"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalı/alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetçi borçlunun İcra Mahkemesine başvurusunda; temlik alan tarafından 24.02.2022 tarihinde taşınmazın satışının talep edildiğini ve aynı tarihte satış avansı olarak 500,00 TL yatırıldığını, 7343 sayılı "İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki kanun" ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 106. maddesinin değiştirildiğini, bu değişikliğe ek olarak geçici 18. maddesi ile de yürürlüğe girdiği tarihten (08.03.2022) itibaren bir yıl içerisinde (08.03.2023 tarihine kadar) peşin satış avanslarının tamamlanmadığı takdirde, satış talebinin vaki olmamış sayılacağının kararlaştırıldığını ancak alacaklı tarafından bakiye satış avansı yatırılmadığından icra dosyasının işlemden kaldırılmasının talep edildiğini ancak talebin reddedildiğini belirterek icra müdürlüğünün talebin reddine dair 02.06.2023 tarihli kararının iptalini istediği, bu karara karşı taraflarınca Samsun 3. İcra Hukuk Mahkemesine 2023/292 Esas numarasıyla başvurulduğunu, 12.06.2023 tarihinde 2023/306 Karar numarasıyla şikayetlerinin reddedildiğini, taraflarınca istinaf yoluna başvurulması üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesinin 2023/1967 E., 2023/2659 K. sayılı kararı ile; 08.03.2022 tarih ve 31772 sayılı "Resmi Gazete"de yayımlanan "Satış Giderleri Tarifesi" başlıklı tebliğin Geçici 1. maddesinin 2. fıkrasına göre satış tarifesi hükümlerinin Samsun ilinde 01.09.2022 tarihinde yürürlüğe girdiği, kıymet takdiri ile muhafaza ve satış giderlerinin tamamının yatırılması için belirlenen bir yıllık sürenin 01.09.2022 tarihi itibari ile başladığı, şikayete konu işlem ve dava tarihi itibari ile henüz 1 yıllık sürenin dolmadığı ve takip ipotekli olmakla birlikte şikayete konu edilen takip dosyasında henüz satış ilanının gerçekleştirilmediği 7343 sayılı yasanın geçici 18. maddesinin 2/3 maddesi kapsamında kaldığından bahisle İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi değiştirilmek suretiyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve şikayetin reddine karar verildiğini , şikayetlerine konu takibin, ipotekli olmakla birlikte, alacaklı tarafın 24.02.2022 tarihinde satış talep etmiş olduğunu ve aynı tarihte satış avansı olarak 500,00 TL yatırdığını, bahsi geçen kanun değişikliği gereği 01.09.2023 tarihine kadar da tarifeye göre bakiye satış avansının dosyaya yatırmadığını, alacaklı tarafın satış talebinin bir hükmü kalmadığını, düşme kararı verilmesi gereken şikayete konu icra takibinde satış işlemlerinin devam etmekte olduğunu belirterek icra müdürlüğünün 23.11.2023 tarihli takibin düşürülmesi talebin reddine dair işlemin iptalini istediği, İlk Derece mahkemesince şikayetin reddine karar verildiği, şikayetçi borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince; takip ipotekli olmakla satış ilanının henüz yapılmadığı, dolayısıyla 7343 sayılı yasanın geçici 18. maddesinin 2/3 maddesi kapsamında kaldığı ve henüz satış ilanının yapılmamış olması sebebiyle değiştirilen ve ihdas edilen hükümlerin uygulanacağı, bu durumda da Samsun ili için en geç 01.09.2023 tarihi itibari ile eksik satış avansının yatırılmış olmasının gerektiği, buna karşılık icra dosyasında 01.09.2023 tarihi itibariyle satış avansının yatırılmadığı, bu süre geçtikten sonra yatırılan satış avansının sonuca etkisinin olmayacağı gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yerine şikayetin kabulü ile takip dosyasından verilen 23.11.2023 tarihli tensip kararın kaldırılmasına, icra müdürlüğünce borçlu vekilinin talebi doğrultusunda işlem yapılmasına karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği görülmektedir.
