"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
HÜKÜM : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/615 E., 2023/682 K.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil şirketin paylarının nama yazılı olduğunu, şirketin 26.07.2022 tarihli olağanüstü genel kurulunda alınan 3 numaralı karar ile, şirket Ana sözleşmesinin “Sermaye” başlıklı 6. maddesine "Pay Devri" alt başlıklı bölümün eklenerek, pay devrinin geçerli olabilmesi için şirket hissesinin çoğunluğunu temsil eden hissedarların olumlu oyuyla karar alınması gerektiği ve şirket genel kurulunun belirtilen hallerde pay devrine onay vermeyebileceğinin oy çokluğuyla kabul edildiğini, alınan kararın tescili için davalıya başvurulduğunu, ancak davalının, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK) 493/7. hükmü gereğince esas sözleşme ile pay devrinin ağırlaştırılamayacağı, pay devri başlıklı maddedeki ilk dört bentteki düzenlemelerin aynı Kanun'un 493. maddesinde belirtilen önemli sebeplerden olmadığı, alınan kararın anonim şirketin temel yapısına aykırı olduğu gerekçeleriyle tescil talebini reddettiğini, fakat tescil talebi reddedilen kararın TTK'ya aykırı olmadığını, TTK'nın 492/1. hükmünde esas sözleşmede nama yazılı payların devrinin şirket onayıyla devredilebileceğinin öngörüldüğünü, aynı Kanun'un 491/1. hükmünde ise bedeli tamamen ödenmemiş payların ancak şirket onayıyla devrolunabileceğinin düzenlendiğini, dava konusu kararın TTK maddeleriyle uyumlu olduğunu, bu nedenle davalının tescil talebini reddetmesinin usulsüz olduğunu ileri sürerek tescil talebinin reddi kararının kaldırılarak, 26.07.2022 tarihli genel kurulda alınan 3 numaralı kararın tescil ve ilanına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; payın serbestçe devredilebilirliği ilkesinin anonim şirketi tanımlayan temel ilkelerinden biri olduğunu, nama yazılı payların devrinin ancak ve ancak Kanun'da öngörülen hâllerde ve sebeplerle sınırlandırılabileceğini, payın bedelinin ödenmemiş olması hâlinde, devrin ancak şirketin onayıyla geçerli olduğunu, bu hâlde dahi, sadece, devralanın ödeme yeterliliği şüpheli ise ve şirketçe istenen teminat verilmemişse devrin onaylanmamasının söz konusu olduğunu, şirketçe istenen teminatın verilmiş olması durumunda onay verilmesinden kaçınılamayacağını, diğer hâlde ise, esas sözleşmeyle yapılacak bir sınırlamanın söz konusu olduğunu, esas sözleşmede öngörülmüş önemli bir sebebin ileri sürülmesi veya başvurma anındaki gerçek değeriyle, devre konu payların alınmasının önerilmesinden ibaret olduğunu, burada devir sınırlamasının devralana yönelik değil de, devredene yönelik olduğunu, şirketle bağı bulunan pay sahibine yönelik bir sınırlama getirilmesinin hukuka ve kanuna aykırı olduğunu, bu nedenlerle tescili istenen dava konusu kararda öngörülen şartların batıl olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tescili talep edilen dava konusu 26.07.2022 tarihli olağanüstü genel kurulun 3 numaralı maddesinde kararlaştırılan "bedeli tamamen ödenmemiş olan nama yazılı paylar ancak şirket genel kurulunun tüm hissedarlarının çoğunluğunun kararı ve onayı ile devredilebilecektir" ifadesinin TTK'nın 374, 375/1-f, 491 ve 493/7. maddelerine aykırı olduğu, yine karardaki hükümlerin TTK'nın 493/2. maddesi hükmüne aykırı olarak pay sahibinin payını devretmesini tamamen yasaklanması sonucunu doğuran ve anonim şirketlerinin temel özelliklerinden olan payların devredilebilirliği ilkesi ile bağdaşmayan hükümler içerdiği, davalının tescil talebinin reddi kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, anonim şirketin, 26.07.2022 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan ve şirketteki pay devrine ilişkin kısıtlamalar getiren 3 numaralı kararın tescili ve ilanına karar verilmesi istemine ilişkin olup; uyuşmazlık, davacı şirketin tescilini istediği bu kararın, anonim şirketin temel özellikleriyle bağdaşıp bağdaşmadığı, kanuna, esas sözleşmeye uygun olup olmadığı, tescil edilip edilemeyeceği noktalarında toplanmaktadır.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 15.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.