Logo

12. Hukuk Dairesi2025/754 E. 2025/1606 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İhalenin feshi şikayetinde, pey süren ve İİK m. 134/3'te sayılan istisnai kişiler dışında kalan şikayetçilerden nispi harcın ve teminatın alınması ve eksik harç yatırılması halinde uygulanacak usulün ne olduğuna ilişkin hukuki uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: İhalenin feshi şikayetinde İİK'nın 134/3. maddesinde sayılan kişiler dışında kalanların ihale bedeli üzerinden nispi harca tabi olduğu ve %5 teminat yatırmaları gerektiği, eksik harç yatırılması halinde Harçlar Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca tamamlanması için süre verilmesi gerektiği, davayı yürüten mahkemenin öncelikle harcı, ardından da teminatı tamamlatması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar/borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

1- Borçlulardan ... ve ... Bilgisayar Müh. İnş. San. Tic. A.Ş.’nin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

02.03.2005 tarih ve 5311 sayılı Kanunun 26. maddesi ile değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 365/1. maddesinde; “İstinaf yoluna başvurma, yasal süre geçtikten sonra yapılır veya istinaf yoluna başvurulmasına olanak bulunmayan bir karara veya vazgeçme nedeniyle itiraz veya şikâyetin reddine yahut süresi geçmiş bir şikâyete ilişkin olursa, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri gereğince istem icra mahkemesince reddedilir” hükmü yer almaktadır. Aynı maddenin 3. fıkrasında ise; “Bölge adliye mahkemesi, birinci fıkra kapsamına girdiği hâlde reddine karar verilmemiş başvuruyu geri çevirmeyip doğrudan kesin karara bağlar” düzenlemesine yer verilmiştir.

Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, ihalenin feshi şikayetinin yasal 7 günlük süre aşımından reddine ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır.

Buna göre, Dairemizce incelenmesi istenen Bölge Adliye Mahkemesi kararı, İİK’nın 365/1-son maddesinde belirtildiği üzere KESİN nitelikte olduğundan, 5311 sayılı Kanunla değişik İİK'nun 364. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nın 366. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352. maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE),

2- Borçlular ... ve ...’ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Şikayetçilerin ihalenin feshi istemiyle İcra Mahkemesine başvurduğu, İlk Derece Mahkemesince, şikayetin süre aşımından reddine karar verildiği, şikayetçiler tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, kararın şikayetçiler tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.

Dosyada öncelikli sorun "İİK'nın 7343 sayılı Kanun ile değişik 134. maddesindeki istisna taraflar dışında yatırılması gereken nispi harç ve teminatın niteliği ve buna bağlı olarak HMK'nın 114. maddesinde belirtilen dava şartı olup, olmadığı ve nispi harç ile teminatın tamamlatılma usulüdür."

İcra takibi sırasında, 2004 sayılı İİK'ya göre yapılan ihalenin feshine ilişkin hususlar Kanunun 134 vd. maddelerinde düzenlenmiştir.

İhalenin feshi davaları daha önce başvuranın kim olduğuna bakılmaksızın maktu harca tabi iken 2004 sayılı İİK'nın 134. maddesinde değişiklik yapan ve 30.11.2021 tarihinde yürürlüğe giren 7343 sayılı kanunun 27/4. maddesi ile davayı “Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerin" açması halinde ihale bedeli üzerinden nispi harca tabi kılınmıştır.

Ayrıca ihalenin feshi talebinde 7343 sayılı kanunun 27/5. maddesi ile davayı “Satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişiler" teminat yatırmakla yükümlü kılınmıştır.

Yargı harçları, 492 sayılı Harçlar Kanunda düzenlenmiş olup, dava açarken harç yatırılması şartı, HMK'nın 114. maddesinde belirtilen dava şartlarından değildir.

Dava harçları özel kanun ile düzenlenmiştir.

