 tarihinde sözleşme değişikliği yapılıp bedelinin 4.954.950,00 euro olarak revize edildiğini, söz konusu sözleşmeye istinaden Hindistan’da yerleşik State Bank Of India Bankasının kontrgarantisine istinaden T.C. Ziraat Bankası Ankara Kamu Kurumsal Şubesi tarafından müvekkili Kurum adına ve FFIL lehine 736.492,50 euro tutarlı düzenlenen kesin teminat mektubunda “... İşbu teminat mektubu tutarı üzerinden 9. maddede belirtildiği şekilde bir ödeme yapıldığı takdirde, değeri otomatik olarak, orijinal tutarına yükseltilecektir.” hükümlerine yer verildiğini, anılan sözleşmenin “Performance Guarantee Letter” başlıklı 9. maddesinde “FFIL'in sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda MKE, PGL'den yararlanma hakkına sahip olacaktır. PGL'den 9.5. maddeye göre bir kesinti yapılması durumunda, PGL'nin değeri banka tarafından otomatik olarak orijinal miktarına yükseltilecektir. Ancak, bu hüküm kapsamında bankanın gerçekleştireceği PGL değerinin tüm otomatik artışlarının toplam tutarı, toplam sözleşme bedelinin % 15'ini, yani 736.492,50 euroyu geçmeyecektir. Bu hükümler PGL'de belirtilecektir.” hükümlerinin mevcut olduğunu, 21.01.2020 tarihinde sözleşmenin feshedildiğini, davalı ... Bankasına Oleum Üretim Tesisi Tedarik Sözleşmesi uyarınca adı geçen firmanın yükümlülüklerini yerine getirmediğinin, sözleşmenin Kurumca feshedildiğinin, gecikme cezası uygulandığının pek çok defa yazılı olarak bildirildiğini, ayrıca ilgili sözleşme maddeleri ile müvekkili Kuruma verilen kesin teminat mektubu hükümleri kapsamında 736.492,50 euronun ceza olarak kesilmesi ve sözleşmenin 9. maddesi ile teminat mektubu hükümleri uyarınca teminat mektubu tutarının tekrar orijinal tutarına yükseltilerek irat kaydedilmesinin talep edildiğini, ancak davalının işlem yapmaktan imtina ettiğini, bunun üzerine Ankara 18. İcra Müdürlüğünün 2020/621 E. sayılı dosyası ile kesin teminat mektubundan gecikme cezasının tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, davalının haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptalini talep etmiştir.
2.Davacı vekili birleşen Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/629 E. sayılı dosyasının dava dilekçesinde; müvekkili ile FFIL arasında MKE Barutsan Roket ve Patlayıcı Fabrikası Müdürlüğünde kurulmak üzere 21.11.2008 tarihinde “Oleum Üretim Tesisi Tedarik Sözleşmesi” imzalandığını, işletmeye alma çalışmalarınin tesisin ekonomizer ünitesinde meydana gelen arızalar, tesisteki sıcak gaz vanalarında meydana gelen kaçaklar, FAT asit giriş vanasında meydana gelen kaçaklar ve PLC sisteminde sık sık tekrarlayan arızalar, kış şartlarında çalışmanın zor olması sebebiyle yılın sadece belirli dönemlerinde çalışabilmiş olmaları, sözleşmede üretilmesi istenilen oleumun teknik şartnamedeki kriterlerde üretilememesi ve sonuç olarak işletmeye alma çalışmalarının başarısızlıkla sonuçlanması sebepleriyle 21.01.2020 tarihinde sözleşmenin feshedildiğini, davalıya müteaddit defa usulüne uygun tazmin talebinde bulunulmasına rağmen en son 01.09.2020 tarihinde diğer dava sürecindeki hakları saklı kalmak kaydıyla teminat mektubu tutarının ödenmesinin talep edildiğini, nihayet banka tarafından teminat tutarının 25.09.2020 tarihinde ödendiğini, ancak davalı bankanın faiz hususunda hataya düşerek ilk tazmin talebi olan 17.01.2020 tarihinden itibaren teminat tutarına Libor + % 2 faiz uygulayarak ödemesi gerekirken 01.09.2020 tarihinden 25.09.2020 tarihine kadar olan faizi ödediğini, halbuki usulüne uygun talep tarihi olan 17.01.2020 tarihinden itibaren faiz işleterek ödemesi gerektiğini, davalının, banka teminat tutarını ve 01.09.2020 tarihinden 25.09.2020 tarihine kadar işleyen 24 günlük 703,53 euro faiz tutarını ödediğini, aslında davalı Bankanın ilk geçerli tazmin talebinden itibaren faiz işletmesi ve toplam 