Logo

12. Hukuk Dairesi2024/6951 E. 2025/241 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 79. maddesi gereğince haciz bildirisine itiraz üzerine açılan davada görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: 6183 Sayılı Kanun'un 79/6. maddesinde geçen "genel mahkemeler" ibaresinden Asliye Hukuk Mahkemelerinin anlaşılması gerektiği, dolayısıyla haciz bildirisine itiraz üzerine açılan davada görevli ve yetkili mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gözetilerek, icra mahkemesinin görevsizlik kararı vermesi gerekirken davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

1.Davalı Asya Katılım Bankası A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Temyiz konusu, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 500,00 TL maktu vekalet ücretine ilişkin olup, İİK'nın 4949 Sayılı Kanunla değiştirilen 363/1. maddesinin son cümlesindeki kesinlik sınırının aynı kanunun ek 1. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 01.01.2014 tarihinden itibaren artırılan miktarı dikkate alındığında temyiz konusu değerin 5.440,00 TL'yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur.

Temyiz başvuru talebinin (REDDİNE),

2. Davacı ... Hazinesi vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;

Alacaklı Hazine vekilinin, davalı 3. kişi Asya Katılım Bankası A.Ş.'nin 6183 Sayılı Kanun'un 79. maddesi gereğince haciz bildirisine itiraz niteliğindeki cevabının gerçeğe aykırı olması nedeniyle tazminata mahkum edilmesi ve İİK'nın 338. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, kararın Hazine vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 27.09.2010 tarihli ve 2010/4144 E.-2010/5558 K. sayılı ilamı ile “İİK’nın 345. maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmesi gerekirken, şikayetin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu” gerekçesi ile düzeltilerek onandığı, Hazine vekilinin karar düzeltme istemi üzerine, anılan Dairenin 19.12.2011 tarihli ve 2011/4047 E.-2011/9254 K. sayılı ilamı ile tazminat istemi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği gerekçesi ile karar düzeltme isteminin “itirazın kaldırılması ve itiraza konu tutarın faiziyle birlikte Hazineye ödenmesi istemine yönelik” olarak kabulüne karar verilerek bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak cezai yönden, verilen ret kararının kesinleştiğinden bahisle karar verilmesine yer olmadığına, “itirazın kaldırılması ve itiraz konusu tutarın Hazine’ye ödenmesi talebi” yönünden ise icra hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesi ile mahkemenin görevsizliğine karar verildiği, Hazine vekilinin temyiz istemi üzerine Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin 22.10.2013 tarihli ve 2013/14640 E.-2013/14968 K. sayılı ilamı ile “adli yargı içerisindeki görevsizlik kararlarının temyizinin mümkün olmadığı, itiraza tabi olduğu” gerekçesi ile başvurunun itiraz dilekçesi olarak kabulüne, gereğinin mahallinde takdir ve ifası için dosyanın mahalline gönderilmesine karar verildiği, İcra Ceza Mahkemesince bu kez, değişik iş kararı ile itirazın kabulüne,

görevsizlik kararının kaldırılmasına ve davanın “itirazın kaldırılması ve itiraz konusu tutarın Hazine’ye ödenmesi talebi” yönünden tefriki ile hukuk mahkemesi esasına kaydına karar verildiği, İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, icra dairelerinde başlatılmış takip ve işlem bulunmadığı, 6183 sayılı Yasanın 79. maddesi uyarınca talepte bulunulduğu, ilgili maddede yer alan genel mahkeme ifadesinin Vergi Mahkemeleri olduğu gerekçesi ile davanın reddine ve davacının Vergi Mahkemesine müracaatta muhtariyetine karar verildiği görülmektedir.

6183 Sayılı Kanun'un 79/6. maddesinde; "Üçüncü şahıs, haciz bildirisi üzerine yedi gün içinde alacaklı tahsil dairesine itiraz ettiği takdirde, alacaklı amme idaresi bir yıl içinde, üçüncü şahsın yaptığı itirazın aksini genel mahkemede açacağı davada ispat ederek, üçüncü şahsın İcra ve İflas Kanunu'nun 338. maddesinin birinci fıkrasına göre cezalandırılmasını ve borçlu bulunduğu tutarın ödenmesine hükmedilmesini isteyebilir." hükmüne yer verilmiştir.

Madde metninden de anlaşılacağı üzere alacaklı idare, haciz bildirisine itiraz eden 3. kişiler hakkında, genel mahkemelerde itirazın aksini iddia ve ispat ederek borçlu olunan meblağın alacaklı idareye ödenmesini isteyebilir. Yasa hükmünde yer alan “genel mahkemeler” ibaresinden anlaşılması gereken ise adli yargı içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemeleridir.

Somut olayda, alacaklı Hazine vekilinin talebi, 6183 Sayılı Kanun'un 79. maddesi gereğince gönderilen haciz bildirisine itiraz niteliğindeki cevabın gerçeğe aykırı olması nedeniyle 3. kişinin tazminata mahkum edilmesi ve İİK'nın 338. maddesi uyarınca cezalandırılmasına yönelik olup, mahkemece, görevsizliğe ve dosyanın yetkili Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken yargı yolu nedeniyle ret kararı verilmesi isabetsiz olup kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ :

Davacının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nın 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.01.2025 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.