"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava konusu meblağ 567.540,00 TL'nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 369/2 hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı hakkında davalı tarafça Konya 12. İcra Müdürlüğünün 2021/262 E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, menkul haczi de dahil olmak üzere hacizler uygulandığını ve icra tehdidi altında kalan davacının ilgili icra borcunu ödemek zorunda kaldığını, takibin kesinleşmesini beklemeden kötü niyetli olarak ve davacıyı ödeme yapmaya mecbur bırakmak maksadıyla Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/17 D.İş Esas 2021/18 D.İş Karar sayılı dosyası ile ihtiyati haciz yoluna başvurulduğunu, davalı tarafa davacının borcu olmadığı halde haciz işlemi gerçekleştirildiğini, davacı ile davalı arasında süre gelen ticari ilişkide bir problemle karşılaşılmadığını, pandemi zamanında firmaların yaşadığı ekonomik sıkıntı sebebiyle ithalat iznine gerek duyulmaksızın ithalat/ihracat yolunun açıldığını, izin belgesi bulunmayan davacının, davalının belgesini kullanarak iş yapmayı bıraktığını ve davalının buna rağmen davacıya borç yönelttiğini ileri sürerek şimdilik 56.607,69 USD'nin (491.354,74 TL) ve bu bedele ek olarak ödeme tarihi olan 20/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi, icraya yatan harç ve masrafları, icra tarafından alacaklıya ödenen faiz ile birlikte davalıdan istirdadı ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davasında haksız olduğunu, tarafların yapmış olduğu ticaret sebebiyle davacının davalıya ait izin belgesini kullanma hususunda anlaşma yapıldığı ve bunun karşılığında ödemesi gereken bedeli ödemediğini, ihtilaf konusunun 17.08.2020 tarihli belge satış sözleşmesinde bahsi geçen 8.250 tonluk belge tonajından protokolde de belirtildiği üzere 2799,58 kg miktarına ilişkin belge bedelinin ödenmemesinden kaynaklandığını, taraflar arasında oluşturulan protokol gereği davacı tarafça yeni bonoların verilmediğini ve eskilerin de ödemesinin gerçekleştirilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile sözleşmenin temelinin sarsılmış olması nedeniyle taraflardan edimlerini yerine getirmesinin beklenemeyeceği, dolayısıyla bu sözleşme nedeniyle tarafların aldıklarını diğer tarafa iade etmekle yükümlü oldukları, davacı tarafından iş karşılığı davalıya verilen iki adet bono nedeniyle davacı tarafından icra dosyasına yatırılan bedelin davacıya ödenmesi gerektiği gerekçesiyle davacının icra dosyasına ödediği bedel ve talep miktarı dikkate alınarak davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
IV. İSTİNAF
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki protokolün, "Devlet tarafından 01.01.2021 tarihine kadar genel ithalat izni verilmiş olup belge kullanımına gerek kalmamıştır. Bu nedenle devlet tarafından geçici genel izinlerin iptal edilip, buğday ithalatına yeniden vergi getirilmesine müteakip ... Değirmencilik San. ve Tic. A.Ş. tarafından söz konusu belge kullanımları gerçekleşecektir. ... Değirmencilik San. ve Tic. A.Ş. tarafından 95.823,7 USD Şubat sonuna kadar... Dış Ticaret A.Ş.ye ödenecektir...." hükmünü içerdiği, davacının bu protokole göre ithalat izin belgesinde kullanmadığı kısımları daha sonra kullanacağını kabul ettiği, davacının ithalat izin belgesinin süresinin dolduğuna dair bir iddiasının bulunmadığı, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalının istinaf başvuru talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, esas hakkında yeniden hüküm tesis edilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava; istirdat istemine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi aynı Kanun'un 369/1 hükmü ve 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı harcın istek halinde ilgiliye iadesine, 22.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.