Kanunun "Noksan tespit edilen değer üzerinden harcın ödenmesi" başlıklı 30. maddesi "Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 409 uncu (HMK md.150 ) maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır." hükmünü içermektedir.

HMK'ya göre bir şartın tamamlatılması, Mahkeme tarafından ilgilisine usulüne uygun şekilde süre verilmesi halinde mümkündür.

Verilecek süre yasal düzenlemeye uygun değil ise hukuki sonuç doğurmaz.

Ayrıca nispi harca tabi bir dava, nispi harç tamamlanmadıkça görülemez ve davanın görülmesi için yatırılması şart olan noksan nispi harç, harçlar kanununa aykırı biçimde dava yürütülüp, nispi harç karar anında tamamlatılamaz.

İİK'nın 7343 sayılı kanunun 27. maddesi ile değişik 134. maddesi bu yasal düzenlemelere göre değerlendirildiğinde;

İhalenin feshi talebinin 30.11.2021 tarihinden sonra yapılması halinde kanunda belirtilen istisnai taraflar dışında kalan gerçek yada tüzel kişiler tarafından yapılması halinde ihale bedeli üzerinden nispi harca tabi olduğu ve nispi harcın yarısının peşin yatırılacağı tartışmasızdır.

Aynı şekilde ihale bedelinin %5'i oranında teminat yatırılması da şarttır.

Yukarıda da açıklandığı üzere dava açılırken alınması gereken harç, dava harcı olup, Harçlar Kanuna göre dava açılırken alınır.

Noksan yatırılmış ise Harçlar Kanunu'nun 30. maddesinde belirtilen usul ile tamamlatılır. Harç tamamlanmaz ise yaptırımı da yine aynı maddede düzenlenmiştir.

%5 teminat ise yine harç gibi dava açılırken yatırılmalıdır.

Teminat, HMK'nın 114/2. maddesi kapsamında dava şartıdır. Dava açılırken yatırılmayan teminatın tamamlanması için (harcı tamamlanmayan davaya devam edilemeyeceğinden) öncelikle harç tamamlatılmalı, sonra teminatın yatırılması için davacıya HMK'nın 115. maddesinde belirtilen dava şartlarının tamamlatılmasına ilişkin usule göre süre verilmelidir.

Harcın yatırılmamasının yaptırımı, " ...davanın açılmamış sayılması," harç yatırılmakla birlikte teminatın yatırılmamasının yaptırımı ise "...davanın dava şartı noksanlığından usulden reddidir."

Açılmamış sayılma ve usulden ret kararlarının hukuki sonuçlarının farklı olduğu izahtan varestedir.

Şikayetçilerden ... ve ...’ın İİK'nın 7343 sayılı kanunun 27. maddesi ile değişik 134/3. maddesinde belirtilen kişilerden olmadığı, açılan davanın nispi harca tâbi olup, teminat gerektirdiği tartışmasızdır.

Yukarıda belirtildiği üzere harca tabi bir davanın yürütülmesi kanunda belirtilen harcın yatırılmasına bağlıdır. Harçlar Kanunu'nun 30. maddesine göre harç yatırılmadıkça müteakip işlemler yapılamaz.

Bu düzenlemenin sonucu olarak "davayı yürütmeye yönelik hiç bir işlem yapılamaz, diğer dava şartları incelenemez."

Dava harcı diğer dava şartlarından önce gelir.

Hukuk Genel Kurulu’nun 08.05.2024 Tarihli 2023/12-958 E., 2024/226 K. sayılı ilamında da “2004 sayılı Kanun'un 134 üncü maddesine 7343 sayılı Kanun'un 30.11.2021 tarihinde yürürlüğe giren 27 nci maddesiyle eklenen üçüncü ve dördüncü fıkralarında satış isteyen alacaklı, borçlu, resmî sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerce ihalenin feshi talebinde bulunulması hâlinde nispi harç alınması ve teminat gösterilmesi açık Kanun hükmüyle düzenlenmiştir. Buna göre pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenlerin ve ihalenin feshini isteyebilecek kişiler arasında sayılmayan kişilerin ihalenin feshi talebi, ihale bedeli üzerinden nispi harca tabiidir ve bu kişilerin teminat göstermesi gerekir. Kanun'un açık hükmü karşısında yorum yoluyla yeni kural konulamayacağı” belirtilmiştir.