8,065,34 euro faiz ödemesinin gerektiğini, taraflar arasındaki ihtilafın bakiye 7.361,81 euro faizin ödenmemesi olduğunu ileri sürerek ilk talep tarihi olan 17.01.2020 tarihinden 01.09.2020 tarihine kadar işlemiş faiz miktarı olan 7.361,81 euronun ödeme tarihi olan 25.09.2020 tarihinden işleyecek Libor + % 2 faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili asıl ve birleşen dava cevap dilekçesinde; davaların reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile banka teminat mektubunun “ilk yazılı talepte” kaydını içerdiği, muhatap bankadan ödeme talebinde bulunduğunda, bankanın sadece şekli manada bir inceleme yapabileceği, riskin gerçekleşip gerçekleşmediği hususunu değerlendiremeyeceği, teminat mektubu lehtarı ile muhatabı arasındaki sözleşmenin ifa edilip edilmediği ya da gerektiği şekilde ifa edilip edilmediği gibi sözleşmenin taraflarınca ileri sürülebilecek def'i ve itirazları ileri sürerek ödeme yapmaktan kaçınamayacağı, davalı bankanın, ilk yazılı talep tarihi olan 08.11.2019 tarihinde gecikme cezası tutarının sözleşmenin (4.909.950,00 euronun) %15'ine ulaştığı beyanı ile bağlı olduğu, 4.909.950,00 euro X %15= 736.492,50 euroyu ödemek yükümü altında kaldığı, bu nedenle, asıl davada, 736.492,50 euro asıl alacak, 2.022,79 euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 738.515,29 euro için davanın kısmen kabulüne ve fazlaya ilişkin kısmın reddine karar verilmesi gerektiği, birleşen dava bakımından ise; teminat mektubunun ikinci fıkrasında yer alan “İşbu teminat mektubu tutarı üzerinden 9. maddede belirtildiği şekilde bir ödeme yapıldığı takdirde teslim ve geçici kabuldeki gecikmeler için uygulanacak maksimum ceza tutarı ancak sözleşme tutarı EUR 736.492,50 (Yediyüzotuzaltıbindörtyüzdoksaniki ve %50 Avrupa Para Birim)'nin %15'i olabilir. İşbu teminat mektubu tutarı üzerinden 9. maddede belirtildiği şekilde bir ödeme yapıldığı takdirde, değeri otomatik olarak, orijinal tutarına yükseltilecektir.” hükmü nedeniyle davalı bankanın teminat mektubu değerini 736.492,50 euro olarak yükseltmek zorunda olduğu, birleşen davada 17.01.2020 talep tarihinden itibaren teminat tutarına Libor+ % 2 faiz hesabının yapılması yönünden alınan ve benimsenen rapor kapsamında, 6.591,46 euro asıl alacak yönünden davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin kısmın reddine karar verilmesi gerektiği kanısına varıldığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, davalının Ankara 18. İcra Müdürlüğünün 2020/621 E. sayılı takip dosyasına vaki itirazının 736.492,50 euro asıl alacak, 2.022,79 euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 738.515,29 euro alacak üzerinden iptaline ve takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacağa 08.01.2020 takip tarihinden itibaren yıllık %2 ve değişen oranı üzerinden temerrüt faizi uygulanmasına, hükmedilen alacağın %20'si üzerinden hesap edilen 980.083,64 TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının, koşulları bulunmayan kötü niyet tazminatı isteminin reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne, 6.591,46 euro alacağın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın reddine karar verilmiş, hüküm, taraflarca istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiş, hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Asıl dava, teminat mektubu hükümleri uyarınca teminat mektubundan doğduğu iddia olunan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe ilişkin itirazın iptali, birleşen dava eksik hesaplandığı ileri sürülen faiz alacağının tahsili amacıyla alacak taleplerine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, tarafların temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderlerinin temyiz edenlere yükletilmesine, 25.02.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.