Logo

1. Ceza Dairesi2024/1075 E. 2024/3133 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Adli para cezasının infazı için yapılan tebligatın hükümlünün yakınına yapılması nedeniyle ceza zamanaşımının kesilip kesilmediği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu hükümlerine göre usulüne uygun olarak yapılan tebligatın, doğrudan hükümlüye yapılmasa dahi ceza zamanaşımını kestiği gözetilerek, yerel mahkemenin ceza zamanaşımının gerçekleştiğine dair kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi

SAYISI : 2023/2316 değişik iş

İNCELEME KONUSU KARAR : Ceza zamanaşımı süresinin gerçekleşmesi hükmün infazına yer olmadığına

KANUN YARARINA BOZMA

TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

Dolandırıcılık suçundan sanık ...'nun, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 503/1 ve 522 nci maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 7.500.000.000 Türk lirası ağır adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 07.10.2002 tarihli ve 2002/265 Esas, 2002/905 Karar sayılı kararının temyiz edilmeden kesinleşmesini müteakip, hükümden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu gereğince yapılan uyarlama yargılaması sonucunda, sanığın lehine olan 5237 sayılı Kanun'un 157/1 ve 52 nci maddeleri uyarınca 2 yıl hapis ve 5.000,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına ilişkin Bakırköy 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.02.2006 tarihli ve 2002/265 Esas, 2002/905 Karar sayılı ek kararının itiraz edilmeden kesinleşmesini takiben; ceza zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle hükmün infaz edilmemesine ilişkin talebin, hükümlünün ceza infaz kurumundan tahliye olduktan sonra hükmedilen adli para cezasını ödememesi ve cezanın infazı için başvuruda bulunmaması sebebiyle adli para cezasının hapis cezasına ve kamuya yararlı bir işte çalışma tedbirine çevrildiği, bu karara ilişkin tebligatın 18.09.2015 tarihinde hükümlünün abisine tebliğ edildiği,

zamanaşımının 18.09.2015 tarihinde kesilmesi sebebiyle de henüz dolmadığı gerekçeleriyle reddine ilişkin Bakırköy 5. İnfaz Hakimliğinin 27.09.2023 tarihli ve 2023/8734 Esas, 2023/8787 Karar sayılı kararına yönelik itirazın, tebligatın zamanaşımını kesebilmesi için doğrudan hükümlüye yapılması gerektiğinden bahisle kabulü ile Bakırköy 5. İnfaz Hakimliğinin 27.09.2023 tarihli kararının kaldırılarak ceza zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle Bakırköy 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 03.02.2006 tarihli kararıyla verilen 5.000,00 Türk lirası adli para cezalarının infazına yer olmadığına dair Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.09.2023 tarihli ve 2023/2316 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 02.01.2024 tarihli ve 94660652-105-34-24640-2023-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 17.01.2024 tarihli ve 2024/3225 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;;

I. İSTEM

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 17.01.2024 tarihli ve 2024/3225 sayılı kanun yararına bozma isteminin;

“Sanık hakkındaki 5237 sayılı Kanun 157/1 ve 52 nci maddeleri gereğince hükmedilen 5.000,00 Türk lirası adli para cezasının, 5237 sayılı Kanun'un 68/1-e maddeleri gereğince 10 yıllık ceza zamanaşımı süresine tâbi bulunduğu,

Aynı Kanun'un ceza zamanaşımının kesilmesi başlıklı 71/1 inci maddesinde yer alan "Mahkûmiyet hükmünün infazı için yetkili merci tarafından hükümlüye kanuna göre yapılan tebligat veya bu maksatla hükümlünün yakalanması ceza zamanaşımını keser." şeklindeki düzenleme de dikkate alındığında,

Sanık hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 11.08.2015 tarihli ve 2012/2-6775 ilamat numaralı çağrı kağıdının sanık ile aynı konutta birlikte kalan sanığın ağabeyine usulüne uygun şekilde 18.09.2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakla; tebligatın zamanaşımını kesebilmesi için doğrudan hükümlüye yapılması zorunluluğu bulunmadığı, kanuna göre yapılan tebligatın yeterli olduğu cihetle, zamanaşımının 18.09.2015 tarihinde kesildiği ve bu nedenle ceza zamanaşımı süresinin henüz tamamlanmadığı gözetilmeksizin, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”

Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE

1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;

(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.

(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.

(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.

2. 5237 sayılı Kanun’un “Ceza Zamanaşımının Kesilmesi” başlıklı 71 inci maddesi;

(1) Mahkûmiyet hükmünün infazı için yetkili merci tarafından hükümlüye kanuna göre yapılan tebligat veya bu maksatla hükümlünün yakalanması ceza zamanaşımını keser.

(2) Bir suçtan dolayı mahkûm olan kimse üst sınırı iki yıldan fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlediği takdirde, ceza zamanaşımı kesilir.

Şeklinde düzenlenmiştir.

3. Hükmün infazı için yetkili mercii tarafından hükümlüye çıkartılan tebligatın zamanaşımını kesebilmesi için bizzat hükümlüye tebliğ edilmesi zorunluluğu bulunmadığı, doğrudan hükümlü tarafından alınmasa da, Tebligat Kanunu hükümlerine göre usulüne uygun şekilde yapılan tebligatın yeterli olduğu gözetilmeksizin, tebligatın bizzat hükümlüye yapılmadığı gerekçesiyle verilen karar Kanun’a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür.

III. KARAR

1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,

2. Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 29.09.2023 tarihli ve 2023/2316 değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,

Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

03.05.2024 tarihinde karar verildi.