Mahkemece, kanunda belirtilen istisnai taraflar dışında kaldığı anlaşılan şikayetçi ... ve ...’a nispi harç ve akabinde ihale bedelinin %5'i oranında teminat yatırtılmadan yargılama yapılması ve şikayetin süreden reddine karar verilmesi ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.

Mahkemece yapılacak iş öncelikle şikayetçiler ... ve ...'a nispi peşin harcı tamamlamaları için Harçlar Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca işlem yapmak ve akabinde teminatı yatırtıp, sonuca gitmektir.

SONUÇ :

Şikayetçi/borçlular ... ve ...'ın temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi’nin istinaf talebinin esastan reddine ilişkin 18/12/2024 tarih ve 2024/1513 E. - 2024/1792 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,

Ankara Batı 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 24.09.2024 tarih, 2024/300 Esas- 2024/630 Karar sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.02.2025 gününde oy çokluğuyla karar verildi.

Karşı Oy Yazısı;

İhalenin feshini isteyebilecek olanlar, İİK’nın 134. maddesinin ikinci fıkrasında sayılmış olup bu kişilerden başkasının ihalenin feshini istemesi mümkün değildir. İhalenin feshini isteyecek kişilerin Kanunda sınırlı olarak sayılmasının sebebi, ihalenin feshinin kötüniyetle talep edilmesini engellemektir.

İhalenin feshini isteyebilecek kişiler arasında pey sürmek sureti ile ihaleye iştirak edenlerde sayılmıştır. İİK’nın 24.11.2021 tarih 7343 sayılı Kanunun 27. maddesi ile değişik İİK’nın 134. maddesinin 3. fıkrasına göre “satış isteyen alacaklı, borçlu, resmi sicilde kayıtlı ilgililer ile sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişilerce yapılan ihalenin feshi talebinde, talepte bulunulurken ilgili kişilerin muhtemel zararlarını karşılık olmak üzere ihale bedelinin yüzde beşi oranında teminat gösterilmesi şarttır.”

