Logo

1. Hukuk Dairesi2021/1076 E. 2022/681 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacılar, taşınmaz paylarını akaryakıt istasyonu kurulması vaadiyle devrettiklerini, ancak davalılardan birinin bu vaadi yerine getirmediğini ve diğer davalının da kötü niyetli şuf'a davası açarak payları hükmen üzerine geçirdiğini iddia ederek tapu iptali ve tescil talep etmişlerdir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların paylarını devretmelerindeki amacın akaryakıt istasyonu kurulması olduğu, davalılardan birinin bu amacı bildiği halde şuf'a hakkını kullanarak dürüstlük kuralına aykırı davrandığı ve davacıları yanılttığı gözetilerek davalı hakkındaki davanın kabulüne ve tapu iptaline karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TAZMİNAT

Taraflar arasında görülen tapu iptali-tescil, tazminat davasında davanın reddine ilişkin verilen karar, yapılan temyiz incelemesi sonucunda Dairece; araştırma noksanlığından bozulmuş; Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davalı ... yönünden davanın kabulüne, davalı ... yönünden davanın reddine karar verilmiş, karar süresi içinde davalı ... tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak saptanan 25.01.2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Avukat ...... İkiel ile temyiz edilen davacılardan ... ve vekilleri Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen davalı ... gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, dava konusu 362 ada 15 sayılı parseldeki ...′a ait 15/35 ve ...′ya ait 5/35 paylarını davalı ...'un taşınmazla ilgili yapacağı bir hizmet takibi için 09/06/2006 tarihinde bila bedel ...'a temlik ettiklerini, ancak ...′un gerekli hizmeti yapmadığı gibi diğer davalı ... tarafından açılan kötü niyetli şuf'a davasını da takip etmeyerek paylarının hükmen davalı ... adına tescilini sağladığını, temlikin hile ile gerçekleştiğini, kandırıldıklarını ileri sürerek, tapu iptali-tescil, olmazsa tazminat isteğinde bulunmuşlardır.

II. CEVAP

II.1. Davalı ..., davacıların paylarını bedelsiz devretmesi karşılığında görülecek hizmetin, plan tadilatı uyarınca söz konusu taşınmaz üzerine akaryakıt istasyonu kurulması ve davacılar ile birlikte ortak olarak işletilmesi olduğunu, ancak diğer davalı ...′nin şufa davası açarak payları üzerine tescil ettirmesi nedeniyle kararlaştırılan işin yapılamadığını, kendisinin bir kazancı olmadığı gibi plan tadilatı için harcamalar yaptığını belirtip, davanın reddini savunmuştur.

II.2. Davalı ..., çekişmeli payları şufa davası ile hükmen edindiğini, davacılar ile ... arasındaki anlaşmadan haberi bulunmadığını belirtip, davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI-1-

Mahkemenin 26/11/2014 tarihli ve 2012/582 E., 2014/623 K. sayılı kararında; davacıların taşınmazdaki paylarını davalılardan ...'a akaryakıt istasyonu kurulmak üzere devrettikleri iddiasının kanıtlanamadığı, diğer davalı ...'ın da anılan payları şuf'a hakkı kapsamında bedeli mukabili edindiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. YARGITAY BOZMA KARARI

Davacılar tarafından yapılan temyiz başvurusu üzerine, Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı Dairece 04/12/2018 tarihli ve 2015/2940 Esas, 2018/15197 Karar sayılı karar ile; davanın hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkin olduğu, ancak hile iddiası bakımından yapılan araştırma, inceleme ve değerlendirmenin hüküm kurmaya yeterli bulunmadığı belirtilip, dava dilekçesinde sözü edilen Antalya 3. Noterliğinin 27.06.2012 tarihli ve 13659 yevmiye no.lu ihtarnamesinin dosya arasına alınıp davacının hileyi öğrendiği tarihin tespit edilerek, öncelikle davanın hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığının saptanması, süresinde açıldığına kanaat getirilmesi halinde işin esasının incelenmesi gerektiğine değinilmek suretiyle bozulmuştur.

V. MAHKEME KARARI-2-

Mahkemece, Dairenin bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda verilen 21/10/2020 tarihli ve 2019/363 Esas, 2020/347 Karar sayılı kararda; davacıların 27.06.2012 tarihli ve 13659 yevmiye nolu ihtarnameden sonra 13/09/2012 tarihinde eldeki davayı açtıkları, ihtarname tarihine kadar hisse devir amaçları yönündeki beklentilerinin devam ettiği, bu nedenle eldeki davanın hak düşürücü süre içinde açıldığı benimsenmiş; işin esası bakımından da, davacıların taşınmazdaki paylarını akaryakıt istasyonu kurulması amacıyla davalı ...′e bedelsiz devrettikleri hususunu davacıların kardeşi olan ve taşınmazda paydaş bulunan davalı ...′nin olayın başından itibaren bildiği, buna rağmen şufa davasını açtığı ve davacılara da "davayı kazanayım sizin paylarınızı iade edeceğim" diyerek aldattığı, dürüstlük kuralına aykırı hareket ettiği gerekçe gösterilerek, davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararı davalı ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir.

2. Temyiz Nedenleri

Temyiz eden tarafından, gerek hak düşürücü süre gerekse esasa yönelik savunma ve itirazlar tekrarlanarak kararın bozulması istenmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, "hile" hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 36. maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.

Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 39. maddesi uyarınca hilenin öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriği, bozmaya uyularak yapılan araştırma ve toplanan deliller yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde, Mahkemece (V.) numaralı bentteki gerekçelerle davalı ...′nin 4721 sayılı TMK′nın 1023. maddesinden yararlanamayacağı benimsenerek davalı ... hakkındaki davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA; aşağıda yazılı 7.995,29 TL bakiye onama harcının temyiz edenden alınmasına, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca gelen temyiz edilen davacılar vekili için 3.815,00-TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edenden alınmasına; kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 25/01/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.