Logo

11. Hukuk Dairesi2024/3612 E. 2024/5181 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Ticaret sicilinden terkin edilmiş bir şirketin, derdest icra takibi nedeniyle tüzel kişiliğinin ihyası talebinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin, şirketin re'sen terkin işlemlerinin usulüne uygun olduğu ve davacının icra takibine devam edebilmesi için şirketin tüzel kişiliğinin ihya edilmesi gerektiği gerekçesiyle ihya talebini kabulüne dair kararının, usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz incelemesinde onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2024/131 Esas, 2024/542 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2023/222 E., 2023/574 K.

Taraflar arasındaki şirket ihyası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili ve ek tasfiye memuru vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve ek tasfiye memuru vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; ihyası istenen ... PLASTİK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ aleyhine 5 adet çeke dayalı olarak İstanbul 29. İcra Müdürlüğünün 2012/21009, 21010, 22435 E. sayılı dosyalarında icra takibi başlattıklarını, ancak şirketin ticaret sicilinden terkin edildiğini öğrendiklerini; icra takiplerine devam edebilmek için borçlu şirketin tüzel kişiliğini yeniden kazanması gerektiğini; bu amaçla davayı açtıklarını belirterek icra takipleri yönünden şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; re'sen terkinin mevzuata uygun olarak müvekkilince yapıldığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) geçici 7 nci maddesine uygun terkinin gerçekleştiğini savunarak davanın reddi ile davanın mahkemece kabulü halinde ise hatalı bir işlem bulunmadığından aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile şirketin re'sen terkin kapsamında kaldığı, ticaret sicili tarafından belirlenmesinden sonra hem Ticaret Sicil Gazetesinde durumun ilan edildiği, bununla da yetinilmeyip şirketin sicildeki adresine tebligat çıkarılarak şirketin münfesih olma sebebinin ortadan kaldırılmasını ihtar edilmeye çalışıldığı; ancak şirketin Ticaret Sicile ve vergi müdürülüğüne bildirdiği adresinden ayrıldığını, yeni adresini de ticaret sicile bildirmediğinden dolayı bu ihtarın tebliğ edilemediği; re'sen terkin işlemlerinin hem geçerli bir sebebi dayandığı hem de usulünce tebliğ hükümlerinin yerine getirdiği sebebiyle artık yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve ek tasfiye memuru vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından 5 adet çekin tahsili için icra takipleri başlatıldığını, borçlu şirkete yapılan ödeme emri tebligatı sonucunda süresinde itiraz edilmeyerek takiplerin kesinleştiğini, işlemler yürütülürken borçlu şirketin ticaret sicilinden resen terkin edildiğinin fark edildiğini, müvekkilinin haklı alacağa ulaşamadığını, usulüne uygun terkin işleminden bahsedilemeyeceğini ileri sürerek ihya kararı verilmesinin yanı sıra müvekkili lehine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın düzeltilmesini istemiştir.

2.Mahkemece atanan tasfiye memuru ... vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin münfesih ... Plastik San. ve Tic. A.Ş.'ye ek tasfiye memuru olarak katıldığını, müvekkilinde ihyası istenen şirkete dair hiçbir bilgi ve belge olmadığı gibi söz konusu davada gerekçeli kararın kendisine tebliğ ile haberdar olduğunu, ihya kararında eksik bilgi ve belgeler üzerinden hüküm kurulduğunu, ihyası istenen şirket ile ilgili Ticaret Sicil Gazetesinde gerekli belgelerin istenilmediğini, cevap dilekçesiyle yetinildiğini, icra takip dayanağının araştırılmadığını, davacının hukuki yararının tartışılmadığını, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu iddia ederek, kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekili ve ek tasfiye memuru vekilinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve ek tasfiye memuru vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili ve ek tasfiye memuru vekili ayrı ayrı temyiz dilekçelerinde özetle; istinaf dilekçelerinde ileri sürdükleri itirazları tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, 6102 sayılı Kanun 547 nci maddesi uyarınca tasfiye sonucu ticaret sicilinden terkin edilen şirketin derdest dava nedeniyle tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6102 sayılı Kanun'un 547 nci maddesi

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olup davacı vekilince ve ek tasfiye memuru vekilince temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Temyiz harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.