İİK’nın 7343 sayılı Kanunun 27. maddesi ile değişik İİK’nın 134. maddesinin 3. fıkrasına göre pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenlerin ve ihalenin feshini isteyecek kişiler arasında sayılmayan kişilerin ”…ihalenin feshi talebi, ihale bedeli üzerinden nispi harca tabiidir. Bu harcın yarısı talepte bulunulurken peşin olarak yatırılmak zorundadır. Talebin kabulü halinde bu harç başka bir kimseye yüklenmez ve itirazı halinde iade edilir. Talebin reddi halinde ise alınan bu harç iade edilmez ve harcın kalan kısmı ihalenin feshini isteyenden tahsil edilir…” İhalenin feshi aslında bir tür şikayet olmakla birlikte önemi nedeniyle ihalenin feshi sebeplerini ve prosedürü ayrıca düzenlenmiştir. İİK’nın 134. maddesi pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak eden kişileri ihalenin feshini isteyecek kişiler arasında saymakla birlikte bu kişiler ihalenin feshi isteminde bulunabilmesinin diğer ihalenin feshini isteyecek ilgililere göre daha ağır şartlara tabii tutmuş ihalenin feshi talebinin ihale bedeli üzerinde nispi harca tabi olduğunu ve ayrıca ihale bedeli üzerinden %5 oranında teminat göstermesinin şart olduğu hükme bağlanmıştır. Bu düzenlemenin gerekçesi olarak uygulamada sırf ihale sürecini uzatmak ve haksız menfaat sağlamak amacı ile hukuki yararı bulunmayan kişilerce ihalenin feshi talep edilmesinin önüne geçilmesi ihale sürecinin hızlı bir şekilde tamamlanması gösterilmiştir.Getirilen bu düzenlemelerin hak arama özgürlüğüne uygun olup olmadığı ayrıca bir tartışma konusu olmakla birlikte özellikle İİK’nın 134/3. fıkrasında sayılanların dışında kalan kişilerin ihalenin feshi talebinin ihale bedeli üzerinden nispi harca tabi olması hükmü lafzı itibariyle fıkrasının konuluş amacına hizmet etmeyen bir hükümdür. Şöyle ki bu maddede sayılanlar dışındaki kişilerin nispi harcı eksik yatırması halinde Dairemiz çoğunluk görüşüne göre Harçlar Kanunu 30. maddesi uyarınca işlem yapılması sonrasında, teminatı yatırtıp sonuca gidilmelidir. İcra mahkemesi nispi harcın yatırılması için süre vermesi verilen süre içinde harç tamamlanmaz ise mahkemece 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 30. maddesinin yollaması ile HMK’nın 150. maddesi uyarınca dava dosyasının işlemden kaldırılmasına ve süre içinde harcın ikmal edilerek yenileme talep edilmemesi halinde de davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmektedir. Oysa bu hükmün konuluş amacı kötüniyetle ihalenin kesinleştirilme sürecini uzatmaya ilişkin ihalenin feshi taleplerini önlemek olup İİK 134/3. fıkrasının bu şekilde anlaşılıp uygulanması ihalenin hukuki yararı olmaksızın geciktirilmesine yönelik feshi taleplerinin önünün açılmasına sebebiyet verecektir. HMK 150. maddesine göre davanın açılmamış sayılmasının kesinleşmesine kadar ihalenin kesinleşmesi mümkün bulunmayacaktır.

Nispi karar ve ilam harcı konusu para veya para ile değerlendirilebilen bir şey olan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hükmolunan değer üzerinden alınan bir harçtır. Harçlar Kanunun 32. maddesine göre yargı işlemlerinden alınacak harç ödenmedikçe müteakip işlemler yapılamaz. Davanın reddine karar verilmesi durumunda ise nispi karar ve ilam harcına tabi bir dava olsa dahi sadece maktu harç ödenir. (1 sayılı Tarife, A.III,2.a.)

İhalenin feshi istemi bir dava değil şikayet olup, ihalenin feshi yargılamasında paraya çevirme işlemlerinin hukuka uygun olup olmadığının denetimi yapılmaktadır. Harçlar Kanunu 1 sayılı tarifenin 2/a maddesine göre şikayette maktu harç alınır. Oysa nispi karar ve ilam harcının konusu parayla ölçülebilen davalar hakkında uygulama alanı bulmaktadır.

7343 sayılı Kanun öncesinde ihalenin feshi isteminde maktu harç geçerli idi. 7343 sayılı Kanunla ihalenin feshi isteyecek kişilerin kategorilerine göre maktu veya nispi harç yatırması gerektiği kabul edilmiştir. Öte yandan bu harcın yarısının peşin yatırılması gerektiği ihalenin feshi kararı verilmesi halinde başkasına yükletilmeksizin taleple birlikte iade edileceği, ancak ihalenin feshi talebinin reddedilmesi halinde talep ileri sürülürken yarısı yatırılan nispi harcın iade edilmeyeceği gibi kalan kısmında tahsil edileceği ifade edilmiştir. Bu hükümlerden İİK’nın 134/3 maddesinde yazılı nispi harcın Harçlar Kanunun anlamında yatırılan harç niteliğinde olmadığı, kötü niyetli ihalenin feshi taleplerinin önüne geçme amacı ile maddede yazılan kişilerin ihalenin feshi taleplerini zorlaştırmak için bir araç olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır. Zaten madde gerekçesinde de bu amaç açıkça belirtilmektedir. O halde İİK’nın 134/3 hükmünde yer alan ifadeden hareketle harcın yatırılması ön şart olarak değerlendirilmeli verilen süre içinde tamamlanmaması halinde talebin reddine karar verilmelidir. Ayrıca İİK 134/3. maddesinde “talepte bulunurken teminat gösterilmesi şarttır.” hükmü uyarınca teminat şikayetin ön şartıdır. Şikayette de kıyasen uygulanması gereken HMK m.114/1-ğ hükmüne göre teminat yargılama şartı olup, HMK'nın 115/2 hükmü uyarınca teminatın yatırılması için şikayetçiye süre verilmeli, süresinde yatırmaz ise ihalenin feshi şikayeti usulden reddedilmelidir(Aşık, İbrahim/Oruç Yakup/ Tok Ozan/Saçar, Ömer Faruk; İcra ve İflas Hukuku, Ankara 2023,s.314).

