Logo

11. Hukuk Dairesi2024/4603 E. 2024/9249 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı tarafından başlatılan icra takibine dayanak bononun iptali istemine ilişkin menfi tespit davası.

Gerekçe ve Sonuç: Bononun malen karşılığı düzenlendiğinin Adli Tıp Kurumu raporu ve davalı tarafından sunulan belge ile ispatlandığı, davacıların ise bononun geçersizliğine dair iddialarını ispatlayamadıkları gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2024/32 Esas, 2024/80 Karar

HÜKÜM : Davanın reddi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen menfi tespit davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararı duruşma istemli olarak davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne, dava konusu meblağ 567.540,00 TL'nin altında bulunduğundan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; davaya konu bonoda borçlu görünen ...'in tarafların müteveffa anneleri olduğunu, davalının annesinin kendisine borçlu olduğu iddiası ile Niğde 2. İcra Müdürlüğü'nün 2014/3348 E. sayılı dosyası ile 500.000,00 TL tutarındaki bonoya istinaden mirasçı müvekkilleri aleyhine icra takibi başlattığını, müvekkilleri aleyhine başlatılan takibin haksızlık içerdiğini, murisin yaş itibariyle bakıma muhtaç olduğu bir dönemde bononun düzenlendiğini, akli melekelerinin yerinde bulunmadığını, bononun hukuken geçersizlik içerdiğini, davalının ise uzun yıllardan bu yana ekonomik zorluklar içerisinde, borca batık şekilde yaşadığını, bir an için fiziken ve aklen maluliyet kabul edilmese bile muris muvazaası sebebiyle bononun hükümsüz sayılması gerektiğini, murisle bu denli yüksek bir bedel karşılığı borç doğuracak bir hukuki ve tasarrufi işlemin varlığını davalının ispat etmesi gerektiğini, murisin safvetinden faydalanarak davalının bonoyu ele geçirdiğini, davalının müvekkilleri mirastan mahrum kılmak için gerçek bir hukuki ilişkiye dayanmayan bonoyu takibe konu ettiğini, dava konusu bononun ihdas nedeni malen iken tahrifat ile nakden olarak değiştirildiğini ileri sürerek Niğde 2. İcra Müdürlüğü'nün 2014/3348 E. sayılı takibine dayanak bononun iptalini, %20 oranından az olmamak üzere davalı aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı cevap dilekçesinde; bononun başlı başına mücerret sebepten ayrı borçlanma akdi olduğunu, murisi ...'in akıl sağlığının yerinde bulunduğunu, senet düzenleme ve borçlanma ehliyetini taşıdığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, borçlu ...'in keşideci, davalının lehtar olduğu 20.01.2008 keşide, 25.06.2011 ödeme tarihli, 500.000,00 TL bedelli senetteki tahrifattan önceki kaydın “malen” olduğunun Adli Tıp Kurumunun 26.11.2021 tarihli raporu ile belirlendiği, senedin “malen” sebebine dayalı olarak düzenlendiğinin kabul edildiği, davalının dava konusu senet ile aynı tarihli belge sunduğu, senedi düzenleyen ile davalı arasında imzalanan bu belgede dava konusu senedin düzenlenme sebebinin beyan edildiği, buna göre keşideci ...'e ait taşınmaz üzerine davalının yaptırdığı inşaat, tadilat, tamirat harcamalarının karşılığı olarak bu senedin düzenlendiğinin belirtildiği, bu durumda senedin, keşideciye ait parsel üzerinde davalının malen yaptığı inşaatlar için verildiğinin anlaşıldığı, senette de “malen” kaydı bulunduğuna göre davalının senedi talil etmediği, talil bulunmadığına, senedin malen karşılığı verildiği karine olarak kabul edildiğine ve sunulan yazılı belge ile de doğrulandığına göre, bu durumun aksinin davacılarca ispatının gerektiği, keşideci ...'in akıl sağlığının yerinde olup böyle bir senedi tanzim etme ve borçlanma ehliyetine taşıdığı, davalının davacının senede karşı tanık veya eş değer başka bir kanıt sunmasına muvafakat etmediği de nazara alınarak davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine, takibe konu asıl alacağın %20'si oranındaki tazminatın davacılardan tahsili ile davalıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.

IV. TEMYİZ İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.

2.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72 nci maddesi.

3. Değerlendirme

Dosyadaki yazılara, İlk Derece Mahkemesince 6100 sayılı Kanun'un 373 üncü maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.

V. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcı

peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 19.12.2024 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.