"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2024/722 Esas, 2024/900 Karar
HÜKÜM : Davanın reddi
İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmekle; temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin davalı şirketin bayisinden 29.04.2014 tarihinde bir çekici satın aldığını, 04.03.2016 tarihinde motor arızası nedeniyle yetkili servise müracaat ettiğini, ancak arızanın kullanılan yakıttan kaynaklandığı ve tamirinin garanti kapsamında yapılamayacağı belirtilerek çıkarılan masraf listesinin müvekkiline verildiğini, arızanın herhangi bir bedel talep edilmeksizin garanti kapsamında giderilmesi gerektiğini, davacının sözleşmeden dönme ve aracı iade yönündeki seçimlik hakkını kullandığını ancak davalının buna yanaşmadığını ileri sürerek aracın fatura bedeli olan 216.132,80 TL'nin satım tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın aracın teslim tarihinden itibaren iki yıl geçtikten sonra açıldığını, bu nedenle zamanaşımına uğradığını, ayıp ihbar sürelerine riayet edilmediğini, ayıp iddiasının yersiz olduğunu, kullanıma bağlı olarak ortaya çıkan arızanın garanti kapsamında olmadığını, bedelin iadesi yönündeki talebin iyiniyet kurallarıyla bağdaşmadığını ve fatura tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 231/1 hükmüne göre; satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü davanın, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak 2 yıl geçmekle zamanaşımına uğrayacağının düzenlendiği, somut olayda davanın anılan yasa hükmündeki süre ve dahi garanti süresi geçtikten sonra açıldığı, davacının satılanı ayıplı olarak devretmekte ağır kusurlu olduğunun da ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, ayıplı araç nedeniyle uğranılan zarar tazmini talebine ilişkindir.
B. Değerlendirme ve Gerekçe
Dosyadaki yazılara, İlk Derece Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 373/4 hükmü uyarınca uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
V. SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1 hükmü uyarınca ONANMASINA, aynı Kanun'un 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 12.03.2025 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.