"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalılardan ... ile davacılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davacılar ile davalılardan ... vekillerinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297 nci maddesinin 2. fıkrası;
"...2-Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmünü içermektedir.
Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir.
6100 sayılı Yasa ile hukukumuza giren “istinaf kanun yolu“ 6100 sayılı Yasa’nın 341 vd. maddelerinde düzenlenmiştir.
İstinaf incelemesi sonucunda Bölge Adliye Mahkemesi kararın neleri içereceği ve hükmün nasıl oluşturulacağı (HMK'nin 297. maddesine koşut şekilde) HMK'nin 359. maddesinde düzenlenmiş ve özellikle 2. fıkrada;
“Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmüne yer verilmiştir.
HMK'nin 359/2. maddesinde amaçlanan, özellikle infaza esas alınacak hüküm sonucunun şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde oluşturulmasıdır.
Somut uyuşmazlıkta, Bölge Adliye Mahkemesinin karar başlığında 2 davalı olup, takibin davacı borçlular yönünden durdurulmasına, davalı ... aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verildiği, ancak hükmün 3, 4 ve 5 numaralı bentlerinde yükümlülük yüklenen davalının kim olduğu açıklanmadan "...davalıdan" denilerek HMK'nin 359/2. maddesine aykırı bir şekilde hüküm kurulmasının hükmün infazında
tereddüt ve şüpheye yol açacağının düşünülmemesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 06.03.2024 tarih ve 2023/1008 E.-2024/593 K. sayılı kararının, hüküm fıkrasının 3, 4 ve 5 numaralı bentlerindeki "davalıdan" sözcüklerinin çıkartılarak, yerlerine ayrı ayrı "...davalı ...'dan" sözcüklerinin yazılmasına, Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nin 370/2. maddesi uyarınca bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, YİBK uyarınca harç alınmasına yer olmadığına, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 18.11.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.