"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2022/191 Esas, 2022/551 Karar
HÜKÜM : Davanın reddi
Taraflar arasında görülen davada mahkemece verilen kararı onayan Dairenin kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuş olmakla, tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup görüşüldü:
KARAR
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirketin yönetim ve denetiminin TMSF'ye aktarılan şirketlerden olduğunu, 03.08.2006 tarihi Denetim Kurulu Raporunda şirketin zarara uğratıldığının ve her bir sorumlunun sorumluluğunun kapsamının belirlendiğini, 15.09.2006 tarihli genel kurulda 2001 yılına ilişkin ibraların geçersiz olduklarından kaldırılmasına ve sorumlular hakkında dava açılmasına karar verildiğini, söz konusu şirketin ... grubu şirketlerinden olduğunu, şirketin ... Bankası şubelerinden aldığı kredilerin ... TV A.Ş.'ye ve ... Finansal Kiralama A.Ş.'ye teminatsız olarak aktarıldığını, 2001 ile 2003 yılları arasında görev yapan davalıların seleflerinin haksız fillerinden kaynaklanan yolsuz muameleleri denetlemediklerini, yönetim kurulu ve denetim kurulu üyesi olan davalılaraın sorumlu olduklarını, davacı şirketin 25.09.1998 tarihi itibariyle 12 gerçek kişi hissedardan oluştuğunu, yapılan sermaye artırımı neticesinde bazı hissedarlann sermaye taahhütlerini yerine getirmemesi üzerine, bu hissedarların pay sahipliği haklarından mahrum bırakılmalarına karar verildiğini, payların mali durumu zayıf olan ... Yayıncılık A.Ş.'ye aktarılmasına onay verilmemesi gerektiğini, bu şirketin sermaye taahhüdünü ödeyemeyeceğinin belli olduğunu, payların bu şirkete devredilmesi ve sermaye taahhüdünün yerine getirilmesinin takip edilememesi karşısında, davalıların şirketi zarara uğrattıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 7.000,00 USD'nin zararın meydana geldiği tarihten itibaren Amerikan dolarına uygulanan en yüksek faiziyle birlikte, 6.000,00 TL'nin ise zarar tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan tazminini talep etmiş, ıslah dilekçesiyle talebini 8.232.896,50 USD ve 1.283.535,00 TL'ye yükseltmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekilleri ayrı ayrı sundukları cevap dilekçelerinde; zamanaşımı def’inde bulunmuş ve geçerli ibra kararı nedeniyle müvekkillerinden talepte bulunulamayacağını savunarak davanın reddini istemişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece bozma ilamına uyularak şirket zararının 1998/1999/2000 ve 2001 yıllarında gerçekleştiği, en son zarar verici eylemin gerçekleştiği tarihin 10.08.2001 tarihi olduğu, davanın 15.09.2006 itibariyle açıldığı, 6762 sayılı mülga Türk Ticaret Kanunu'nun (6762 sayılı TTK) 309. maddesindeki 2 ve 5 yıllık zamanaşımı sürelerinin davanın açıldığı tarih itibariyle dolmuş olduğu anlaşıldığından davalılar ..., ..., ... , ..., ... açısından davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, Mahkemece verilen 2006/605 E. 2016/144 K. sayılı hüküm davalı ... terekesi ve ... açısından Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2020/731 E., 2021/7306 K. sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiş olduğundan yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiş, Dairemizin 04.09.2024 tarihli, 2023/4028 E. ve 2024/6004 K. sayılı kararı ile onanmasına karar verilmiş, Dairemiz ilamına karşı davacı vekilince karar düzeltme yoluna başvurulmuştur.
IV. KARAR DÜZELTME İNCELEMESİ
A.Dava ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davacı şirketin ... Bankasından kullanmış olduğu kredinin grup şirketlerine teminatsız olarak aktarılıp geri dönüşünün olmaması nedeniyle oluşan şirket zararının, yine yapılan sermaye artırımı sonrasında payların mali durumu zayıf olan ... Yayıncılık A.Ş.'ye devredilmesine onay verilmesi ve sermaye taahhüdünün yerine getirilmesinin takip edilmemesi nedeni ile oluşan şirket zararının tahsili için davalı yönetim kurulu üyelerine ve denetim kurulu üyelerine karşı eski yönetici ve denetçilerin selefleri olmaları nedeniyle açılan sorumluluk davası olup, uyuşmazlık zararın varlığı ve zamanaşımına ilişkindir.
B.Değerlendirme ve Gerekçe
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteminin reddi gerekir.
V. SONUÇ: Davacı vekilinin karar düzeltme isteminin HUMK'un 442. maddesi gereğince REDDİNE, davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Kanun ile değiştirilen HUMK'un 442/3 hükmü uyarınca takdiren 3.605,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davacıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 13.02.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.Başkan