Logo

1. Hukuk Dairesi2021/3751 E. 2021/8163 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vakıflar Kanunu'nun 17. ve 30. maddeleri uyarınca vakıf taşınmazının tapu kaydının vakıf adına tescil edilip edilmeyeceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Vakfiyeye göre taşınmazın vakfa ait olduğu, aynı iş hanındaki farklı taşınmazların vakıf adına tesciline yönelik kesinleşmiş kararlar bulunduğu ve 5737 sayılı Vakıflar Yasası'nın 17. maddesi koşullarının oluştuğu gözetilerek, davalı Hazinenin temyiz itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen davada;

Davacı, 55 parsel sayılı taşınmazın vakıflarına ait olduğunu, tapulama tutanağında cinsi " ... Vakfına icarei vahideli" ibaresinin bulunduğunu ve 5737 sayılı Vakıflar Yasası'nın 17. ve 30. maddesi gereğince taşınmazın vakfına dönmesi gerektiğini ileri sürerek adına tespit ve tesciline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, taşınmazın vakıf yoluyla oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, taşınmazın aslının vakıf olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin verilen karar, 16. Hukuk Dairesince; " …Mahkemece, dava konusu 299 ada 50 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki şerh de dikkate alınarak, taşınmazın davacı ... Vakfına ait olduğu kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuştur. Ancak; Mahkemece, vakfa ait vakfiye getirtilip mahallinde uygulanarak kapsamı belirlenmemiş, dava konusu taşınmazın vakfiye kapsamında bulunup bulunmadığı araştırılmamış, vakıf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak vakfın niteliği belirlenmemiş, dosyada mevcut bilirkişi raporundan ...'da bulunan taşınmazlara ilişkin olarak aynı vakfa ilişkin muhtelif davalar bulunduğu anlaşıldığı halde bu taşınmazların dava dosyaları getirtilip incelenmemiş olduğundan yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. O halde; doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle vakıfname ve vakfa ilişkin tüm evraklar celp edilmeli, ...'da bulunan taşınmazlara ait dava dosyaları getirtilip dosya ikmal edilmeli, bundan sonra taşınmaz başında yerel bilirkişiler ve teknik bilirkişi katılımı ile keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte dosyaya getirtilen vakfiye, zemine yerel bilirkişiler yardımı ile uygulanarak kapsamı tam olarak belirlenmeli, vakıfnamenin kapsamının belirlenmesinde diğer davalı taşınmazlara ilişkin dava dosyalarından faydalanılmalı, teknik bilirkişinden keşfi takibe imkan verir ve vakıfname kapsamını gösterir krokili rapor alınmalı, taşınmazın vakfiye kapsamında olduğunun anlaşılması halinde bu kez vakfın türü ve niteliğinin ne olduğu konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyetinden ayrıntılı rapor alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir..." gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda dava konusu 55 parsel sayılı taşınmazın davacıya ait vakfiyede yer aldığı, aynı iş hanındaki farklı taşınmazların davacı adına tesciline yönelik kesinleşmiş kararlar bulunduğu, her ne kadar İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/18 Esas sayılı dosyasında bitişik parsellerden olan 136 ve 145 parsel sayılı taşınmazların vakfı adına tesciline ilişkin karar Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2015/18196 Esas sayılı ilamı ile davacı vakfın mazbut vakıflardan olmadığı gerekçesiyle 5737 Sayılı Yasa'nın 30.madde hükümlerinin somut olaya uygulanmayacağı belirtilse de, mülkiyet hakkına ilişkin TMK'da düzenlenen hükümler uyarınca davacının mülkiyet hakkının bulunduğu, mülkiyet hakkı davacıya ait olduğuna göre davalı ... adına yapılan tescil işleminin yolsuz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar, davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

-KARAR-

Hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verildiği gibi özellikle 5737 sayılı Vakıflar Yasası’nın 17. maddesi koşullarının oluştuğunun anlaşılmasına göre; davalı Hazinenin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/12/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.