Logo

11. Hukuk Dairesi2024/4420 E. 2025/2922 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından verilen çeklerin karşılığının olmaması nedeniyle açılan menfi tespit davasında, davacının çeklerin avans olarak verildiğini ispatlayamaması sebebiyle davanın reddine karar verilip verilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının, çeklerin avans olarak verildiğini ve henüz borcun doğmadığını ispatlayamaması, davalı hamilin çeki iyi niyetle iktisap ettiğinin kabulü ve çekin bedelsizliğine ilişkin şahsi def'inin davalı hamile karşı ileri sürülemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1428 Esas, 2024/537 Karar

HÜKÜM : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi

SAYISI : 2019/1155 E., 2021/320 K.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; bir kısım çekler için davalı tarafından karşılıksız çek şikayeti yapıldığını, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığını, bunun ticari kayıtlardan anlaşılabileceğini, müvekkilinin çeki almayı hedeflediği malların karşılığı olarak verdiğini, mallar müvekkiline teslim edilmediğinden borcu bulunmadığını belirterek dava konusu çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının söz konusu tüm çeklerin keşidecisi olduğunu, müvekkilinin ise çeklerin arka yüzler incelendiğinde çekleri ciro yoluyla elde eden ciranta olduğunu, yani çeki iyi niyetle elde eden 3. kişi konumunda olduğunu, davacının menfi tespit talebinin davacı keşideci ile dava dışı lehtar arasında sadece lehdara karşı varlığını iddia edebileceği temel hukuki ilişkiye dayalı şahsi defi olduğunu belirterek davanın usulden ve esastan reddine, davacının alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tarafından dava konusu çeklerin avans çeki olarak verildiğine dair yazılı bir delil sunulmadığı, çeklerin metninde de avans çeki olduğuna ilişkin herhangi bir ibare bulunmadığı, davacı tarafın delil listesinde yemin deliline dayanmadığı, çekin, bedelsizliğinin ve avans çeki olarak verildiğinin davalı hamil tarafından bilinmesinin beklenemeyeceği, davalı hamilin çeki iyiniyetle iktisap ettiğinin kabulü ile çekin bedelsizliğine dair şahsi def'iyi davacı keşidecinin çek hamili davalıya karşı ileri sürerek borçtan kurtulamayacağı gerekçesi ile davasının reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafça istinaf edilmiştir.

IV. İSTİNAF

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile ispat külfetinin davacıda olduğu, davacı keşidecinin dava konusu çeklerin avans çeki olduğunu yazılı delille ispatlayamadığı, çeki ciro yoluyla elinde bulunduran davalı hamilin bile bile davacıyı zarara uğratmak için kötü niyetli bir şekilde çeki iktisap ettiğinin iddia ve ispat edilemediği, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Dava ve Hukuki Nitelendirme

Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.

B. Değerlendirme ve Gerekçe

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-b(1) hükmü uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 29.04.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.