Her ne kadar İİK'nın 106/6. fıkrasında "satış talebiyle birlikte peşin olarak yatırılan miktarın satış işlemleri sırasında yetersiz kaldığı anlaşılırsa icra müdürlüğü tarafından satış isteyene 15 günlük süre verilir ve bu sürede eksik miktar tamamlanmazsa satış talebi vaki olmamış sayılır" şeklinde düzenleme yapılmış ve 08.03.2022 tarihinde yürürlüğe giren satış giderleri tarifesinin 4. maddesinin 3. fıkrası ile "icra dosyasında birden fazla taşınmazın birlikte satışının talep edilmesi halinde bir taşınmaz için satış ücreti tam olarak alınır, diğer taşınmazlar için ise ücret tablosunda belirtilen satış giderlerinin toplamından belirli miktarda indirim yapılmak suretiyle avans olarak depo edilmesine icra müdürü tarafından karar verilebilir, bu indirim tabloda belirtilen gider avansının yarısından fazla olamaz" düzenlemesi yapılmış ve yine satış giderleri tarifesine eklenen geçici birinci maddesinin 1/a ve 1/b fıkralarında elektronik ortamda yapılacak satışların usulü hakkındaki yönetmeliğin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 1 yılın sonunda haczedilecek mallar hakkında uygulanacağı hüküm altına alınmış ise de;
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 150/g maddesinin ''satılması istenen rehin hakkında 92 nci maddenin üçüncü fıkrası ve 93, 96, 97, 97/a, 98 ve 99 uncu maddeler ile 112’den 137 nci maddeye kadar olan hükümler kıyas yolu ile uygulanır'' hükmünü içerdiği, buna göre İİK'nın 106. maddesinin kıyasen uygulanacak maddeler arasında bulunmadığı, satış masraflarının peşin yatırılmasına ilişkin düzenlemenin sadece hacizli malları kapsadığı, ipotekli taşınmazlara ilişkin olmadığı görülmektedir.
Bu durumda yukarıda açıklanan ilkeler ve mevzuat dikkate alındığında Bölge Adliye Mahkemesinin "kıymet takdiri ile muhafaza ve satış giderlerinin tamamının yatırılması için belirlenen bir yıllık sürenin Samsun ilinde 01.09.2022 tarihi itibari ile başladığı, Samsun ili için en geç 01.09.2023 tarihi itibari ile eksik satış avansının yatırılmış olmasının gerektiği, buna karşılık icra dosyasında 01.09.2023 tarihi itibariyle satış avansının yatırılmadığı, bu süre geçtikten sonra yatırılan satış avansının sonuca etkisinin olmayacağı" yönündeki gerekçesinin sonuca bir etkisi bulunmamaktadır.
O halde, İlk Derece Mahkemesinin şikayetin reddine ilişkin kararı yerinde olup Bölge Adliye Mahkemesince, şikayetçi borçlunun istinaf talebinin bahsi geçen gerekçe ile esastan reddi gerekirken, yazılı şekilde şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 01.04.2024 tarih ve 2024/244 E.-2024/939 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 12.09.2024 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
Üye ...’ın Karşı Oy Yazısı:
Davacı vekili 24.11.2023 tarihli şikayetinde; T. Vakıflar Bankası T.A.O. tarafından müvekkili (BORÇLU) aleyhine 07.10.2021 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığını, Ankara 54. Noterliği 38428 yevmiye numaralı 03.11.2021 tarihli "Alacağın Temliki Sözleşmesi" ile alacağını karşı taraf olan ...'ne (TED) temlik ettiğini, TED'in ise 24.02.2022 tarihinde satış talep ettiğini ve aynı tarihte satış avansı olarak 500,00TL yatırdığını, bu miktar avansın herhangi bir taşınmaz satışı bir kenara kıymet takdirine dahi yetmeyeceğini bu husustaki karışıklıkların önüne geçmek adına 24 Kasım 2021 tarihinde 7343 sayılı Kanunun yayımlanarak yürürlüğe girdiğini, 7343 sayılı "İcra Ve İflas Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun" ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 106'ncı maddesinin değiştirildiğini, satış avanslarının tüm icra dairelerince yeknesaklaştıran bu