Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3043 E. 2024/8407 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin belirtilen adreste faaliyet gösteren işyerinin, davalı şirkete ait şube olarak ticaret siciline tescil edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Söz konusu adreste faaliyet gösteren işyerinin, davalı şirketten bağımsız ticari faaliyette bulunan bir acenteye ait olduğu, ayrı bir muhasebeye, SGK kaydına ve vergi mükellefiyetine sahip olduğu, ayrıca davalı şirketin bu adreste ticari faaliyetinin bulunmadığı gözetilerek mahkemenin reddine ilişkin karar onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2023/149 Esas, 2024/7 Karar

HÜKÜM : Davanın reddi

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin Nurettin Aydın Mh. 13. Cadde No:14 .../... adresinde ... ili ... İlçesi Şubesi olarak faaliyet gösterdiğinden bahisle 30.10.2017 tarih ve 2017/7079 sayılı yazı ile tescile davet edildiğini, bu davete 28.11.2017 tarihli yazı ile cevap verilerek şube olarak tescilin mümkün olmadığının ve tescilden kaçınma sebepleri olarak bir kısım gerekçeler bildirildiğini, söz konusu adreste ... Ticaret ve Saanyi Odası'na ... sicil numarada kayıtlı, acentelik verilen ...’e ait işyerinin bulunduğu belirtilmiş olsa da davalı şirketin resmi internet sitesinde ... Şubesi'nin Güney Anadolu Bölgesi'ne bağlı olarak Nurettin Aydın Mh. 13. Cadde No:14 .../... adresinde faaliyet gösterdiğinin yazılı olduğunu, bu şekilde tescilden kaçınma sebeplerinin yerinde görülmemesi nedeniyle 06.12.2017 tarih ve 2017/7927 sayılı yazı ile şube başvurusunda bulunmasının tekiden bildirildiğini, ancak tebliğden itibaren 30 gün içerisinde şube başvurusu yapılmadığını, bu sebeple davalı şirketin Nurettin Aydın Mh. 13. Cadde No: 14 .../... adresinde faaliyet gösteren ... ili ... Şubesi'nin ticaret siciline davalı şirketin şubesi olarak tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının 30.10.2017 tarih ve 2017/7079 sayılı yazı ile Nurettin Aydın Mh. 13. Cadde No:14 .../... adresinde bulunan acentenin, müvekkili olan şirketin K.Maraş ili ... Şubesi olarak faaliyet gösterdiği belirtilerek şube tesciline davet etmiş ise de bu yazıya karşı 28.11.2017 tarihli yazı ile cevap verildiği ve ilgili adreste şirketin acentesi olan ... tarafından paket ve koli gibi kargoların toplanması, sınıflandırılması, taşınması ve dağıtım faaliyetleri işinin yapıldığını, şirketin bu adreste ticari faaliyetinin bulunmadığını, bu sebeple şirket adına şube olarak tescil edilmesi gerekmediğinin bildirildiğini, davalı adreste ... Kargo A.Ş.’nin kendi adına ticari faaliyette bulunmadığını. ...'in bu adreste acente olarak iş yaptığını, ...'in ...'nda 02.12.2017 tarihinden itibaren ... sicil numarası ile kaydının bulunduğunu, davaya konu adres her ne kadar internet sitesinde şube olarak belirtilmiş ise de bunun sehven yazıldığını, ... Kargo'nun kendisinin faaliyet gösterdiği adresler için şube bildirimi yaptığını, ...'in acentelik yaptığını, kendine ait ticari araçları, ayrı bir vergi kaydı, aynı bir muhasebesi, ayrı bir SGK işveren kaydı ve sigortalı işçileri olduğunu, müvekkili olan şirketten ayrı ticari faaliyetini sürdüren bir işyeri olduğunu, davanın kabulüne karar verilmesi halinde tamamen bağımsız bir işletmenin, müvekkili olan şirketinin şubesi haline geleceğini ve mülkiyet hakkının ihlali söz konusu olacağını, acente olan bir işletmenin, müvekkili olan şirketin şubesi yapılmaya çalışıldığını. ...'in kendisine ait G3 yetki belgesi olduğunu, kargo taşımacılığı yapacak acentelerin bu belgeye sahip olabileceğini belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, dava konusu mükellefin merkezden bağımsız olarak hakkediş ödemeleri karşılığında işlemlerini yürüttüğü işyerinde kargo faliyeti dışında başkaca bir faliyette bulunmadığı ayrı bir muhasebesinin olduğu aldığı hakedişler ile faaliyetine devam ettiği ayrıca söz konusu işçilerin merkezden bağımsız olarak mevcut işyerinde sigortalı olarak çalıştığı işe giriş bildirgesinden göründüğü, söz konusu mükellefin ... ünvanı ile 10.10.2012 tarihinde ... Ticaret Sanayi odasına ... nosu ile Şahıs kaydı yaptırdığı söz konusu mükellef nezdinde herhangi bir şirketin şubesi olarak kayıt bulunmadığı, bu bağlamda davacının iddialarının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, şubenin ticaret siciline tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

Dosyadaki yazılara, İlk Derece Mahkemesince 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.

V. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 27.11.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.