Bu nedenlerle Harçlar Kanunun hükümlerinin ihalenin feshi yargılaması bakımından aynen uygulaması gerektiği görüşüne katılamıyorum. Harçlar Kanunu 32. maddesinde yazılı hüküm ile 30. maddesi hükmünün ve dolayısı ile HMK 150 madde hükmünün ihalenin feshi şikayetinin niteliği gereği uygulama yeri bulunmamaktadır. Zira İİK 134/5 fıkrası “ ihalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesi talep tarihinden itibaren 20 gün içinde duruşma yapar ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı verir “ hükmü düzenlemekte olup şikayeti düzenleyen İİK’nın 18/son fıkrasında da benzer ifadeler yer almaktadır. HMK 150 uygulaması şikayetin niteliği ile de bağdaşmamaktadır. Öte yandan İİK’nın 134/5 fıkrasının 1. bendinde “ ... satış isteyen alacaklı, borçlu mahcuzun resmi sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri ile pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler dışında kalan kişilerce talep edilmesi nedeniyle ... talebine reddine karar verirse ihalenin feshini talep edeni feshi istenen ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkum eder.” hükmü düzenlenmiştir. Anılan hükümde yazılan kişilerce ihalenin feshi isteminde bulunulması halinde talebin reddine ve ayrıca ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkum edilmesi gerektiği emredilmektedir. Söz konusu kişilerce açılan ihalenin feshi davasında İİK’nın 134/3. fıkrasında yazılı ihale bedeli üzerinden nispi harç yatırma zorunluluğundan yola çıkılarak genel hükümlere göre açılan davalarda uygulanması gereken Harçlar Kanununu 30.maddesi uyarıca harcın tamamlatılması aksi halde davanın açılmamış sayılmasına ve bu karar uyarınca şikayetçi üçüncü kişi aleyhine para cezası verilmemesi şeklindeki yorum İİK’nun 134 madde hükmünün hem sözüne hem de konuluş amacına aykırıdır. Bu yoruma göre harcı muhtıraya rağmen tamamlamayan şikayetçi aleyhinde para cezası verilemezken, harcını yatıran şikayetçi ihalenin feshini açacak ilgililerden olmadığı için şikayetin reddine karar verilmesi ile birlikte İİK 134/5 fıkra hükmüne göre aleyhine para cezası verilmesi de gerekecektir. Bu yorum tarzının kanun koyucunun İİK 134/3. maddesinin konulması amacına aykırı olacağı ve sırf ihalenin kesinleşmesini uzatma amacı ile kötüniyetle dava açılmasının önünü açacağı ve bu kişilerin yaptırımsız kalacağı şüphesizdir.

Somut olayda ihalenin feshini isteyen şikayetçiler ... ve ...'ın ihalede pay süren konumunda olmaları nedeniyle kendilerine İİK'nın 134. maddesinde yazılı nisbi harç ve teminatlar yatırılması için süre verilmeli, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkeme kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkeme kararının bozulması görüşünde olduğumdan çoğunluğun yazılı şekilde kararın bozulması görüşüne katılamıyorum. 25.02.2025