değişikliğe ek olarak geçici 18'nci maddesi ile de yürürlüğe girdiği tarihten (Samsun ili için 01.09.2022) itibaren bir yıl içerisinde (Samsun ili için 01.09.2023 tarihine kadar) peşin satış avanslarının tamamlanmadığı takdirde, satış talebinin vaki olmamış sayılacağının kararlaştırıldığını, "Satış Giderleri Tarifesi"ne göre taşınmaz mallar için satış avansının 5.780,00TL olarak belirlendiğini, karşı tarafın bahsi geçen kanun değişikliği gereği 01.09.2023 tarihine kadar tarifeye göre bakiye satış avansını (5.280,00TL’yi) dosyaya yatırmadığını, dolayısıyla karşı tarafın satış talebinin bir hükmü kalmadığını, İcra ve İflas Kanunu madde 150/e-2'ye göre; "Satış yukarıdaki fıkrada gösterilen müddetler içinde istenmez veya talep geri alınıp da bu müddetler içinde yenilenmezse takip düşer." hükmü gereğince eksik avansın süresinde tamamlanmaması sebebiyle takibin düşmesine karar verilmesi gerektiğini, icra dosyasına 30.05.2023 tarihinde talep göndermelerine rağmen icra dairesinin taleplerini hukuka aykırı olarak 02.06.2023 tarihinde reddettiğini, ret gerekçesi olarak da "Satış masraflarının peşin yatırılmasına ilişkin düzenlemenin sadece hacizli malları kapsadığı, ipotekli taşınmazlara ilişkin bir düzenlemenin bulunmadığı..." şeklinde ifade edilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bu şikayetle ilgili olarak şikayetin reddine karar verildiğini, bunun üzerine kararın Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi nezdinde 2023/1967 Esas numarasıyla istinaf edildiğini, 2023/2659 Karar numarasıyla İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi değiştirilerek tekrar karar verildiğini, Bölge Adliye Mahkemesi kararında; başvurunun haklı olduğuna, yalnızca süre yönünden reddedilmesi gerektiğine karar verildiği, kararda 7343 sayılı kanun ile getirilen değişikliklerin rehnin paraya çevrilmesi yolu ile icra takip dosyalarının satış talebine ilişkin hükümlerinde uygulanamayacağı iddia olunmuş ise de; 7343 sayılı yasanın 33. maddesi ile getirilen İcra İflas Kanunun Geçici 18. maddesinin 2. fıkrasının 3. bendinde; "Uygulamaya geçilen il ve ilçelerde, taşınır rehninin veya ipoteğin paraya çevrilmesi, iflas tasfiyesi ve ortaklığın giderilmesine ilişkin satışlar bakımından, geçiş tarihinden sonra ilanı yapılacak açık artırmalar hakkında, bu maddeyi ihdas eden Kanunla değiştirilen ve ihdas edilen hükümler uygulanır. Geçiş tarihinden önce ilanı yapılmış açık artırmalar hakkında ise değişikliklerden önceki hükümler ile ilga edilen hükümlerin uygulanmasına devam olunur." şeklinde düzenlemeye yer verildiğini, bu düzenleme gereğince şikayete konu takibin, ipotekli olmakla birlikte 7343 sayılı yasanın 33. maddesi ile getirilen İcra İflas Kanunun Geçici 18. maddesinin 2. fıkrasının 3. bendi kapsamında kaldığının sabit olduğunu, alacaklı tarafın 24.02.2022 tarihinde satış talep etmiş olduğunu ve aynı tarihte satış avansı olarak 500,00TL yatırdığını, bahsi geçen kanun değişikliği gereği 01/09/2023 tarihine kadar da tarifeye göre bakiye satış avansının dosyaya yatırılmadığını, alacaklı tarafın satış talebinin bir hükmünün kalmadığını, düşme kararı verilmesi gerekirken şikayete konu icra takibinde satış işlemlerine devam edildiğini belirterek telafisi güç veya önlenemez zararların önüne geçmek adına Samsun İcra Dairesinin 2021/74950 Esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla satışın tedbiren durdurulmasını, şikayetin kabulü ile 22.11.2023 tarihli haczin
