Logo

11. Hukuk Dairesi2024/5781 E. 2024/9113 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı ile davalı arasında, davalının kullandığı markanın davacının tescilli markasına tecavüz teşkil edip etmediği ve davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilip verilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının marka kullanımının davacının tescilli markasına tecavüz teşkil ettiği ancak davacının davalının uzun süreli kullanımına sessiz kalması nedeniyle hak düşürücü süreye tabi hak kaybına uğradığı gözetilerek, mahkemenin davalı markasının hükümsüzlüğüne, tecavüzün tespiti talebinin ise reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/13 Esas, 2023/185 Karar

HÜKÜM : Kısmen kabul

KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı vekili

Taraflar arasındaki markanın hükümsüzlüğü ile davacının tescilli markalarına tecavüz oluşturduğunun tespiti, meni ve refi davasında bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonucunda Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 30 yıldan beri Adana'da et ve et ürünleri sektöründe "..." markası ile faaliyet gösterdiğini, meşhur ve maruf hale getirdiği "..." markasını marka olarak tescil ettirdiğini, 2004/09872 sayılı markasının 29. ve 31. sınıflarda tescilli olduğunu, ayrıca 35. sınıfta 2011/107775 sayılı markasının bulunduğunu, "..." markasının önceye dayalı kullanımı ve gerçek hak sahipliğinin müvekkiline ait olduğunu, bu ibareyi meşhur ve maruf hale getirmesinden sonra davalının markayı kullanmaya başladığını, davalı adına 2013/52025 nolu "..." ibaresinin tescil edildiğini, tarafların aynı sektörde il sınırları içerisinde aynı müşteri çevresine hitap ettiklerini, "..." ile "..." adları arasında ayırt edilemeyecek kadar benzerlik olduğunu ileri sürerek müvekkilinin tescilli "..." markasına yapılan tecavüzün tespitine, durdurulmasına ve önlenmesine, davalıya ait 2013/52025 kodlu "..." isimli markanın iptal ve hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, hüküm özetinin ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin "..." ibaresini 1985 yılından beri marka olarak aralıksız, yoğun bir şekilde kullanan hak sahibi olduğunu, davacının bu kullanımdan haberdar olduğunu, önceki yıllarda tarafların ... Kasabı adıyla ortak olarak ticari faaliyette bulunduklarını, aynı odaya kayıtlı olarak faaliyet gösteren tarafların aynı zamanda akraba olduğunu, müvekkilinin faaliyetini 30 sene görmezden geldiğini, sessiz kalması nedeniyle hak kaybına uğradığının açık olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece bozma ilamına uyularak taraf markaları arasında görsel, işitsel ve kavramsal benzerlik bulunduğu, marka hükümsüzlüğü yönünden davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmakla, davalı markasının hükümsüzlüğüne karar verilmiş, davacının marka hakkına tecavüzün tespiti, meni ve refi talebi yönünden ise davalının gerek esnaf sanatkarlar odasından getirtilen evraklardan davalının ticaret unvanının ... Kasabı olarak yazıldığı, yine Adana Vergi Dairesi Başkanlığından getirtilen evraklarda davalının işe başlama tarihinin 01.04.1985 tarihi olduğu, diğer kurum kuruluşlardan getirtilen evraklarda da davalının ... Kasap isimli unvanla faaliyette bulunduğu anlaşılmış, tarafların aynı sektörde ve aynı ilde faaliyet göstermeleri ayrıca 1985 yılında ortak olarak işe başladıkları hususları göz önünde alındığında, davacının davalının kullanımından haberdar olduğu mahkemece değerlendirildiği, davacının davalının kullanımından 29 yıl sonra açmış olduğu marka hakkına tecavüz iddiası yönünden sessiz kalma yolu ile hak kaybına uğradığı mahkemece değerlendirilerek ve bu talepler yönünden davanın reddine dair karar verilmiştir.

Hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiş, Dairemizin 08.05.2024 tarihli, 2023/6380 E. ve 2024/3677 K. sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş, Dairemiz ilamına karşı davalı vekilince karar düzeltme yoluna başvurulmuştur.

IV. KARAR DÜZELTME İNCELEMESİ

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, markanın hükümsüzlüğü ile davacının tescilli markalarına tecavüz oluşturduğunun tespiti, meni ve refi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 440 ıncı ve 442 nci maddeleri.

2.556 sayılı KHK 'nın 8 inci maddesinin birinci fıkrasının (b) ve 42 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bentleri.

3. Değerlendirme

Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteminin reddi gerekir.

V. SONUÇ: Davalı vekilinin karar düzeltme isteminin 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen 1086 sayılı Kanun'un 442 nci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca takdiren 2.505,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 17.12.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.