"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2011/459 E., 2015/222 K.
SUÇLAR : Kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: Ret, onama
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında katılanlar ..., ... ... ve ...'e yönelik kasten yaralama ve sanık ... hakkında katılan ...'a yönelik kasten yaralama suçlarından verilen netice cezaların türü ve miktarı gözetildiğinde 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2 nci maddesi uyarınca hükümlerin kesin nitelikte bulunduğundan temyizi kabil olmadığı anlaşılmıştır.
Sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında mağdur ...'a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla 6723 sayılı Kanun’un 33 üncü maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8 inci maddesi gereği yürürlükte bulunan 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 305 inci maddesi gereği temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenlerin hükmü temyize hak ve yetkilerinin bulunduğu, 1412 sayılı Kanun’un 310 uncu maddesi gereği temyiz isteklerinin süresinde olduğu, aynı Kanun’un 317 nci maddesi gereği temyiz isteklerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
Birecik Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.02.2015 tarihli ve 2011/459 Esas, 2015/222 Karar sayılı kararı ile sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında mağdur ...'a yönelik kasten yaralama suçundan, ayrı ayrı 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86/1, 86/3-e, 87/3, 29, 62 ve 53. maddeleri uyarınca 8 yıl 22'şer gün hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
1. Sanık ...’ın temyiz sebepleri özetle; kararı temyiz etme iradesinden ibaret olduğuna,
2. Sanıklar ..., ..., S..., ... ve ...’ın temyiz sebepleri özetle; üzerlerine atılı suçu işlemediklerine ve delillerin hatalı değerlendirildiğine,
3. Sanık ...’ın temyiz sebepleri özetle; üzerine atılı suçu işlemediğine ve meşru savunmaya,
İlişkindir.
III. GEREKÇE
Sanıklar mensup olduğu ...ailesiyle, mağdur ...'un mensup olduğu İmrak ailesi arasında önceye dayalı husumet olduğu, olay günü küçük çocukların kavgası nedeniyle ilk haksız eylemin hangi taraftan kaynaklandığı belirlenemeyen şekilde her iki aileden de çok sayıda kişinin katıldığı karşılıklı kavganın yaşandığı, sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve ...'ın taş ve sopalar ile vurmak suretiyle mağdur ...'un el kemiğinde hayat fonksiyonlarını orta (2.) derecede etkileyecek kırık oluşacak şekilde yaraladığı olayda;
A. Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında mağdur ...'a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkûmiyet hükümleri yönünden;
Mahkemece ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinin kabulü ile haksız tahrik hükümlerinin tatbik edildiğinin anlaşılması karşısında, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 22.10.2002 tarihli ve 2002/4-238 Esas, 367 Karar sayılı kararı uyarınca
ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren uygulamalarında kabul edildiği üzere, 5237 sayılı Kanun’un 29. maddesi gereği asgarî seviyede (1/4) haksız tahrik indirimi yapılması gerekirken, sanıklar hakkında hükmolunan cezada (1/2) oranında indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayini, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, delillerin isabetli şekilde değerlendirildiği anlaşıldığından, hükümlerde eleştiri nedeni dışında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
B. Sanık ... hakkında mağdur ...'a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü yönünden;
Sanığın, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden temin olunan güncel nüfus kayıt örneğine göre hüküm tarihinden sonra, 31.07.2016 tarihinde vefat ettiğinin anlaşılması karşısında, bu durumun Mahkeme tarafından araştırılmasında ve sanık hakkında açılan kamu davasının, 5237 sayılı Kanun’un 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilip verilmeyeceğinin karar yerinde değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmıştır.
IV. KARAR
A. Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... hakkında katılanlar ..., ... ... ve ...'e yönelik kasten yaralama ve sanık ... hakkında katılan ...'a yönelik kasten yaralama suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümleri yönünden;
Hükmolunan netice cezaların türü ve miktarı gözetildiğinde 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarihli ve 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 2. maddesi uyarınca hükmün kesin nitelikte bulunduğu anlaşılmakla, sanığın temyiz istemlerinin karar tarihi itibarıyla 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesinin birinci fıkrası ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı Kanun’un 317. maddesi gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında mağdur ...'a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkûmiyet hükümleri yönünden;
Gerekçe bölümünün (A) bendinde açıklanan nedenlerle Birecik Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.02.2015 tarihli ve 2011/459 Esas, 2015/222 Karar sayılı kararında sanıklar tarafından öne sürülen temyiz sebepleri ve dikkate alınan sair hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanıkların temyiz sebeplerinin reddiyle hükümlerin, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
C. Sanık ... hakkında mağdur ...'a yönelik kasten yaralama suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü yönünden;
Gerekçe bölümünün (B) bendinde açıklanan nedenle Birecik Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.02.2015 tarihli ve 2011/459 Esas, 2015/222 Karar sayılı kararına yönelik sanığın temyiz isteği yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün, 1412 sayılı Kanun’un 321 inci maddesi gereği, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
11.07.2024 tarihinde karar verildi.