kaldırılması isteminin ve 23.11.2023 tarihli tensip zaptı ile hukuka aykırı olarak reddedilmesi kararının kaldırılmasını, satış avansının yasal sürede tamamlanmaması nedeniyle takibin düşürülmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf özetle; şikayetin derdestlik nedeniyle reddine karar verilmesini, takip sonrası temlik yoluyla takip alacağını bankadan temlik aldığını, yasal sürede takip konusu taşınmazın satışının istendiğini ve gerekli satış avansının dosyaya yatırıldığını belirtir nedenlerle şikayetin reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiş, yasal sürede şikayetçi/borçlu tarafından bu kararın istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince Samsun İcra Müdürlüğünün 2021/74950 Esas sayılı dosyasında başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte icra emrinin 02/11/2021 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, alacaklı vekilince 24/02/2022 tarihinde ipotekli taşınmazın satışı talep edilerek 500,00TL satış avansının yatırıldığı, bu durumda satış talebi ve bir miktar satış avansının yatırılma tarihinin yukarıda belirtilen değişiklikler yürürlüğe girmeden yapıldığı hususunda bir tereddüt bulunmadığı, Adalet Bakanlığınca Samsun ilinde elektronik satış uygulamasına 01/09/2022 tarihi itibari ile geçileceğinin duyurulduğu, 08.03.2022 tarih ve 31772 sayılı "Resmi Gazete"de yayımlanan "Satış Giderleri Tarifesi" başlıklı tebliğin geçici 1. maddesinin 2. fıkrasında; "Bu Tarife hükümleri elektronik satış uygulamasına henüz geçilmeyen il veya ilçelerde uygulanmaz" düzenlemesine yer verildiği, satış tarifesi hükümlerinin Samsun ilinde 01/09/2022 tarihinde yürürlüğe girdiği ve İcra İflas Kanunun geçici 18. maddesinde düzenlenen kıymet takdiri ile muhafaza ve satış giderlerinin tamamının yatırılması için belirlenen bir yıllık sürenin 01/09/2022 tarihi itibari ile başladığı, 7343 sayılı yasanın 33. maddesi ile getirilen İcra İflas Kanunun geçici 18. maddesinin 2. fıkrasının 3. bendinde; "Uygulamaya geçilen il ve ilçelerde, taşınır rehninin veya ipoteğin paraya çevrilmesi, iflas tasfiyesi ve ortaklığın giderilmesine ilişkin satışlar bakımından, geçiş tarihinden sonra ilanı yapılacak açık artırmalar hakkında, bu maddeyi ihdas eden Kanunla değiştirilen ve ihdas edilen hükümler uygulanır. Geçiş tarihinden önce ilanı yapılmış açık artırmalar hakkında ise değişikliklerden önceki hükümler ile ilga edilen hükümlerin uygulanmasına devam olunur." şeklinde düzenlemeye yer verildiği, bu düzenleme gereğince somut olayda; takip ipotekli olmakla satış ilanının henüz yapılmadığı, dolayısıyla 7343 sayılı yasanın geçici 18. maddesinin 2/3 maddesi kapsamında kaldığı ve henüz satış ilanının yapılmamış olması sebebiyle değiştirilen ve ihdas edilen hükümlerin uygulanacağı, bu durumda da Samsun ili için en geç 01/09/2023 tarihi itibari ile eksik satış avansının yatırılmasının gerektiği, buna karşılık icra dosyasında 01/09/2023 tarihi itibariyle bakiye satış avansının yatırılmadığı, bu süre geçtikten sonra yatırılan satış avansının sonuca etkisinin olmayacağı anlaşıldığından şikayetin kabulü ile müdürlük kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Samsun İcra Müdürlüğünün 2021/74950 Esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklı vekili tarafından şikayetçi/borçlu hakkında toplam 32.812.500,00TL alacağın tahsili amacıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatıldığı, takibin kesinleşmesi üzerine alacaklı vekilinin talebiyle borçlu adına kayıtlı gayrimenkulün satışının istendiği ve 500,00TL satış avansının yatırıldığı, icra müdürlüğünce verilen kararla "alacaklı vekilinin satış talebi süresinde olduğundan satış talebinin bu taşınmaz için İİK'nun106. maddesi gereğince kabulüne, dosyaya yatırılan 500,00 TL'nin satış masraf avansı olarak kabulüne; söz konusu avansın yetersiz kalması halinde alacaklı vekilinden İİK'nun 110. maddesi gereğince muhtıra ile ek avans uygulanır. Geçiş tarihinden önce ilanı yapılmış açık artırmalar hakkında ise değişikliklerden önceki hükümler ile ilga edilen hükümlerin uygulanmasına devam olunur." şeklinde düzenlemeye yer verildiği görülmektedir. Bu düzenleme gereğince takip ipotekli olmakla birlikte şikayete konu edilen takip dosyasında henüz satış ilanının gerçekleştirilmediği
