"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2021/186 Esas, 2021/870 Karar
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasında görülen davada mahkemece verilen kararı onayan Dairenin kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuş olmakla, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup görüşüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin hakim hissedarı olduğu ... Bankası T.A.Ş.’nin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun 15.03.2001 tarih ve 198 sayılı kararıyla davalıya devredildiğini, müvekkilinin ve şirketler grubunun devirden önce fona devredilmiş olan bir kısım bankalardan kullanmış olduğu krediler nedeniyle davalının müvekkilinden alacaklı hale geldiğini, anılan borçların tasfiyesi amacıyla taraflar arasında 09.05.2006 tarihinde borç tasfiye protokolü imzalandığını, müvekkilinin protokol gereği olan edimlerini yerine getirdiği halde, davalının, protokol gereği üzerine düşen edimlerini yerine getirmeyerek alacaklı temerrüdüne düştüğünü, temerrüde düşen taraf kendisi olmasına rağmen müvekkilinin protokol hükümlerini yerine getirmediğinden bahisle temerrüde ilişkin hükümlerin uygulanmasına ve müvekkilinin ve grup şirketlerinin varlıklarını satışına ilişkin aldığı kararla muaraza yarattığını ileri sürerek davalı yanca yaratılan muarazanın haksız ve yersiz olduğu ile taraflar arasındaki protokol doğrultusunda davalının alacaklı temerrüdüne düştüğünün ve müvekkilinin borçlu temerrüdüne düşmemiş olduğu hususlarının tespitini ve muarazanın men’ini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle davasını tespit davası olarak tamamen ıslah ettiğini bildirerek, taraflar arasındaki 09.05.2006 tarihli sözleşmenin uygulanması anlamında davalı ...'nin alacaklı temerrüdünde olduğunun, buna karşılık davacının borçlu temerrüdünde bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; uyuşmazlığın çözümünde idari yargının görevli olduğunu savunarak davanın usulden ve esastan reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece bozma ilamına uyularak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106 ncı maddesinin birinci fıkrası nazara alınarak davacının, taraflar arasında 09.05.2006 tarihinde imzalanan borç tasfiye protokolünün uygulanması anlamında davalının alacaklı temerrüdü halinde olduğunun, buna karşılık davacının borçlu temerrüdünde bulunmadığının tespitini talep etmekte hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiş, Dairemizin 21.12.2023 tarihli 2023/819 E., 2023/7576 K. sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş, Dairemiz ilamına karşı davacı vekilince karar düzeltme yoluna başvurulmuştur.
IV. KARAR DÜZELTME İNCELEMESİ
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, taraflar arasındaki protokolün uygulanması anlamında davalının alacaklı temerrüdü halinde olduğunun, buna karşılık davacının borçlu temerrüdünde bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı ve 442 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, Mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteminin reddi gerekir.
V. SONUÇ: Davacı vekilinin karar düzeltme isteminin 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen 1086 sayılı Kanun’un 442 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca takdiren 2.505,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 01.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.