7343 sayılı yasanın geçici 18. maddesinin 2/3 maddesi kapsamında kaldığı kanaatine ulaşılmıştır. Aksi taktirde anılan geçici maddenin uygulanabilirliği kalmayacaktır. Ayrıca belirtmek gerekir ki, İİK'ya 7343 sayılı Kanun ile eklenen elektronik yolla satışa ilişkin 111/b maddesi hükmü açık atıf olmamasına rağmen, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile satışlarda da uygulanmaktadır. Yine aynı şekilde 7343 sayılı yasa ile değişik İİK’nun 106. maddesinde satış talebi için “Talep İçin Müddetler ve Giderlerin Yatırılması” başlığı altında yapılan düzenlemede; "Alacaklı veya borçlu, hacizden itibaren bir yıl içinde haczolunan malın satışını isteyebilir... Bir yıllık süre içinde satışı istenip de artırma sonucu satışı gerçekleştirilemeyen mahcuz hakkındaki satış isteme süresi, satış isteyen alacaklı bakımından birinci fıkrada belirtilen sürenin sona ermesinden itibaren bir yıl daha uzar. Satış talebiyle birlikte kıymet takdiri ve satış giderlerinin tamamının peşin olarak yatırılması zorunludur....Bu maddede belirtilen giderler Adalet Bakanlığınca her yıl yürürlüğe konulan tarifede belirlenir.” hükümleri yer almakta olup madde metninden anlaşılacağı üzere satış için gereken giderler Adalet Bakanlığı tarafından 106. madde uyarınca çıkarılacak tarife ile satış avansının miktarı belirlenmektedir. İİK’nın 150/g maddesinde kıyasen uygulanacak maddeler arasında İİK’nın 106. maddesi yer almamasına rağmen ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipteki satışlar için de İİK’nın 106. maddesi uyarınca çıkarılan tarifedeki miktarlar esas alınmaktadır.
Yukarıda yazılı hükümler sebebiyle yapılan değerlendirmede; 7343 sayılı yasanın geçici 18. maddesi 3.bendinde açıkça taşınır rehninin veya ipoteğin paraya çevrilmesi yoluna ilişkin satışlardan söz edilmiş olması, İİK’nın 150/g maddesinde açık atıf olmamasına ve madde metninde açıkça "haczolunan mal" bakımından düzenleme yapıldığı ifadesi yer almasına rağmen ipotekli taşınmazların satışının aynı yasanın 111/b maddesindeki hükümler doğrultusunda yapılması, yine rehinli mal satışlarında yatırılacak giderlerin açık atıf olmamasına rağmen İİK’nın 106. maddesi uyarınca çıkarılacak tarifeye göre belirlenmesi hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde 7343 sayılı yasa ile getirilen ve kanunun kıyas maddelerini düzenleyen 150/g maddesinde atıf maddeleri arasında yer almayan elektronik ortamda satışa yönelik yasanın 111/b maddesi hükmünün uygulanıp 7343 sayılı yasanın geçici 18. maddesinin uygulanmamasının çelişkiye neden olacağı, geçici 18/3 bendinde yer alan "Uygulamaya geçilen il ve ilçelerde, taşınır rehninin veya ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin satışlar bakımından.." ifadesine yüklenecek anlam açıklanamayacağı gibi yine açık atıf olmamasına rağmen rehinli satışlarda satış avansının İİK’nın 106. maddesi uyarınca çıkarılan tarifeye göre belirlenmesinin de izah edilemeyeceği kaanatine ulaşılmıştır.
O halde; Bölge Adliye Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan kararın ONANMASI gerekirken, aksi gerekçeyle bozma yönündeki Dairemizin sayın çoğunluğunun görüşüne katılamıyorum.12.09.2024
Üye